dünya klasikleri / roman / edebiyat
8 / 10
puan ver

öne çıkanlar | diğer yorumlar

(bkz: çanlar kimin için çalıyor) hemingway'in ispanyol iç savaşını, aynı zamanda savaşın anlamsızlığını anlattığı eseri. roman john donne şiiri ile başlar. yıllar sonra kitabı, olay örgüsünü ve karakterlerini unutmak mümkün ama şiir kitabın en kısa özeti şeklinde bir kere okunduğunda akıllara kazınıyor. not olarak aşağıya bırakıyorum.

insan ada değildir,
bütün de değildir tek başına,
anakaranın bir parçası,
okyanusun bir damlasıdır;
bir kum tanesini alıp götürse bile deniz,
küçülür avrupa,
sanki bir burunmuş,
dostlarının yada senin bir yurdunmuş gibi

bir insanın ölümüyle eksilirim ben,
çünkü bir parçasıyım insanlığın;
işte bu yüzden hiç sorma çanların kimin için çaldığını,
çanlar senin için çalıyor

- ama yine de onu öldürdün.
evet. yine öldüreceğim. ama eğer daha sonra yaşarsam, hiç kimsenin kılına zarar vermeden öyle bir yaşayacağım ki, günahım bağışlanacak.
kim bağışlayacak?
kim bilir? burada artık ne tanrımız, ne onun oğlu ne de kutsal ruh olmadığına göre, bağışlayacak olan kimdir? bilmem.
artık tanrın yok mu ?
yok arkadaşım. kesinlikle yok. eğer tanrı olsaydı, benim şu gözlerimle gördüklerimin olmasına hiçbir zaman izin vermezdi. bırak, onların olsun tanrı.
tanrının varlığını savunuyor onlar.
açıkçası dine inanarak yetiştirildiğim için onu özlüyorum. ama şimdi insanın kendisine karşı sorumlu olması gerekiyor.
öyleyse adam öldürdüğün için seni bağışlayacak olan yine sensin. sy 51

- komünist misin sen ? diye sordu kadın.
hayır, antifaşistim.
ne kadardır?
faşizmin ne olduğunu anladığımdan beri. sy 76

- seninle karşılaşana değin onlardan hiçbir şey istemedim, biliyor musun? ne de bir ricada bulundum. hareket dışında ya da bir savaşı kazanmak dışında hiçbir şey düşünmedim. gerçekten tutkularım çok saftı. çok çalıştım, şimdiyse seni seviyorum ve " dedi gerçekleşmeyecek her şeyi kucaklayarak" uğruna savaştığımız her şeyi nasıl seviyorsam, öyle seviyorum seni de. özgürlüğü, insan onurunu sevdiğim gibi seviyorum seni, tüm insanların çalışma hakkını, aç kalmama hakkını sevdiğim gibi seviyorum seni. seni, savunduğumuz madrid'i sevdiğim gibi, ölen tüm yoldaşlarımı sevdiğim gibi seviyorum. çoğu da öldü. pek çoğu. nice çok olduklarını düşünemezsin bile. ama seni dünyada en çok sevdiklerim kadar seviyorum, seni daha da çok seviyorum.
seni dünyalar kadar seviyorum, tavşan. sy 368
devamını gör...
üst düzey mekan betimlemeleri, savaş hakkındaki çıkarımları ve insan psikolojisinin tasviri zor hâllerini muazzam bir biçimde okuyucuya aktarması sebebiyle sanıyorum ki hemingway'in başyapıtı olmaya adaydır. ortada barış rüzgarları eserken savaşın anlamsızlığı hakkında konuşmak kolay olmayabilir ama bir iç savaşın izlerini en derinine kadar aktaran bir kitapta savaşın anlamsızlığını ifade edebilmek tartışmasız bir şekilde saygıyı hak eder.

--- alıntı ---

"never think that war, no matter how necessary nor how justified, is not a crime. ask the infantry and ask the dead."

--- alıntı ---
devamını gör...
kült bir hemingway eseridir.
bu kitapta etkilenen esinlenen yığınla sanatçı vardır.
kendisi yazma üzerine adlı kitabında övgüyle bahseder.
ayrıca nasıl yazdığını da anlatır.
devamını gör...
abd romancılığının zirve noktalarından biri olan eserdir. kitapla ilgili olmasa da ispanya iç savaşı'yla ilgili spoiler sayılabilecek bir bilgiyle kitabı tamamlamak gerekmektedir.

ispanya iç savaşı bitince öldürülmemek için ispanya'dan kaçabilen şanslı devrimcilerin bir kısmı ssbc sınırında fraksiyon farklarından ve/veya ajan oldukları şüphesiyle ssbc tarafından sınırda vurulur, bir kısmı ise çalışma kamplarına (gulaglara) götürülür. çok küçük bir kısmı ssbc'ye kabul edilir.
dolayısıyla yazıldığından daha acı bir sonla biter ispanya devrimcilerinin sonu.. son olarak bir kısmı da avrupa'nın çeşitli yerlerine dağılır, kimi sefaletten kimi ise yakalanarak bulundukları ülkede "komünizm propangası" ya da "sbbc ajanı" olmak suçlamasıyla yargılanır.. bunların bir kısmıda ya faşist-apolitik taklitleri ile ayakta kalır ya da insanlardan uzak durarak..
kaynak: atillâ ilhan/hangi sosyalizm?
devamını gör...
son 1 haftami çalmış hemingway eseri.
hemingway hiçbir zaman bana hitap eden bir yazar olmadı, bir türlü sevemedim ama bu kitap okuduklarım arasında en iyisiydi.
jordan'ın kendiyle konuşmaları o kadar gerçekçi ve duygu dolu ki insan okurken derin nefesler alma ihtiyacı duyuyor.
fakat bu kitabın en güzel karakteri pilar bence. tam bir lider, alfa. iyi ve kötü yanlarıyla bir insan nasıl olması gerekirse öyle. keşke hemingway bir de pilar'ın hayatını anlatan roman yazsaymış.
kitabın savaşta "iyi" bir taraf olamayacağını açıkça göstermesine de bayıldım. tamam faşistler kötü ama cumhuriyetçiler de onlar kadar kötü şeyler yaptı çünkü bu bir savaş ve savaşta iyiliğe yer yok.
devamını gör...
ernest hemingway'in 'çanlar kimin için çalıyor' romanı 1930'larda ispanya'da yaşanan savaşı konu alır. savaş, cumhuriyetçiler ve milliyetçiler arasında bir mücadeleden. hemingway bir yazar olarak savaşı farklı açılardan incelemiş ve fikirlerini robert jordan karakteri üzerinden okuyucularına sunmuştur. hemingway, kitap boyunca, fikirlerini insanlara sunmak için jordan'ın karakterini nasıl ustaca kullandığını gösteriyor.
devamını gör...
ispanya iç savaşının anlatıldiği bu kitabı okurken faşistlerin infaz edildiği ve yaşasın anarşi yasasın özgürlük diye bağrışların olduğu bölüm beni çok etkiledi.
evet devrimler telatabi izlemek gibi olmuyor ama bu sahnede çok vahşiydi. içim kötü oldu.
şimdi yarısına geldim bitirince yine editlerim.
devamını gör...
okuması bir ay sürdü fakat hak etti 30 günü. yormadan tertemiz bir okumaydı gerçekten. savaşın her iki taraf için de ne kadar rezil bir şey olduğunu bilip üzerine okumak... şahane bir deneyimdi.
devamını gör...
bir ernest hemingway kitabıdır.

ernest hemingway dünya edebiyatının en büyük yazarlarından biridir. bunu da bileğinin hakkıyla elde etmiştir. karakter olarak kendisinde birçok kusur bulunabilir ama bence bir yazar olarak kusursuzdur. yaşlı adam ve deniz gibi muhteşem bir eser yazmıştır, bu bile yeterlidir ama çanlar kimin için çalışıyor eseri savaş üzerine yazılmış en iyi eserlerden biridir benim için.

bu kitap ilk elden bir tanıklık üzerine yazılmıştır. çünkü ernest hemingway ispanya iç savaşı esnasında oradadır. gözlem yeteneği bu kadar üst düzey olan ve insanın iç dünyasını bu kadar iyi tanıyan bir yazarın kaleminden de böyle bir tanıklık sonucu bu kadar iyi bir roman çıkabilirdi zaten.

robert jordan'dan diğer yazar arkadaşlarım bahsetmiş zaten. görevine takıntı ile bağlı bir adam robert jordan ve bu görev esnasında bir de aşk gelir başına.

dünya üzerinde yaşanmış ve halihazırda sürmekte olan savaşlarda haklı haksız ayrımı yapılabilir. herkes kendi durduğu yere göre bir seçim yapar. herkese göre kendinden olan haklıdır, karşı da olan haksız.

ama bu kitapta da görüyoruz ki bir savaşta suçsuz taraf yoktur. olması da pek mümkün değildir.

sürmekte olan savaşlarımıza bakarak diyebilirim ki çanlar bizim için çalıyor.
devamını gör...
lisede edebiyat öğretmenimin bana hediye etmesi ile okumama vesile olduğu ve okuduğum ilk kült eserdir. aradan geçen 22 yıldan sonra tekrar okumak istediğim kitaptır.
devamını gör...
ernest hemingway'in 1930'ların ispanyasına cumhuriyetçi cepheden mercek tuttuğu romanıdır. bir romandan birincil olarak tarih dersi vermesi beklenmez ancak dönemin siyasal koşullarını, insanların psikolojilerini, coğrafyanın imkanlarını değerlendirme imkanı tanıması açısından tarih severlerin ilgisini çekecektir.

kitabın sade dili, akıcı ve bol bol diyaloglara yer verilen anlatımı sayesinde kolayca okunabileceğini düşünüyorum. güzel bir roman çünkü yalnızca bir savaş serüveni değil. örneğin bir aşk hikayesi var , varoluşsal sorgulamalar var, psikolojik tahliller var...

bence edebi bir kitabın en hayati özelliği, insana "bir hayat nasıl yaşanmalı" sorusu hakkında bir fikir vermesi. bu konuda aklımda kalan en güzel detay, şimdiyi yaşamak konusunda okuyucu cesaretlendirmesi oldu. yaşlanmak mı yoksa yaşamak mı daha mühim? yaşadım diyebilmek için nasıl bir ömür geçirmemiz gerekir? bu soruları kendimize sorup düşünebiliyorsak o roman güzeldir.
devamını gör...
ernest hemingway 'in 1940'lı yıllarda ispanya iç savaşını konu aldığı; filmlere, tiyatrolara ve şarkılara ilham olan kült savaş romanıdır. hemingway kitabın adını john donne'nun bir vaazından almıştır.

ispanya iç savaşında, bir köprüyü uçurmak için görevlendirilen gerilla grubunun dört günlük hikâyesini okuruz romanda.

hemingway'in savaşa bakış açısını şu sözleriyle rahatça anlayabiliriz: "kötü yönetilen bir ülkenin ilk uğrağı parasını değersizleştirmek, ikincisi de savaştır. ikisi de geçici bir refah sağlar ama kalıcı bir yıkım getirir. ikisi de politik ve ekonomik fırsatçıların sığınağıdır."

roman, hemingway'in kendi yaşamından da izler taşıyor. 1936'da florida'da savaş muhabiri martha gellhorn ile tanışıp birlikte ispanya'ya giden hemingway, ispanya iç savaşı sırasında muhabirlik yaparak romanda geçen birçok konuya tanıklık etmiştir.

eser, "yüzyılın yüz kitabı" listesinde sekizinci sıradadır.

fidel castro, dağda batista güçleriyle savaşırken, öğrencilik yıllarında okuduğu "çanlar kimin için çalıyor" romanından yararlandığını ve romanda düzenli bir orduya karşı çarpışan gerillaların yeni stratejiler geliştirme konusunda kendisine ilham verdiğini söylemiştir.

aşk, felsefe, savaş, devrim ya da serüven olarak ele alınabilecek roman, bunların hepsinin toplamıdır aslında. aşk ve direnişin guadarrama dağlar'ından tüm dünyaya uzanan destanıdır.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"çanlar kimin için çalıyor" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim