klişe

öyle hayatlar, öyle yaşamlar var ki artık bu cümleyi duymak bile insanın midesini bulandıracak duruma geliyor, değil işte arkadaşım, değil ki arkadaş hala o halde, demek ki onu tutan, veya oraya o şeye bağlayan bir durum var ve sen de eğer gerçekten onu anlamak istiyorsan o kişiye bu cümleyi kurma, lütfen kurma, olur mu?
devamını gör...
ufak bir bakış açısı değişimiyle pek çok şeyi değiştirmek her zaman mümkündür.

bu şekilde en azından "kendini değiştirmek" her zaman yine senin elindedir. kendini değiştirebildiğin zaman sorun olarak gördüğün meselelerin de sorun olmadığını, sırf sen onları ısrarla sorun olarak tanımladığın için sorun halini aldığını görürsün. veya çözülemeyen sorunların çözümsüz olduğuna yönelik bir kod vardır zihninde. çözülemez deyip bıraktırır daima. alışkanlık oluşturur. insan hayatında hemen hemen her şey alışkanlıktır. alışkanlıklardan öte bir ömür törpüsü de yoktur. zira alışkanlıklar gerçek bir hayat deneyimi vadetmez. sanrılar içinde yaşatır.

diğer yandan sorsan herkes çok şeyi değiştirmek istiyor. fakat "gerçekten" değiştirmek isteyen var mı? yok. avunmak ve kandırılmak isteyen var mı? çok.

insan, sorunlarına baştan yanlış yaklaşıyor. sorunu tanımlayan esas şey sorunun kendisi değil, ona yüklediğimiz anlamdır. bu anlam, aslında bizim bilinçsiz şekilde yaptığımız bir tercihtir. "bu dert neden var" diye sormak yerine "bunu ne diye dert ediniyorum, neden dert statüsüne taşıyorum?" diye sorulursa problemin esas kaynağına da, çözüme de ulaşılır. zira her şeyi iyilikler ve kötülükler olarak tanımlıyor insan. oysa her şey sadece bir oluştan ibaret görülse her şeyle başa çıkma gücü de belirir. ama insan gerçekten çözüme ulaşmak maksadında falan da değil. alışkanlıklarla örülü fake mutluluklar ve fake dertleriyle oyalanmaktan memnun olduğunun farkında değil. düşün ki bir insan kurtulmak istediği şeyden aslında kurtulmak istemiyor... bu tutarsızlığa elden ne gelir? aslında delilik dediğimiz şey tam olarak budur. kendinden habersizlik...

bilinmesi gereken şey şu ki: neyi dert ediyorsak, neyi istiyorsak-seviyorsak, neyden korkuyorsak-kaçıyorsak hepsinin arkasında bizim çok da farkında olmadığımız tercihlerimiz vardır. hiçbir şey yoktur ki senin dahilin olmadan senin dünyanda kendi başına anlam arz etsin. tabii bunların bizim tercihlerimizden doğan şeyler olduğu gerçeği insanı rahatsızlandıran bir şey. zira arkasında hem dev bir sorumluluk hem de daha derinde yer alan her şeyin anlamsızlığı endişesini de barındırıyor. gerçekliğin ne olduğunu sorgulatacak derecede bir şeydir özünde bu. haliyle yüzleşmeyi zorlaştırır.

bu sanrılarla avunan insan kısır döngüde hapis olduğunu da görmek istemiyor. bahanelerle avunmak dururken bu realiteyle yüzleşmeyi tercih etmek sevimli bulunmaz. zira realiteler karanlık görünüyor. neticede gerçeklik dediğin şey, ulaşana kadar bir bilinmezliktir ve bilinmezlik karanlıktır. o karanlığa girmeye korkuluyor. fakat belki de o karanlıkta bulacağın kıymetli bir şey var? hiç mi merak etmezsin ey ürkek güvercin?
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"bunu değiştirmek senin elinde" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim