1.
evvet, polisiye ve komiklik sevenler, ilginç cinayetleri ve nasıl çözüldüğünü merak edenler, izlemediyseniz size leziz bir dizi önerisiyle geldim.
2009 yapımı 8 sezonluk leziz bir komedi-drama dizisidir castle.
harika bir oyuncu kadrosuna sahip. bunun yanında yemede yanında yat karakterler, klasik polisiye hikayesinden sıyrılan bir başlangıç hikayesi, kıvrandıran bir aşk hikayesi, örnek baba-kız ilişkisi ve absürd diyalogların, esprilerin havada uçuştuğu bir dizidir.
başrollerimizden richard castle, bir yazardır. yazmak konusunda kilitlenince soluğu nypd (new york polis departmanı)nda alır ve tabiri caizse memnuniyetsizliğin vücut bulmuş hali güzeller güzeli dedektifimiz kate beckett'ın başına bela olur. evet tam olarak bela olur çünkü yazarımız biraz garip bir karakter. gözlemci olarak dedektifin yanında yer almaya, cinayetleri çözmek konusunda yardımcı olmaya ve tabiki dedektifimizin ayak bağı olmaya yeminlidir kendisi.
kadın ve erkek karakteri alışmış olduğumuzun tam tersine yaratmışlar bu dizide. kadın dedektif tam bir işkolik, ciddiyet abidesi, memnuniyetsiz, sert bir karakter iken partneri yani yazarımız richard sakar, şapşal, sevimli, birazcık korkak bir tiptir. eh tabii bunların aşık olmasını bekliyoruz değil mi? biraz bekleyeceğiz işte o noktada eheheh...
bu arada işlenen cinayetlerin de enfes * ve ürkütücü olduğunu söyleyeyim. bu tarz dizileri ortasından izleseniz de olur, her bölüm bir vaka. müthiş bir sistem yahu.
bu arada yazarımız castle'ın eğlenceli ailesinden de bahsetmek istiyorum. manyak bir anne ve sevimli bir kızı var castle'ın. aile ilişkileri yormuyor. ayrıca castle'ın kızıyla olan ilişkisi o kadar sevimli ki izlerken keyif alıyorsunuz.
afişini de bırakayım, izleyin bak!
dipnot: burada suç güzellemesi yoktur, vakaların ilgi çekici olduğundan bahsetmekteyimdir.
2009 yapımı 8 sezonluk leziz bir komedi-drama dizisidir castle.
harika bir oyuncu kadrosuna sahip. bunun yanında yemede yanında yat karakterler, klasik polisiye hikayesinden sıyrılan bir başlangıç hikayesi, kıvrandıran bir aşk hikayesi, örnek baba-kız ilişkisi ve absürd diyalogların, esprilerin havada uçuştuğu bir dizidir.
başrollerimizden richard castle, bir yazardır. yazmak konusunda kilitlenince soluğu nypd (new york polis departmanı)nda alır ve tabiri caizse memnuniyetsizliğin vücut bulmuş hali güzeller güzeli dedektifimiz kate beckett'ın başına bela olur. evet tam olarak bela olur çünkü yazarımız biraz garip bir karakter. gözlemci olarak dedektifin yanında yer almaya, cinayetleri çözmek konusunda yardımcı olmaya ve tabiki dedektifimizin ayak bağı olmaya yeminlidir kendisi.
kadın ve erkek karakteri alışmış olduğumuzun tam tersine yaratmışlar bu dizide. kadın dedektif tam bir işkolik, ciddiyet abidesi, memnuniyetsiz, sert bir karakter iken partneri yani yazarımız richard sakar, şapşal, sevimli, birazcık korkak bir tiptir. eh tabii bunların aşık olmasını bekliyoruz değil mi? biraz bekleyeceğiz işte o noktada eheheh...
bu arada işlenen cinayetlerin de enfes * ve ürkütücü olduğunu söyleyeyim. bu tarz dizileri ortasından izleseniz de olur, her bölüm bir vaka. müthiş bir sistem yahu.
bu arada yazarımız castle'ın eğlenceli ailesinden de bahsetmek istiyorum. manyak bir anne ve sevimli bir kızı var castle'ın. aile ilişkileri yormuyor. ayrıca castle'ın kızıyla olan ilişkisi o kadar sevimli ki izlerken keyif alıyorsunuz.
afişini de bırakayım, izleyin bak!
dipnot: burada suç güzellemesi yoktur, vakaların ilgi çekici olduğundan bahsetmekteyimdir.
devamını gör...
2.
çok fazla polisiye gerilim filmi ve dizisi izlemiş birisi olarak söylemeliyim ki; orta düzey eğlencelik bir polisiye dizidir.
cinayet şekilleri ve sebepleri oldukça orjinal olduğunu kabul edebilirim. yine de bir olayın orijinal olması bunu sadece polislerin çözeceği anlamına gelmemelidir. bazen öyle senaryolar olmalıdır ki izleyici polislerden bir iki sahne önce bulabilmelidir. bu dizide ise siz bulamayin diye polisin konuştuğu herkes düzenli olarak yalan söylüyor ya da bilgi kaçırıyor. böylelikle polisler her defasında konuştuğu kişilere iki kez gitmek zorunda kalıyor. sonuçta katil öyle birisi çıkıyor ki siz zaten o noktaya gelene kadar hiç bir bilgiyi hazmedemiyorsunuz. yalnız izlediğim son 3 bölümde katil hep polisin ilk konustugu kişiler çıktı. bundan sonra da öyle mi olacak dikkat edeceğim.
yayımlandığı döneme göre iyi bir polisiye diyebilirim ama.
başrol oyuncularından (bkz: stana katic) kendini beğenmiş harikalar ötesi polis rolünde çok itici bir görünüm sergiliyor ama (bkz: molly quinn) maşallah su damlası gibi ve oyunculuğu da öyle .
boş zamanlarda çok uzun olmayan ve iç karartıcı öğelere sahip olmayan bu dizi iyi bir seçenek olabilir.
cinayet şekilleri ve sebepleri oldukça orjinal olduğunu kabul edebilirim. yine de bir olayın orijinal olması bunu sadece polislerin çözeceği anlamına gelmemelidir. bazen öyle senaryolar olmalıdır ki izleyici polislerden bir iki sahne önce bulabilmelidir. bu dizide ise siz bulamayin diye polisin konuştuğu herkes düzenli olarak yalan söylüyor ya da bilgi kaçırıyor. böylelikle polisler her defasında konuştuğu kişilere iki kez gitmek zorunda kalıyor. sonuçta katil öyle birisi çıkıyor ki siz zaten o noktaya gelene kadar hiç bir bilgiyi hazmedemiyorsunuz. yalnız izlediğim son 3 bölümde katil hep polisin ilk konustugu kişiler çıktı. bundan sonra da öyle mi olacak dikkat edeceğim.
yayımlandığı döneme göre iyi bir polisiye diyebilirim ama.
başrol oyuncularından (bkz: stana katic) kendini beğenmiş harikalar ötesi polis rolünde çok itici bir görünüm sergiliyor ama (bkz: molly quinn) maşallah su damlası gibi ve oyunculuğu da öyle .
boş zamanlarda çok uzun olmayan ve iç karartıcı öğelere sahip olmayan bu dizi iyi bir seçenek olabilir.
devamını gör...