arif kerimi yazar profili

arif kerimi kapak fotoğrafı
arif kerimi profil fotoğrafı
rozet
karma: 4908 tanım: 806 başlık: 95 takipçi: 88
kurt, ormanda kapana yakalanırsa neden ben diye sormaz. kurt oradaydı, kapan oradaydı ve oldu. kurdun yapacağı şey kurtulmaktır, bu da cinsine göre değişir.

son tanımları | başucu eserleri


war dogs

gerçek hikayeden uyarlanma gerçek bir film.

içeriden birisi olarak diyebilirim ki en ince detayları bile tamamen gerçek. kesinlikle danışmanla çekilmiş bir film.
devamını gör...

deniz bağdaş

mizahı özgür bağdaştan öğrenmiş o zaten belli. kendisi kürt olmaktan içten içe eziklik duyan aynı zamanda sınıfsal konumuyla ilgili de endişeleri olan bir kadın. veganlıktan solculuğa solculuktan kadıköycülüğe evrilen bir hikayesi var. bu hikayede de ben gerek insta profil dizaynı gerek eşine karşı davranışları olarak bu evliliğin boşanmaya gittiğini görüyordum.

genç ve bekarken savunduğu özgürlükleri kendisi yaşayamamış bir kadın eline biraz konfor ve güç geçirdiğinde bunları mutlaka genç -o estetikler boşuna yapılmadı- ve bekar olarak tatmak ister. -bu bilgi değil tecrübedir-

naçizane islamın yasakları aslında özgürlük alanlarıdır. uyuşturucu alkol kumar seks bunların hepsi bir zindandır. bu deryalarda yüzeni allah kurtarsın ne diyelim.

bir insan hem feminist hem kürt hem solcu hem de vegansa zaten bekar olmak gibi bir kaderi oluyor. hayatta başarılar.
devamını gör...

askerlik

1 ay önce bitirdiğim zorunlu hizmet.

zorunlu hizmet kısmına dikkat çekiyorum çünkü tüm süreci kavramış birisi olarak komutanların biz kendi tercihimizle ordaymışız gibi davranmasını hiçbir zaman anlayamadım. onun da açıklaması var elbet muhtemelen zoraki olduğumuzu onlarda kabullense sistem çökecek. -şu da var ki askerlikte keşke gönüllüleri ayrı bir kısımda toplasalar. askerlik bir psikoloji ve motivasyon işi. yanındaki 100 kişi seninle aynı ruhta yaklaşmadığında direkt olarak yozlaşıyorsun ve o klasik ere dönüşüyorsun.-

acemi birliğimi sürgün yeri olarak adlandırılan tekirdağ / çorlu 105. topçu alayında yaptım. yine alay içinde cehennem taburu olarak isimlendirilen 2. taburdaydım. gerçekten içimizden geçtiler. aldığımız eğitimin bir tık üstü zaten askeri personel eğitimi. rdm komutanlar bile bize acıyarak bakıyordu.

eğitimler ve cezalar o kadar ağırdı ki bok gibi bulaşıkhanede yaz sıcağında bulaşık yıkamayı ödül sayıyorduk. komutanlarımızın çoğunun suriyeden kafa dinlemeye gönderilmiş kişiler olması fantezi dünyanızda canlandırabilir. ama burada ilk seksin hatırası mı denir ne denir. ayrı bir ortam, dostluklar ve sıcaklık vardı garip bir şekilde. tuvalette hortumla duş almak zevkliydi. tay s*kildiği çayırda otlarmış (komutanımın sözüydü) -ek söz: dağa çıkmayı düşünen arkadaşlar varsa buradaki komutanlarla tanışıp tekrar düşünsünler. bize bunu yapanın düşmana ne yapacağını hayal edemiyorum-

tabi içinde olunca o kadar tatlı olmuyor. ölecekmişim hissi çok oldu. hastanelik olanlarla birlikte ihmalden ölen bir asker bile oldu. fiziksel ve psikolojik olarak aşağılansak da asker hissini verdi. -herkes en zor bizimdi der ama çorluyu yapan bilir. bir yudum su için yarım saha sürünüyorduk en basitinden.-

usta birliğim bir kayak merkezinde geçti. askerlerin içinde en rütbeli ve en sözü geçen bendim. gerçekten güç zehirlenmesi yaşadım. gücü ve insanları ast / üst yönetmeyi öğrendim. arka planda çoğu şeye ben karar veriyordum. game of thronestan farksız bir ortamdı. kısımların , komutanların güç mücadelesi çıkar çekişmesi vs. askerlikle hiçbir alakası yoktu. acemi kadar olmasa da orada da kırık bir komutana denk gelmemle beni günlük 12-13 saatlik mesailer içerisinde güzelce öptü. iyi ki de yapmış askerlik hızlı bitti.

askerlikten çok şey çıkardım ama buraya yazacak nitelikte olanlar: 1- yeni gençler berbat halde. zaten çoğu salak bununla birlikte hepsi ya hasta ya sakat ya rdm. en basit görevleri yerine getiremiyorlar, uyum sağlayamıyorlar ve çok çıtkırıldımlar. hem psikolojik hem de fiziksel. 28 yaşımda onların yaptığı işi kulağımın arkasıyla yaptım. gençlik adına üzücü.
2- söylemesi kolay ama içselleştirmesi zor olan bir şey. eğer yaşınız fazlayken gidiyorsanız hiçbir şeyi kişiselleştirmeyin. 20 yaşındaki adamın attığı izmariti alırken onun gözünde siz sadece alt devresiniz. kimliğiniz yok. keza komutanların sizi uyguladığı fanteziler de bu şekilde ve ben bizi her öptüklerinde çok üzülüyordum. gözlerinde bunları kendilerinin yaratmadığını onlara da uygulanmış ve öğretilmiş oldukları çok belli oluyor. size basma-kızma- biçimini bile bir komutandan kopyaladığı çok anlaşılıyor. o zamanlar kendime ben 6 ay bunu çekeceğim ama bu insanlara yazık diyordum.

tüm zorluklarına rağmen parayla yaşayamayacağınız ve insana yaşı kaç olursa olsun bir şeyler katabilecek bir yer. içindeyken çok sövüyordum ama iyi ki tsk var!
devamını gör...

baba

öldüğünde 12 yaşımdaydım. 16 sene olmuş. yetim kelimesini 16 sene boyunca hep yaşadım. allaha şükür şimdi dimdik duruyorum hayatta. ama zor zamanlarımda yanımda olmasını ve beni görmesini isterdim.

mert bir insandı, etrafından hep saygı görürdü. çocukken benim için en büyük idoldü 16 senedir yok ama kendime baktığımda onu kopyaladığımı görüyorum iyisiyle kötüsüyle
devamını gör...

inci sözlük

inci sözlüğün kapatıldığını bu gece fark ettim. 1 ay öncesinde görmüştüm ama o kadar hayatımdan çıkmıştı ki bendeki yerini anımsamamıştım bile.

bu gece 6 sene öncesinde bıraktığım başka bir anımı stalkladım. en mutlu günümüzde, ayrılsak bile 3 sene sonra 10 mayıs 2021 de burada tekrar buluşalım diye sözleştiğimiz sokağı twitterda paylaşmış birini rtlediğini gördüm. sokağı hatırladım, orada geçirdiğimiz anları hatırladım, hayatımda yaşadığım en saf ve içten duyguları hatırladım, sonra bahsettiğimiz sözden emin olmak için inciye girmek istedim, inci sözlükte ikimizin de hesabı ve ortak bir başlığı vardı oraya not almıştım baktım ki sözlük uçmuş.

tarihi zaten tam anımsayamıyorum 10 mayıs 11 mayıs ikisinden biri muhtemelen 2017 de oradaydık ama 2019 da ayrıldık ve ben o gelir diye onu bekledim oraya gitmeden bekledim. gidemeyecek kadar ümitsiz, o gitse beni bir şekilde bulur inancıyla umutluydum. o yüzden 2017 de olamazdı, ama 5 sene de demiş olabilirdik 2016 yılında, pazarlık yapmıştık çünkü bunu hatırlıyorum. unutabilirdik, tekrardan gelip o en mutlu günü yad etmek isteğiyle tarihi çok ileri atmamıştık.

anılarım o kadar silikleşmiş ki sadece birkaç görsel, onun gülüşü, içtiğimiz kahve, pilli bebek, ankara kale.. onun rt yaparken benim kadarını bile hatırladığını, sözleştiğimiz günü ise ayrıldıktan sonra beklediğini sanmıyorum. ama insan hayatında en iz bırakıcı duyguları asla unutmuyor, her mutluluğun, özlemin, öfkenin, acının ayrı bir tadı, numarası oluyor beyninde. silik anlarımızı anımsadıkça o numaralar bana ne hissetmem gerektiğini söylüyor. ama ne hissedeceğimi bilemiyorum.

ona, o zamanlarda duyduğum tutku ve aşka baktığımda şimdi bundan korkuyorum gerçekten hayret edilesiymiş bir insanın başka bir insanı bu derece sevmesi. -ki bu tutku içimde sönmemiş ki hala umut ediyor ve bunu onun okumasını ister bir şekilde yazdıklarımı estetize ettiriyor bana- yabancı birisinin hikayesi gibi geliyor ve üzülüyorum. içimi burkan şey gelişen olaylar değil sadece al-ver dengesinin, elde etmek, kazanmak denen şeyin o zamanki duygularımla bir alakası olmaması. dünyanın ilüzyonu da bu galiba hislerle kazanabileceğimizi düşlediğimiz ama öyle olmasına asla müsaade etmediğimiz bir yer.. insanlığın organize ederek her zaman başardığı ender şeylerden.

uzun zamandır böylesine boşluğa konuşmamıştım bana iyi geldi, çıkıp sigarayla kar yağışını izledim, seninle de izlemiştik ama en güzelini sen de seçebilirsin yine ankarada, kalede, o köşk otelde fısıldaşıyor, üşüyüp birbirimizi ısıtıyor, gülüşüyorduk. gençtik, gençliğin gücünü sadece yaş sanacak kadar da tecrübesizdik. bize tüm yaşamımız boyunca sunulacak en nadir bağların o anlarda bahşedildiğini bilemedik. ve ikimize ait olan her şeyi dünyanın diğer nimetleriyle takas ettik.

sonra da unuttuk, birbirimizi, ankarayı, gezdiğimiz diğer şehirleri, şarkılarımızı, en zor günlerimizde birlikte durmamızın onurunu ve ileride bizi biz yapacak tüm kıymetli şeyleri.

insanlar kadar anıların silinmesi de üzücüymüş, her şeyi öğrendim derken ve hayatıma -matah bir şey sanılan- duygusuzca devam ederken, yeni bir şey öğrendim.

edit: yıllarca seni affetmeye, beni affetmene, o anlara geri dönüp onları düzeltmek için kendimi düzeltmeye çalıştım. çünkü bu kadar değerli bir şeyi o 20 yaşındaki çocuğa emanet etmemem gerektiğini düşündüm. ama şimdi görüyorum ki sadece kendimi affedemiyorum ve hatalarımla, kendimle barışamıyorum. bundan sonrasında kendimle barışmayı deneyeceğim.
devamını gör...

doğu perinçek

günahım kadar sevmem ama siyasetteki kabiliyeti ve gücü çoğundan yoktur. 20 yaş genç olsa yüksek bir rüzgar yakalayabilirdi.

çinin anahtarını tutan adamdır.
devamını gör...

silah

silah öldürmez. insan öldürür
devamını gör...

sadat

ışıd ile savaşan el nusrayı işid sanmak iyiymiş. yukarıda ki aklı selim baya donanımlı.

internetten erişebildiğiniz bilgilerle yorum yapmayın bazı konularda.

ekşideki çoğu yorumun bunların bir şey yaptığı da yok duymuyoruz kısmı güldürdü. mit'in bir şey yaptığı da yok haberlerde vs hiç görmüyorum ben.
devamını gör...

üniversite hayatı

gençlik deneyimlerin duyguların tecrübe edildiğinde en yüksek seviyede etki bırakacağı bir zaman.

o yüzden bol gezin, bol insanla tanışın, farklı tecrübelerin içerisinde olun.

bu size sosyal beceri, iyi bir network ve kendinizi tanıma fırsatı verecek.
devamını gör...

yalnızlık

galiba 5 sene sonra bir şeyleri fark ettim.

son 5 senedir kısa süreli, uzun süreli ilişkilerim oldu. ama hiçbirisinde kendimi adanmış, huzurlu ve olmak istediğim yerde hissetmedim.

uzun olan ikisi için en başta her şey çok güzelken sonrasında ayrılmam gerektiğini gördüğüm halde emek vermeye çalışıp, vefa gösterdim ve biraz da ayrılığın bıraktığı travmadan, haksız çıkmaktan korktum.

bu beş sene içerisinde ilişkilere olan bakış açım değişti ve realist pragmatist yaklaştım. romantizmi ve aşkı zayıflık ve çocukluk olarak gördüm.

şimdi dönüp bakıyorum ve bir ilişkinin, güvenilebilecek bir kadının vereceği mutluluk, heyecan ve huzur aslında başka yerlerde aradığım duyguların kendisi. bağ sahibi olduğun bir insanla mutlu bir anı paylaşmaktan daha keyifli ne olabilir?

gençken fazlasıyla romantiktim ve şimdi bununla alay ediyorum ama o zaman yaşadığım mutluluğu ve heyecanı özlüyorum.

umarım tekrardan bir insanla geçirdiğim vakit dakikalar gibi gelir ve yeni duygular keşfedebilirim.

yoksa bu yolun sonunda ıssız adam gibi toksik bir karaktere dönüşeceğim ki dönüşmeye başladım
devamını gör...

dengeler biri olmak

sezon finalinden sonra da bir şeyler ekleyelim.

kürt kökenli ferit. karadenizli büyük patronun emrinde. devlet karadenizli mafyalara her zaman daha fazla imkan verir. hem lobi üzerinden hem de devlet bekası için.

bu barış boyunun yükselişi bile kürt olduğu için kesildi. musavatın gerçek hayatta kime atıf olduğunu da biliyorum ama burada yazmayacağım.

devlete baş kaldırmak dışında asilik iyidir repliği ile bile bunun farkında olduklarını göstermişler.

son çatışma sahnesi daha minimalist ve gerçekçi olabilirdi. çukur edasında ilerlemişler. ellerine silah verilip birbirlerini vuranlar da saçma olmuş hadi cesaret edemezler dediniz de merminin en ufak sapması başkasını vurur.

istihbaratçı kardeşin anlık hatası ve ufak bir çocuğun tüm dengeleri alt üst etmesi ise o kadar şahane ki suç sistemi her zaman böyle küçük olaylardan alt üst olur ve sürekli kontrolü imkansızdır. bir anlamda kendi yarattıkları kaos kendilerini bitirir.

diziye farklı bir tarz katmak için olay akışlarının ucu açıklığı, hissi yakalayabilmek için olay örgüsü yerine, durumu ön plana çıkarmak vs eyvallah da bazı yerlerde gereksiz olmuş ve diziyi potansiyel temposundan koparıyor.

her şeye rağmen sokağı direkt yakaladığı için benim gözümde başyapıt.
devamını gör...

dengeler biri olmak

gayri meşrunun içinde biri olarak benden tam not aldı. müzikler, görsel, oyuncular zaten mükemmel. sinema dili özgün. senaryosu çıplak gerçeklik, güncele atıf yapan üst düzey bir dizi.

sokağı bu kadar çıplak kvp ve kolpaçino yakalamış sonra sıfır bir ile güncellenmişti. sıfır bir potansiyel ama bitmiş bir iş değildi.

