kırım türk’ü, yazar ve türk dünyası için önemli isimlerden birisi olan kişi.

kırım sürgününü yaşamış olan cengiz dağcı korkunç yıllar, onlar da insandı gibi onlarca eseriyle sscb zulmünü ve dönemi anlatmıştır.

korkunç yıllar psikolojik ve sosyolojik tahlilleriyle beklentilerimi karşılamıştı.

türk edebiyatı’na ise cengiz aytmatov ile birlikte kendisini tanıtan varlık dergisiyle özdeşleşen yaşar nabi nayır’dır.
devamını gör...
ilk olarak, 11 sene önce bu gün aramızdan ayrılan, hep hasretiyle yaşadığı gurzuf'una ebediyen kavuşan yazarımız cengiz dağcı'yı minnet ve hatırasına saygıyla anıyorum.

kırım'ın entelektüel anlamda parladığı dönemde,stalin'in, nep (new economic plan) dönemini sona erdirip sovyetler birliği’nde komünizme geçildiğini ilanıyla birlikte cennet kırım cehenneme döndürülecektir.cengiz dağcı bu dönemde tarih öğretmeni olmaya hazırlanırken, okulunu bitirmeden, yaklaşan savaş tehlikesi üzerine askere alınıp, yedek subay okulundan tank teğmeni olarak cepheye sürülür. girilen savaşta nazilere esir düştükten sonra; nazilerin, bağımsızlık(!) vaadiyle oluşturdukları türkistan lejyonuna katılır. nazi işgali altında ata yurdunu 1941 yılında nazi üniforması ile görmek zorunda kalan yazar için o gün vatan kırım’ı hayattayken gördüğü son gün olur. geride kalan 70 yılını vatanına hasret ve geri dönüş hayali ile yaşayacak; iradesi dışında sürüklendiği parçalanmış, sürgüne terkedilmiş ve sonrasında izole edilmiş hayatı, eserlerinin yegane motifleri olacaktır.

cengiz dağcı bütün eserlerini anadili kuzey türkçesi (kıpçakça-kırım tatarcası) yerine batı türkçesi (oğuzca-türkiye türkçesi) ile kaleme almıştır. türkiye’de hiç yaşayamadığı halde (o dönemde sovyet rusya’nın türkiye’ye baskısı nedeniyle), eserlerinde kullandığı türkiye türkçesinde iradesinin en güçlü sebebi; babasının" deniz parçalanmaz. biz türk-tatarız. bunu senin kalbinin bildiği gibi, her başkırt, her kırgız, her kazak’ın, kırgız’ın da kalbi bilir. kalbinin hisleriyle hareket et"sözleri olduğunu düşünüyorum.
peki,nasıl oluyor da kendi lehçesi-dili dışında yazarken,okura anı resmeden duyguları tam anlamıyla aktarabiliyor.yazarın yazarken,yaşarken hissettiklerini;okuyucu okurken hissedebiliyor? cevabı aşikar sanırım:
eserlerinde savaşın karanlık yüzünün yanında insaniyeti, çaresizliği ve tüm bunlara rağmen yaşama inancını,yaşamın her azme değer olduğunu arı duru bir duygu diliyle aktardığı için.

edebiyat dünyasına bıraktığı;korkunç yıllar,yurdunu kaybeden adam,badem dalına asıl bebekler,onlar da insandı,yoldaşlar,anneme mektuplar,üşüyen sokak,dönüş,benim gibi biri,o topraklar bizimdi gibi bir çok değerli eser sayesinde soykırıma uğratılmış bir halkın kültürü,tarihi ölümsüzleşti ve sonraki kültürlere de örnekleştirildi.

yazımı,cengiz dağcı'nın onlar da insandı adlı romanındaki duasıyla bitiriyorum,rus-ukrayna savaşına ithafen:
"tanrım diyorum, onlar da insan, acı onlara. kendileri gibi başkalarının da insan olduklarına inandır onları. "
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"cengiz dağcı" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim