1.
bir zamanlar müdavimi olduğum küçük salaş samimi konseptli mekan. şimdilerde ise pek rağbet görmeyen ve cafelere teslim olarak dönüşüme ayak uydurmak zorunda kalması iç burmaktadır.
devamını gör...
2.
samimi sohbet
devamını gör...
3.
bazılarının çayı ve tostu mükemmel olur.
devamını gör...
4.
bir öğretmen olarak çalışmaya başladığım ilk okulumun sene başında yapılan ve benim öğretmenlik kariyerimin ilk toplantısına damga vuran okul içi mekandır.
büyük bir heyecanla başladığım mesleğinin ilk toplantısında pedagojik pedagojik konuşacağımızı, kuramların ve teorilerin havada uçacağını, benim araya girip noam chomsky'den bahsedeceğimi düşünürken açılış ve yoklamadan hemen sonra konu nasıl olduysa okulun çay ocağına geldi.
çok doğu karadenizde olduğum ve öğretmen arkadaşlarımın çoğu fıkraların başkenti olan bu ilçeli oldukları için zaten hazırlıklı idim ama böyle bir tartışma da beklemiyordum.
yüz on öğretmenin olduğu okulda bir grup öğretmen arkasaşım çay fişi kullanılması gerektiği konusunda çok iddialı idi. her öğretmen aylık olarak fiş alıp her çay karşılığında fiş verirse bu işin kolayca hallolacağını söylüyorlardı.
diğer bir grup sadece aylık bir meblağ toplanmasını ve bir görevli tutulup çayların parasının ve görevlinin ücretinin bu meblağ ile ödenmesini ve tenefüs başlamadan bir dakika önce çayların öğretmenler odasında olmasını istiyordu. bu aristokrat kesim de diğerleri kadar iddialıydı.
üçüncü grup ise çay ocağının öğretmenler tarafından yürütülebileceğini, sabah erken gelen öğretmenlerin çayı demlemesinin ve boş saati olan öğretmenlerin de gün içinde bu işlemi yenilemesinin uygun olduğunu savundu.
tanımın uzun olduğunu düşünüyorsanız bir de toplantıyı görmeliydiniz. yaklaşık dört saat süren ve seslerin yükseldiği, yer yer hakaretlerin duyulduğu toplantı herhangi bir sonuca bağlanmadan sona erdi.
o zaman anladım ki öğretmenler için eğitimden daha önemli şeyler var hayatta.
büyük bir heyecanla başladığım mesleğinin ilk toplantısında pedagojik pedagojik konuşacağımızı, kuramların ve teorilerin havada uçacağını, benim araya girip noam chomsky'den bahsedeceğimi düşünürken açılış ve yoklamadan hemen sonra konu nasıl olduysa okulun çay ocağına geldi.
çok doğu karadenizde olduğum ve öğretmen arkadaşlarımın çoğu fıkraların başkenti olan bu ilçeli oldukları için zaten hazırlıklı idim ama böyle bir tartışma da beklemiyordum.
yüz on öğretmenin olduğu okulda bir grup öğretmen arkasaşım çay fişi kullanılması gerektiği konusunda çok iddialı idi. her öğretmen aylık olarak fiş alıp her çay karşılığında fiş verirse bu işin kolayca hallolacağını söylüyorlardı.
diğer bir grup sadece aylık bir meblağ toplanmasını ve bir görevli tutulup çayların parasının ve görevlinin ücretinin bu meblağ ile ödenmesini ve tenefüs başlamadan bir dakika önce çayların öğretmenler odasında olmasını istiyordu. bu aristokrat kesim de diğerleri kadar iddialıydı.
üçüncü grup ise çay ocağının öğretmenler tarafından yürütülebileceğini, sabah erken gelen öğretmenlerin çayı demlemesinin ve boş saati olan öğretmenlerin de gün içinde bu işlemi yenilemesinin uygun olduğunu savundu.
tanımın uzun olduğunu düşünüyorsanız bir de toplantıyı görmeliydiniz. yaklaşık dört saat süren ve seslerin yükseldiği, yer yer hakaretlerin duyulduğu toplantı herhangi bir sonuca bağlanmadan sona erdi.
o zaman anladım ki öğretmenler için eğitimden daha önemli şeyler var hayatta.
devamını gör...
5.
cebimdeki son parayla çay ve soda içiyorum. spora beş parasız gidicem yine.
devamını gör...
6.
çayı sevda gibidir, koyu,sıcak, yasak ve kacak...
devamını gör...
7.
ufak bir bardak kahvenin lüks olmaya başladığı zamanlarda uzun süre oturulup, mesane zorlanana kadar kalkılmayacak yerdir.
devamını gör...