1.
bir hulki saner filmidir.
filmin senaryosunu da yönetmen hulki saner yazmıştır. yani filmin bütün günahı vebali onun boynuna olsun. tabii ki oyuncular da biraz pay sahibi bu kötü filmde. filmin başrollerinde türk sinema tarihinin en kötü oyunuculuk performanslarından bazılarına imza atan emel sayın, jön olmakla olmamak arasında kalmış olan engin çağlar ve her zaman aynı rolü oynayan hulusi kentmen vardır, ki kendisine çok saygı duyarım.
bir tavernada şarkı söyleyen bir kadın ve yeğeni çok daha güzel bir hayat yaşamaz. bu çocuğun dedesi ve amcası çocuğu almak isterler. çocuk teyzem de gelsin diye diretir, hem kabul edilir. sonra teyze kendini herkese sevdirir, amca ile aşık olurlar, fettan bir kadın olan amcanın sevgilisi ortalığı birbirine katar.
filmde hulusi kentmen'in emel sayın tarafından kapuska, pastırma, kuru fasulye, baklava ve rakı ile tedavi edilmesi ayrı bir muhteşemlik iken filmin sonundaki kavga sahnesi ise bir başyapıt sayılabilir.
bu kötü filmlerin unutulup gitmesine gönlüm razı gelmiyor. insanlara sadece iyi filmler önermek marifet değil bence. izlememeleri gereken filmleri de biri anlatmalı.
filmin senaryosunu da yönetmen hulki saner yazmıştır. yani filmin bütün günahı vebali onun boynuna olsun. tabii ki oyuncular da biraz pay sahibi bu kötü filmde. filmin başrollerinde türk sinema tarihinin en kötü oyunuculuk performanslarından bazılarına imza atan emel sayın, jön olmakla olmamak arasında kalmış olan engin çağlar ve her zaman aynı rolü oynayan hulusi kentmen vardır, ki kendisine çok saygı duyarım.
bir tavernada şarkı söyleyen bir kadın ve yeğeni çok daha güzel bir hayat yaşamaz. bu çocuğun dedesi ve amcası çocuğu almak isterler. çocuk teyzem de gelsin diye diretir, hem kabul edilir. sonra teyze kendini herkese sevdirir, amca ile aşık olurlar, fettan bir kadın olan amcanın sevgilisi ortalığı birbirine katar.
filmde hulusi kentmen'in emel sayın tarafından kapuska, pastırma, kuru fasulye, baklava ve rakı ile tedavi edilmesi ayrı bir muhteşemlik iken filmin sonundaki kavga sahnesi ise bir başyapıt sayılabilir.
bu kötü filmlerin unutulup gitmesine gönlüm razı gelmiyor. insanlara sadece iyi filmler önermek marifet değil bence. izlememeleri gereken filmleri de biri anlatmalı.
devamını gör...
2.
yönetmen koltuğunda hulki saner; başrolde ise emel sayın - hulusi kentmen
cevat kurtuluş
engin çağlar gibi oyuncuların yer aldığı 1974 yapımlı türk filmi.
bir gazinoda şarkıcılık yapan ve yeğeni tamer ile yaşayan mihriban'ın yeğenini onun dedesinin elinden almak istemesini konu ediniyor.
dedesi hasta ve torununu görmeden ölmek istemiyor; mihriban ise çocuğu vermeye râzı değil ve çocuk da "ancak teyzem gelirse gelirim" diyor.
en nihayetinde mihriban ve tamer eve gidiyorlar; mihriban yaşlı adama güzel yemekler yapıyor ve genç adamdan hoşlanıyor.
ancak genç adamın mine adlı sevgilisi bu durumdan hazzetmiyor.
genç adamın mine'yi cinsel obje olarak görürken mihriban'ı cinsellikten ayrı tutup ondan hoşlanmaya başlaması filmin bir diğer konusudur.
mihriban ise değişiyor ve olaylar gelişiyor; konusu basit olsa da emel sayın güzelliği için de olsa izlenesi bir film.
aşkı, yoksulluğu, sınıf farkını ve kendin olmanın her şeyden daha önemli olduğunu anlatan güzel bir film olduğu söylenebilir.
mihriban fakirdi ve koyun gibi kokuyor denilmişti ama kendisi olmaktan vazgeçmedi. o yüzden ona aşık oldu adam.
hulusi kentmen'in yemek yediği sahnede göbek atmasına baya güldüm.
cevat kurtuluş
engin çağlar gibi oyuncuların yer aldığı 1974 yapımlı türk filmi.
bir gazinoda şarkıcılık yapan ve yeğeni tamer ile yaşayan mihriban'ın yeğenini onun dedesinin elinden almak istemesini konu ediniyor.
dedesi hasta ve torununu görmeden ölmek istemiyor; mihriban ise çocuğu vermeye râzı değil ve çocuk da "ancak teyzem gelirse gelirim" diyor.
en nihayetinde mihriban ve tamer eve gidiyorlar; mihriban yaşlı adama güzel yemekler yapıyor ve genç adamdan hoşlanıyor.
ancak genç adamın mine adlı sevgilisi bu durumdan hazzetmiyor.
genç adamın mine'yi cinsel obje olarak görürken mihriban'ı cinsellikten ayrı tutup ondan hoşlanmaya başlaması filmin bir diğer konusudur.
mihriban ise değişiyor ve olaylar gelişiyor; konusu basit olsa da emel sayın güzelliği için de olsa izlenesi bir film.
aşkı, yoksulluğu, sınıf farkını ve kendin olmanın her şeyden daha önemli olduğunu anlatan güzel bir film olduğu söylenebilir.
mihriban fakirdi ve koyun gibi kokuyor denilmişti ama kendisi olmaktan vazgeçmedi. o yüzden ona aşık oldu adam.
hulusi kentmen'in yemek yediği sahnede göbek atmasına baya güldüm.
devamını gör...
3.
emel sayın'ın ikonik romantik filmlerinden biridir. kenar mahallede yaşayan, ağzı biraz bozuk kızımızın, 1900'lerin sosyetesine girişini ve oradan bir adama aşık oluşunu anlatır. tabi göze fazlasıyla batırılan "kültür çatışması ve sınıf farklılığı" sebebiyle, kendisini elite bir hanımefendi olma yolunda eğitir ve sonunda hayalindeki adamı kapar.
kurgusu her ne kadar tahmin edilebilir olsa da, emel sayın dinlemek için izlenebilir.
kurgusu her ne kadar tahmin edilebilir olsa da, emel sayın dinlemek için izlenebilir.
devamını gör...