şimdi adamlar sıfır birle gelen rüzgarı en üst seviyeye çıkarmış.

bekleyerek izlediğim en son last of us oldu. şimdi dengeleri bekliyorum. dizide en çok hoşuma gidense senaryo. sıfır açıkla olayları düğümleyip her bölümde senaryoyu bir üst seviyeye taşıyor ve bunu öyle ustalıkla yapıyorlar ki hem punch insana yuh dedirtiyor hem de gidişata müthiş yedirilmiş oluyor.

senaristleri gerçekten tebrik ediyorum.

ferit 6.bölümle dengelerin içinden geçeceğini o kadar sade bir dille gösterdi ki karakter dediğin böyle yaratılır.

uzun zamandır böyle entel konuşmuyordum beni konuşturdular vallahi helal olsun

özet: türk işi sopranos
devamını gör...

bakire kadınla evlenmek isteyen erkek

bakireleri çekemeyenlerin anal fantezisi meşhurdur. he kardeş tüm bakireler anal yapıyor
devamını gör...

baklava ile ayran içmek

tatlıyla idealde su tüketilmez. şekeri yükseltir. süt içilir ki dengelesin. ayran da mevlit varsa götürülür ayrı bi tadı olur. süt kadar olmasa da aynı işlevdedir.
devamını gör...

insan ırkının dünya'ya yakışmaması

insan dünyadaki tek şerefli varlıktır. liseli ateist argümanlarla felsefe yapmayın kendinizle alakalı bir probleminiz varsa kafanıza sıkabilirsiniz
devamını gör...

hakan yağar

testo taylanın videosunda ibanı ve bağış seçeneği var 50-100 lira da olsa yardım edelim
devamını gör...

atatürk dirilse yapacağı ilk şey

yaptıkları ve karakteri düşünülürse ilk onu ilahlaştıran şebelekleri kendinden uzaklaştırırdı
devamını gör...

kirada oturmak vs ev almak

iyi bir gideri ortadan kaldırıyorsun her an satıp paraya çevirebiliyorsun değeri düşmeyen nadir şeylerden birisi ve başına bir şey geldiğinde can simidi kira ödemek gibi bir derdin olmuyor.
devamını gör...

ıshii takaaki

japon gazeteci.
malum japonyada kürtlerin yasa dışı eylemleri çoğaldı ve japonlar bu durumdan çok rahatsız. bugün twetinde " türkiyedeki iyi kürtlere sesleniyorum bunu çözün minvalinde bir şey yazmış "

türkiyenin 100 yılda yapamadığını japon 2 günde anladı. zeki millet mimi boşa değil demek ki

bir yerde azınlık grup sorun çıkarıyorsa kalanlara bunu çözün noluyor dersin. bu işin mekaniği budur.

bizdeki kürtler ise pkk ve devlete göz kırpıp para kovalamakla meşguller.

bugün kürtlerin stklarla pkkya karşı topyekun bir mücadelede olması gerekiyor madem yüzyıldır kardeşiz o zaman bu işe ilk onlar girişecek. girişecek ki pkk kürtler içinde lanetli bir örgüt olarak anılacak.

peki kürtler ne yapıyor? kaderimizi belirleyen herkesin ideolojik bagajlarını bıraktığı bir seçimde bile hdp siyasetine konsolide oldular ve uzlaşmaz azınlığın tahakkümü ile selahattin demirtaşa özgürlük vb. söylemlerle seçimin biçimini değiştirdiler.

demek ki hiçbir kürt aç değil, akpden bıkmamıştı ki seçimdeki motivasyonları demirtaşın serbest bırakılmasıydı
devamını gör...

meral akşener

kılıçdaroğlu akşener yüzünden mi başkan olamadı hahahahahaha.

hadi bunun sebebi buydu diğerlerinde? hırsızın hiç mi suçu yok be canım kardeşim.

benim için şu ülkede en zevkli şey konfor alanı dışına çıkmamış kişilerin siyaset yorumlamasıdır. alışveriş yaparken konuştuğunuz manavla sokağın nabzını ölçemezsiniz onu baştan belirteyim.

kk avrupa ülkelerinin birinde iyi bir aday olabilirdi ama türkiye her zaman karizmatik lider ister ve tayyip erdoğan bu ülkede atatürkten sonra gelen ikinci karizmatik liderdir.

okuyucuya not: yazıyı okuduktan sonra benim tayyipçi olduğum düşüncesi oluştuysa üzgünüm ama ıq seviyende problem vardır çünkü bu yazı bir değer yargısı değil durum tespitidir.
devamını gör...
devamı...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim