yazar: gogol
yayım tarihi: 1842
usta yazar gogol'un rusya'da kimi kurumlarda, yerleşik sistemde ve insan zihinlerindeki ahlaksızlığı, işe yaramazlığı ve hileyle kazanılan zaferleri anlattığı romanıdır. kitabın ikinci kısmı gogol tarafından geçirdiği bir sinir buhranı esnasında yakılmıştır.
yayım tarihi: 1842
usta yazar gogol'un rusya'da kimi kurumlarda, yerleşik sistemde ve insan zihinlerindeki ahlaksızlığı, işe yaramazlığı ve hileyle kazanılan zaferleri anlattığı romanıdır. kitabın ikinci kısmı gogol tarafından geçirdiği bir sinir buhranı esnasında yakılmıştır.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "it s odd" tarafından 03.02.2021 18:59 tarihinde açılmıştır.
1.
nikolay vasilyeviç gogol'un en bilinen eseri . rus edebiyatından çıkma bir çok eser gibi , gerçekçi bir insan profili sunuyor ölü canlar . okuyucuyu bu kadar etkisi altına alma sebebi muhtemelen her gün gördüğümüz ve bizde tiksinti uyandıran karakterleri, olabildiğince gerçekçi bir şekilde bize sunması. kimi zaman karakter fazlalığından okuyucuyu yorsa bile , ince ince yaptığı eleştiriler çoğu zaman o kadar yerinde ki; işte bu durum , eseri ayrı bir yere taşıyor. bilindiği kadarıyla dante 'nin ilahi komedya'sından esinlenilerek ortaya çıkmış bir eser yani özünde şu an okuduğumuz roman , oldukça yarım denilebilir. bundan ötürü karakterler üzerine derin bir inceleme yapmak mümkün değil çünkü karakterlerin devamında nasıl bir karakter gelişimi göstereceğini asla bilemeyeceğiz.
--- alıntı ---
" hani bazen bir düş görür insan, ondan sonraki hayatı boyunca bu düş gözünün önünden gitmez, gerçeklik onun için sonsuzcasına yok olur, ne yapsanız boşunadır artık..."
--- alıntı ---
--- alıntı ---
" hani bazen bir düş görür insan, ondan sonraki hayatı boyunca bu düş gözünün önünden gitmez, gerçeklik onun için sonsuzcasına yok olur, ne yapsanız boşunadır artık..."
--- alıntı ---
devamını gör...
2.
bana rus edebiyatını sevdiren kitap desem, nokta atışı olur. yahu sen ne yazıyorsun be adam? bir de delirip cilt yakmak nedir? o tasvirler nedir? edebiyat yapıyorsun be, git tablo çiz böyle ayrıntıcıysan! o nasıl kurgu, nasıl sıradışı hikaye? bir de yaşadığı dönemde her gelen mektupla tek tek ilgileniyormuş. herife bak ya! ne muhteşem adamsın sen ya.
devamını gör...
3.
ilk kez 1842 yılında yayınlanan nikolay vasilyeviç gogol'a ait eksik roman.* mazlum beyhan çevirisini tavsiye ederim.
eksik de olsa romanının olay örgüsü baş döndürücü. ama o eksik ve ani bitiş okuru derinden yaralıyor. ya da ben yaralanmak için bahane arıyorum, o da olabilir tabii. çarlık rusya'sında gezinmek ve insanın aç gözlülüğün hangi boyutlara ulaşabildiğini görmek isterseniz gecikmeden okuyun derim.
"her insanın öteki konuşmalara oranla daha çok hoşlandığı konuşma türleri vardır. ve çoğu zaman hiç beklenmedik bir anda kuş uçmaz kervan geçmez ücra, ıssız bir yerde karşılaşırsın, sıcacık sohbeti içini ısıtır, yolların kötülüğünü de, geceyi geçirecek yerinin olmadığını da, günün telaşını da, insanların sahtekarlığını da unutur gidersin.
böyle geçirdiğin bir akşam, belleğinde bir daha çıkmamak üzere yer eder, bir anı olarak kalır içinde. sohbet ettiğin o insan da, seninle sohbet ederken nerede oturduğu, o anda elinde ne olduğunu unutur gider.. duvarları, her köşeyi, en küçük ayrıntıyı anımsarsın... "
"...parmaklarını saçlarına geçirerek, yürek acısını beden acısına çevirmek istercesine yolmaya başladı."
eksik de olsa romanının olay örgüsü baş döndürücü. ama o eksik ve ani bitiş okuru derinden yaralıyor. ya da ben yaralanmak için bahane arıyorum, o da olabilir tabii. çarlık rusya'sında gezinmek ve insanın aç gözlülüğün hangi boyutlara ulaşabildiğini görmek isterseniz gecikmeden okuyun derim.
"her insanın öteki konuşmalara oranla daha çok hoşlandığı konuşma türleri vardır. ve çoğu zaman hiç beklenmedik bir anda kuş uçmaz kervan geçmez ücra, ıssız bir yerde karşılaşırsın, sıcacık sohbeti içini ısıtır, yolların kötülüğünü de, geceyi geçirecek yerinin olmadığını da, günün telaşını da, insanların sahtekarlığını da unutur gidersin.
böyle geçirdiğin bir akşam, belleğinde bir daha çıkmamak üzere yer eder, bir anı olarak kalır içinde. sohbet ettiğin o insan da, seninle sohbet ederken nerede oturduğu, o anda elinde ne olduğunu unutur gider.. duvarları, her köşeyi, en küçük ayrıntıyı anımsarsın... "
"...parmaklarını saçlarına geçirerek, yürek acısını beden acısına çevirmek istercesine yolmaya başladı."
devamını gör...
4.
erol güney-melih cevdet anday ikilisinin çevirisini yaptığı versiyonunu okuyor olduğum, çok çok kötü bir çeviri (kimi yerleri google translate çevirisi gibi), akıcılıktan uzak dili sebebiyle maalesef bitirdikten aylar sonra bir daha başka bir çevirmenden tekrar okuyacağım roman.
sarkastik dilinden çok keyif alıyorum geride kalan 150 sayfa boyunca fakat çeviri hataları çok üzücü.
fikri puşkin'den çıkan ve yurtdışı seyahati öncesi gogol'ün ilk bölümlerini puşkin'e okuduğu kitap.
rusçası mertvyye dushi: miyortvıye duuşiı (ikinci kelimede, kelime iki u üzerinden vurgulanır)
görselde gogol'ün ikinci kısımları yakması tasvir ediliyor.(ilia repin-1909)
sarkastik dilinden çok keyif alıyorum geride kalan 150 sayfa boyunca fakat çeviri hataları çok üzücü.
fikri puşkin'den çıkan ve yurtdışı seyahati öncesi gogol'ün ilk bölümlerini puşkin'e okuduğu kitap.
rusçası mertvyye dushi: miyortvıye duuşiı (ikinci kelimede, kelime iki u üzerinden vurgulanır)
görselde gogol'ün ikinci kısımları yakması tasvir ediliyor.(ilia repin-1909)
devamını gör...
5.
ukrayna asıllı rus yazar nikolay gogol tarafından yazılmış olan roman.dönemin rus sosyal yaşamından esinlenerek kurgulanan eserde, vatanserver bir kişilik olan gogol ülkesindeki çarpıklıkları ortaya koyarak düzeltilmesini istemiştir.
devamını gör...
6.
bir nikolay vasilyeviç gogol kitabıdır.
büyük laflar etmekten çok haz etmem ama bence nikokay vasilyeviç gogol rus edebiyatının en büyük yazarıdır. yani dostoyevski'nin bütün rus yazarların gogol'ün paltosunda çıktığı tespiti nokta atışı bir tespittir. yazarın yazdığı her kitap bir deha göstergesidir benim gözümde. mizahı kullanım tarzına da ayrıca hayranlık duyarım.
benim için rus klasiklerinin en büyük romanlarından biri olan bu kitabın fikir babası büyük rus ozanı puşkin'dir aslında. gogol'e bu kitabı yazmak için fikri de cesareti de puşkin vermiştir. gogol'ün en büyük akıl hocası olan puşkin zamansız ölümü ile gogol'ün yıkımına da neden olmuştur.
gogol bu romanın ikinci cildini yazdığı esnada şu an ismini hatırlamadığım, öğrenmeye de niyetli olmadığı bir papazın etkisi altına girer ve yazdıklarından pişmanlık duyar. artık ona akıl verecek bir puşkin de yoktur. ve bu kriz önce yazdığı romanı yakmasına sonra da hazin bir şekilde ölmesine neden olur.
rusya'da o dönemdeki feodal yapıya kafa tutan bu eserde gogol ölümsüz bir kahraman olan çiçikov'u bize armağan eder. çiçikov şehir şehir dolaşıp toprak sahibi feodallerden köleler satın alır. ancak istediği köleler ölü olanlardır. kendine bu yolla bir servet edinme hevesinde olan çiçikov şehrin ileri gelenlerinin ahlaki çöküntüsünden faydalanmayı da bilir.
kitabın ilk cildi çiçikov'un düşüşünü anlatır. kötülük içinde kıvranmasını. ama burdan nasıl çıktığını asla öğrenemeyeceğiz..
büyük laflar etmekten çok haz etmem ama bence nikokay vasilyeviç gogol rus edebiyatının en büyük yazarıdır. yani dostoyevski'nin bütün rus yazarların gogol'ün paltosunda çıktığı tespiti nokta atışı bir tespittir. yazarın yazdığı her kitap bir deha göstergesidir benim gözümde. mizahı kullanım tarzına da ayrıca hayranlık duyarım.
benim için rus klasiklerinin en büyük romanlarından biri olan bu kitabın fikir babası büyük rus ozanı puşkin'dir aslında. gogol'e bu kitabı yazmak için fikri de cesareti de puşkin vermiştir. gogol'ün en büyük akıl hocası olan puşkin zamansız ölümü ile gogol'ün yıkımına da neden olmuştur.
gogol bu romanın ikinci cildini yazdığı esnada şu an ismini hatırlamadığım, öğrenmeye de niyetli olmadığı bir papazın etkisi altına girer ve yazdıklarından pişmanlık duyar. artık ona akıl verecek bir puşkin de yoktur. ve bu kriz önce yazdığı romanı yakmasına sonra da hazin bir şekilde ölmesine neden olur.
rusya'da o dönemdeki feodal yapıya kafa tutan bu eserde gogol ölümsüz bir kahraman olan çiçikov'u bize armağan eder. çiçikov şehir şehir dolaşıp toprak sahibi feodallerden köleler satın alır. ancak istediği köleler ölü olanlardır. kendine bu yolla bir servet edinme hevesinde olan çiçikov şehrin ileri gelenlerinin ahlaki çöküntüsünden faydalanmayı da bilir.
kitabın ilk cildi çiçikov'un düşüşünü anlatır. kötülük içinde kıvranmasını. ama burdan nasıl çıktığını asla öğrenemeyeceğiz..
devamını gör...
7.
yazarımız ukrayna asıllı olan nikolay vasilyeviç gogol.
sevgili gogol’un en olaylı kitabı ne diye sorarsak sanırım herkes ölü canlar der. bir den fazla cilt olması planlanan bu kitap beklenilen sonuca varmamıştır ve gogolun geçirdiği bir buhran sonucu ikinci cildi yaktığı ise bir gerçektir. bu yüzden bu güzel kitabın devamından tüm okurlar olarak maalesef mahrum bırakıldık.yayınlandığı ilk yıllarda büyük ses getiren bu roman rus toplumunun kötü yanlarını okura aktardığı için bir çok kişi tarafından çokça tepki almıştır.ancak aynı zamanda da bir çok okur tarafından da taktir toplamıştır. hatta dostoyevski’nin demiş olduğu- tüm rus yazarlar gogolun paltosundan çıkmıştır.-lafı herkes tarafından kabul görülmüş bir gerçektir.
kitabın konusuna gelirsek. bize bir çok yüksek kurumlarda bulunan insanların gerçek yüzü gösteriliyor.ana kahramanımız pavel ıvanovich çiçikov kasaba kasaba gezerek mülk sahibi insanlardan kendisine ölen kölelerini vermesini ister. ilk başta bu duruma şaşıran mülk sahipleri sonrasında kendi çıkarlarınıda hesaba kattığında bunun kendileri için makul bir seçenek olduğunu görüp kabul ederler. kahramanımız kendine kazandırdığı bu belgelerle bir çok insandan faydalanır ve dönemin vergi istemiyle oynamaya devam eder. ancak bir gün uğradığı başka bir kasabada bu düzeni kabul ettiremez ve oradan kaçmak zorunda kalır.
bu zamana kadar okuduğum en güzel romandı. ancak karakter sayısındaki fazlalık ve kişilerin durmadan değişip artması zihnimi biraz karıştırmadı değil. seninle geç tanıştığımız için üzgünüm sayın yazar.
tavsiye tavsiye tavsiye. muhakkak okuyun ve kitaplığınızda yer verin.
sevgili gogol’un en olaylı kitabı ne diye sorarsak sanırım herkes ölü canlar der. bir den fazla cilt olması planlanan bu kitap beklenilen sonuca varmamıştır ve gogolun geçirdiği bir buhran sonucu ikinci cildi yaktığı ise bir gerçektir. bu yüzden bu güzel kitabın devamından tüm okurlar olarak maalesef mahrum bırakıldık.yayınlandığı ilk yıllarda büyük ses getiren bu roman rus toplumunun kötü yanlarını okura aktardığı için bir çok kişi tarafından çokça tepki almıştır.ancak aynı zamanda da bir çok okur tarafından da taktir toplamıştır. hatta dostoyevski’nin demiş olduğu- tüm rus yazarlar gogolun paltosundan çıkmıştır.-lafı herkes tarafından kabul görülmüş bir gerçektir.
kitabın konusuna gelirsek. bize bir çok yüksek kurumlarda bulunan insanların gerçek yüzü gösteriliyor.ana kahramanımız pavel ıvanovich çiçikov kasaba kasaba gezerek mülk sahibi insanlardan kendisine ölen kölelerini vermesini ister. ilk başta bu duruma şaşıran mülk sahipleri sonrasında kendi çıkarlarınıda hesaba kattığında bunun kendileri için makul bir seçenek olduğunu görüp kabul ederler. kahramanımız kendine kazandırdığı bu belgelerle bir çok insandan faydalanır ve dönemin vergi istemiyle oynamaya devam eder. ancak bir gün uğradığı başka bir kasabada bu düzeni kabul ettiremez ve oradan kaçmak zorunda kalır.
bu zamana kadar okuduğum en güzel romandı. ancak karakter sayısındaki fazlalık ve kişilerin durmadan değişip artması zihnimi biraz karıştırmadı değil. seninle geç tanıştığımız için üzgünüm sayın yazar.
tavsiye tavsiye tavsiye. muhakkak okuyun ve kitaplığınızda yer verin.
devamını gör...
8.
1842 yılına tarihlenen nikolay vasilyeviç gogol'e ait bir kitap...
kitabın konusu; sevdiği kızla evlenmek isteyen bir beyefendinin, kızın babasının şartı olan zenginlik alameti köle sayısını tamamlamaktadır. beyefendi kendince, oldukça da zekice bir yöntem bulmuş ve bu yolda hareket ederken başına gelenler tatlı bir dille anlatılmıştır. kitabın çeviri dili, gayet anlaşılır. birkaç yayınevi ve çevirmenden okusam da, bu yargım değişmedi. bu da demek oluyor ki kitabın rus aslı da akıcı ve anlaşılır bir rusça ile kaleme alınmış olacak ki çevirmenleri yormamış. yoksa çeviride bu, bize rahatlıkla yansır ve bizi rahatsız ederdi. kitabın en büyük başarısı bu, bana göre...
yazarın, kitapta çizdiği olumlu hava dolayısıyla kendisinin oldukça pozitif bir psikolojiye sahip olduğunu sanıyorsanız yanılıyorsunuz. çünkü yazar, biraz daha garip bir psikolojiye sahip biri... bunu, kitabın devamı olan ölü canlar 2'yi imha etmesinden anlıyoruz. hayır, ilk aklınıza gelen o, sanki bu kitap o kadar da iyi bir devam kitabı olmadı düşüncesinden ileri gelmiyor. tamamen kendi psikolojisinin ürünü. nikolay vasilyeviç gogol'ü çok sevdiğim için bir dönem hakkında bulduğum her makeleyi deli gibi okur, zihnimin kuytularına mühürlerdim. bu da, o kuytulardan kalma bir bilgi... ne kadar doğrudur ya da magazinsel bir dürtünün ürünü müdür bilmiyorum?.. fakat doğru görünüyor. çünkü bu psikoloji gereği gogol daha az edebi eser üretmiş ve bizi eserlerinden mahrum bırakmış, bana göre...* bilmiyorum, kim, bu konuda, ne düşünür, neye inanır?..
ancak şurası bir gerçektir ki gogol'ün benim gözümde şaheseridir, ölü canlar'ı.
kitabın konusu; sevdiği kızla evlenmek isteyen bir beyefendinin, kızın babasının şartı olan zenginlik alameti köle sayısını tamamlamaktadır. beyefendi kendince, oldukça da zekice bir yöntem bulmuş ve bu yolda hareket ederken başına gelenler tatlı bir dille anlatılmıştır. kitabın çeviri dili, gayet anlaşılır. birkaç yayınevi ve çevirmenden okusam da, bu yargım değişmedi. bu da demek oluyor ki kitabın rus aslı da akıcı ve anlaşılır bir rusça ile kaleme alınmış olacak ki çevirmenleri yormamış. yoksa çeviride bu, bize rahatlıkla yansır ve bizi rahatsız ederdi. kitabın en büyük başarısı bu, bana göre...
yazarın, kitapta çizdiği olumlu hava dolayısıyla kendisinin oldukça pozitif bir psikolojiye sahip olduğunu sanıyorsanız yanılıyorsunuz. çünkü yazar, biraz daha garip bir psikolojiye sahip biri... bunu, kitabın devamı olan ölü canlar 2'yi imha etmesinden anlıyoruz. hayır, ilk aklınıza gelen o, sanki bu kitap o kadar da iyi bir devam kitabı olmadı düşüncesinden ileri gelmiyor. tamamen kendi psikolojisinin ürünü. nikolay vasilyeviç gogol'ü çok sevdiğim için bir dönem hakkında bulduğum her makeleyi deli gibi okur, zihnimin kuytularına mühürlerdim. bu da, o kuytulardan kalma bir bilgi... ne kadar doğrudur ya da magazinsel bir dürtünün ürünü müdür bilmiyorum?.. fakat doğru görünüyor. çünkü bu psikoloji gereği gogol daha az edebi eser üretmiş ve bizi eserlerinden mahrum bırakmış, bana göre...* bilmiyorum, kim, bu konuda, ne düşünür, neye inanır?..
ancak şurası bir gerçektir ki gogol'ün benim gözümde şaheseridir, ölü canlar'ı.
devamını gör...
9.
t,nikolay vasilyeviç gogol'un jubilesini yaptığı ama bizim sadece ilk yarısını okuduğumuz kitap; ikinci yarısını yakması için hizmetçisine emir vermiştir.
halychtidae'nin bahsettiği olay kesindir, gogol bu kitabın devamının el yazmalarını yakmıştır bundan 10 gün sonrasında ise ölmüştür.
ölümün nasıl geliştiği hakkında elimizde epey bilgi var ama tam olarak net ölüm nedeninin nolduğu hakkında bir takım hurafeler/teoriler/spekülasyonlar bulunmakta. olaylar rus bir kaynaktan yarım yamalak çevirip yarım yamalak özetleyebildiğim kadarıyla kronolojik bir şekilde tam olarak şöyle vuku buluyor;
nikolay vasilyeviç gogol'ün ölümüne yol açan olaylar ve olası sebepler kronolojik olarak incelendiğinde, yaşamının son günlerinde hem fiziksel hem de ruhsal büyük bir buhran içinde odluğu anlaşılıyor.
1852 yılının ocak ayının sonunda, gogol hala sağlıklıydı ve eserlerinin bir koleksiyonunu yayına hazırlıyordu. 25 ocak'ta o.m. bodyansky tarafından ziyaret edildiğinde, hiçbir hastalık belirtisi göstermiyordu. 26 ocak'ta, yakın arkadaşı ekaterina mihaylovna khomyakova'nın ani ölümü, gogol'ü ziyadesiyle etkilemiş olsa gerek ki bu ölüm, onun ruhsal durumunda büyük bir değişikliğe yol açtı ve gogol, 27 ocak'ta bu durumun etkisiyle kendisini bitkin hissetmeye başladı, aynı gün cenazeden sonra merhumenin eşi khomyakova "benim için her şey bitti" dedi.
şubat ayının başında, gogol hastalığının belirtilerini göstermeye başladı. 4 şubat'ta stepan petrovich shevyrev'e kendisini kötü hissettiğini ve oruç tutmaya karar verdiğini belirtti. 5 şubat'taq yine shevyrev'e mide rahatsızlıkları ve ilaçların güçlü etkilerinden muzdarip olduğunu söyledi ve oruç tutmaya başladı. gogol, dinine olan bağlılığı ve ruhsal arayışları nedeniyle sık sık kilise ayinlerine katıldı ve uzun süre oruç tuttu.
5 şubattan sonra uzun süre yemek yemedi ve sadece gecelerini çoğunlukla ibadet etmekle geçirdi
8-9 şubat gecesi bir kanepede uyuyakaldı ve rüyasında ona öleceğini söyleyen sesler duydu.
10 şubattan itibaren evden çıkmayı bıraktı.
11-12 şubat gecesi, gogol, hizmetçisi semyon'a hazırladığı el yazmalarını ve kağıtları yakmasını emretti.
18 şubat'ta gogol, ağır bir şekilde hasta hale geldi ve yataktan kalkamaz oldu. kilisede yapılan bir ayin sırasında cemaat aldı ve gözyaşları seller gibi akarken dua etti.
aynı gün doktoru ona tedavi olmasını önerdi ama gogol çok umutsuzdu ve şu lafları zikretti "eğer daha uzun yaşamam rabbimi memnun edecekse... yaşarım" demiş.
19 şubat'ta gogol'un sağlık durumu daha da kötüleşti ve doktorlar tarafından zorla tedavi edilmeye çalışıldı. ancak bu zorunlu tedavi, gogol'ün ölümünü hızlandırdı ve 21 şubat sabahı saat sekiz civarında son nefesini verdi. henüz bilinci yerindeyken söylediği son sözler: "ölmek ne kadar tatlı!" imiş.
gogol'ün ölümüne dair birçok spekülasyon yapılmıştır. bazı kaynaklar, gogol'ün menenjit olduğunu ve zorunlu tedavi sürecinin ölümünü hızlandırdığını belirtirken, bazıları ise onun açlıktan öldüğünü iddia etmektedir. ayrıca, gogol'ün ruhsal çöküntü yaşadığı için ölüm düşüncesine odaklandığından mütevellit intihar etmiş olabileceği de epey iddia edilen nedenlerden biridir.
kaynak; в. воропаев
последние дни жизни н. в. гоголя как духовная и научная проблема,
ortodoks saint tikhon insanı yardım üniversitesi
halychtidae'nin bahsettiği olay kesindir, gogol bu kitabın devamının el yazmalarını yakmıştır bundan 10 gün sonrasında ise ölmüştür.
ölümün nasıl geliştiği hakkında elimizde epey bilgi var ama tam olarak net ölüm nedeninin nolduğu hakkında bir takım hurafeler/teoriler/spekülasyonlar bulunmakta. olaylar rus bir kaynaktan yarım yamalak çevirip yarım yamalak özetleyebildiğim kadarıyla kronolojik bir şekilde tam olarak şöyle vuku buluyor;
nikolay vasilyeviç gogol'ün ölümüne yol açan olaylar ve olası sebepler kronolojik olarak incelendiğinde, yaşamının son günlerinde hem fiziksel hem de ruhsal büyük bir buhran içinde odluğu anlaşılıyor.
1852 yılının ocak ayının sonunda, gogol hala sağlıklıydı ve eserlerinin bir koleksiyonunu yayına hazırlıyordu. 25 ocak'ta o.m. bodyansky tarafından ziyaret edildiğinde, hiçbir hastalık belirtisi göstermiyordu. 26 ocak'ta, yakın arkadaşı ekaterina mihaylovna khomyakova'nın ani ölümü, gogol'ü ziyadesiyle etkilemiş olsa gerek ki bu ölüm, onun ruhsal durumunda büyük bir değişikliğe yol açtı ve gogol, 27 ocak'ta bu durumun etkisiyle kendisini bitkin hissetmeye başladı, aynı gün cenazeden sonra merhumenin eşi khomyakova "benim için her şey bitti" dedi.
şubat ayının başında, gogol hastalığının belirtilerini göstermeye başladı. 4 şubat'ta stepan petrovich shevyrev'e kendisini kötü hissettiğini ve oruç tutmaya karar verdiğini belirtti. 5 şubat'taq yine shevyrev'e mide rahatsızlıkları ve ilaçların güçlü etkilerinden muzdarip olduğunu söyledi ve oruç tutmaya başladı. gogol, dinine olan bağlılığı ve ruhsal arayışları nedeniyle sık sık kilise ayinlerine katıldı ve uzun süre oruç tuttu.
5 şubattan sonra uzun süre yemek yemedi ve sadece gecelerini çoğunlukla ibadet etmekle geçirdi
8-9 şubat gecesi bir kanepede uyuyakaldı ve rüyasında ona öleceğini söyleyen sesler duydu.
10 şubattan itibaren evden çıkmayı bıraktı.
11-12 şubat gecesi, gogol, hizmetçisi semyon'a hazırladığı el yazmalarını ve kağıtları yakmasını emretti.
18 şubat'ta gogol, ağır bir şekilde hasta hale geldi ve yataktan kalkamaz oldu. kilisede yapılan bir ayin sırasında cemaat aldı ve gözyaşları seller gibi akarken dua etti.
aynı gün doktoru ona tedavi olmasını önerdi ama gogol çok umutsuzdu ve şu lafları zikretti "eğer daha uzun yaşamam rabbimi memnun edecekse... yaşarım" demiş.
19 şubat'ta gogol'un sağlık durumu daha da kötüleşti ve doktorlar tarafından zorla tedavi edilmeye çalışıldı. ancak bu zorunlu tedavi, gogol'ün ölümünü hızlandırdı ve 21 şubat sabahı saat sekiz civarında son nefesini verdi. henüz bilinci yerindeyken söylediği son sözler: "ölmek ne kadar tatlı!" imiş.
gogol'ün ölümüne dair birçok spekülasyon yapılmıştır. bazı kaynaklar, gogol'ün menenjit olduğunu ve zorunlu tedavi sürecinin ölümünü hızlandırdığını belirtirken, bazıları ise onun açlıktan öldüğünü iddia etmektedir. ayrıca, gogol'ün ruhsal çöküntü yaşadığı için ölüm düşüncesine odaklandığından mütevellit intihar etmiş olabileceği de epey iddia edilen nedenlerden biridir.
kaynak; в. воропаев
последние дни жизни н. в. гоголя как духовная и научная проблема,
ortodoks saint tikhon insanı yardım üniversitesi
devamını gör...
"ölü canlar" ile benzer başlıklar
yaşayan ölü
20