bürokratik paradoks

not: böyle bir kavram var mı? daha önce kullanıldı mı bilmiyorum.
ben hiç bir yerde rastlamadım. eğer benden evvel birisi kullanmış ise bu yazdığımı silerim elbette.

ara sıra politika, ara sıra sosyoloji ve bazen de edebiyat ile ilgilenirim.
herhangi bir unvanım yoktur.

eskiden türkiye'de yaşıyordum şimdi ise almanya'dayım.

iki ülkede de şahit olduklarım, soldan sağdan duyduklarım ve en nihayetinde bizzat yaşadığım abuk subuk şeyler oldu.
bunları teker teker yazmak geresiz.

ben bu kavramı geçenlerde keşfettim.
evet keşif.
sonuçta literatüre yeni bir kavram kazandıran kişi onu keşfeden kişidir.
bu yazıyı okuyacak bir kaç kişi hemen benim kendimi övdüğümü sanabilir.
kesinlikle değil.
bunu mütevazı bir dille yazmak çok zor.

gelelim konuya.
bürokratik paradoks: bürokraside olan akla mantığa aykırı, bazen trajik bazen de komik olan çelişkilerdir.

başıma gelen bir örnek ile hemen açıklayıp konuyu kapatacağım.

ben almanya'da siyasi ilticacıyım.
geçenlerde aile birleşimi yapmak için araştırma yaptım.
ben ilticacı olduğum için türk konsolosluğuna gidemem zira tutuklanırım hemen.
alman makamları ise türk pasaportu olmadan evlilik olmaz diyorlar.
almanya bana oturum izni verip "bu adam türkiye'ye gidemez zira onun için güvenli değil" demiş oldu.
uzun bir konu ama sanırım okuyan anlar.

(bkz: aziz nesin) bu olayı çok daha evvel (bkz: yaşar ne yaşar ne yaşamaz) eseri ile işledi. ben de kavramı bulmuş oldum.
eleştiri ve yoruma açığım elbette.