centilmenlik kuralları

1:bir centilmen bayanı daima evine kadar bırakır.
2: bir centilmen daima üşüyen bir bayana çıkarıp ceketini verir.

kendisiyle kıyaslandığında daha zor konumda olanlar için, bir adım sonrasını düşünerek, onların işlerini kolaylaştırır. bunu, çıkar gözetmeksizin daha yüce duygularından kaynaklanan nezaketinden yapar.

centilmenliğin ilk kuralı kadınlara asla soru sorulmaz, sadece verilen cevaplar yerine getirilir. başka da kural yok.

sevmediğim şeyler. dürüst ve açık sözlü biri olarak tanınmayı tercih ederim. centilmenlik pazarlıklı davranıştır. erkek toplumundan kadın toplumuna sözleşme ile ihale edilir ve her an bu ticaretin feshi söz konusu olabilir; orta kesim ve ayak takımı hayvanlaşırken, zenginler bir kısmını, nesilden nesile ruhlarına nakşettikleri centilmenliği satın almaya devam ederler.

pek çok doğru bilinen yanlışa ev sahipliği yapan kurallardır. bir mekâna girilirken yanımızda kadın varsa önce erkek kapıyı açıp girer ve kapıyı tutar.

bazı tozlu raflarda kalmış kuralları söyleyelim;

bir kadın lavaboya gideceği zaman nezaketen izin alınır ve lavabonun olduğu yerde volta atılır. bireyin bir ihtiyacı olabileceği düşünülerek.

masaya otururken önce kadının koltuğa oturması beklenirken yine nazikçe zorlamadan sadece koltuğu biraz iterek yerleşmesi sağlanır. eğer kadın uzun bir elbise giymişse, eteğini toparlaması için zaman verilir ve erkek bireyi ceketi varsa eğer düğmesi çözerek koltuğa oturur. eğer bir sevgili ise kişi bulunduğunuz mekana göre; kadın bir elini uzatır ve uzattığı eline, erkeğin ufak bir buse kondurması için izin verir. ortam yine uygunsa hayvanlaşmadan dudaktan da öpülebilir. kibarca... paltosu, ceketi varsa siz alın. yine siz giydirin.

kendinizi parfüme boğmadan fresh kokular kullanın. sofra adabını öğrenin. hangi tabak ne işe yarar, hangi bardak ne işe yarar bilin. şık bir yemekte tabi. kokoreç yerken değil.

alkol alıyorsanız eğer abartmadan için.

arabanın kapısını siz binmeden açın ve kapıyı doblo kapısı kapatır gibi kapatmayın. kamyonuncu oturmuyor yanınızda.

eğer resmi bir yemek ise; kibarca elinizi uzatın tanışırken ve ayrılırken. asla öpmeye tenezzül etmeyin.

kahve içmeye gidecekseniz davet eden kimse o öder. bunu bilin. her davette geçerlidir bu durum.

özgüven ve egoyu birbirine karıştırmayın. duruşunuz dik ama kasıntı olmasın. yani esnek ve uyumlu olmayı tecrübe edin. yemeğin önce kadın seçsin, sonra siz söyleyin.

sohbet sırasında konuyu kimin konuşması gerekiyorsa bırakın rahat rahat anlatsın ve göz temasını da kurarak dinleyin. dik dik bakmayın. arada bakışları kaçırın. kadın gerilmesin. kimsenin sözünü kesmeyin.

telefonu, masada değil cebinizde tutun. araba anahtarı vs. masa da tutmayın. telefonunuz çalarsa açmanız gerekiyorsa yine müsaade alın. konuşmayı uzun tutmayın. çene çalmayın.

kadın, masaya oturmadan oturmayın. kadınları ağzınızda ve elinizde sigara ile karşılamayın.

üslubunuzu bozmadan iltifat edin. çok şıksın. çok güzelsin bu akşam gibi... façan yansın karşiiim değil.

daha eklerim. konu çok uzun.