1.
amerikan-çin ortaklaşa yapımı bir çeşit yemek.
ön edit: (bkz: chop suey!) diye bir başlık var ama bu başlıkla alakalı değildir.
amerika’da mülteci olmak zor iştir efendim. hatta sadece amerika da değil, sizin yerli mutfağınıza benzemeyen yemekleri, bulunduğunuz ülkedeki yerli halka benimsetmeniz zordur. burada konu amerika ise, amerikalıların belli bir beslenme alışkanlıkları var. çinliler oraya göç ettiklerinde, sadece orada bulunan vatandaşlarına değil, yerli halka da hitap eden bir yemek yapmak istemişlerdir. yani pazarı geliştirmek istemişler. bu yemek de bu şekilde çıkmıştır.
yemeğin içeriğinde kızarmış pirinç, et,sebze ,yumurta bulunmaktadır.
ön edit: (bkz: chop suey!) diye bir başlık var ama bu başlıkla alakalı değildir.
amerika’da mülteci olmak zor iştir efendim. hatta sadece amerika da değil, sizin yerli mutfağınıza benzemeyen yemekleri, bulunduğunuz ülkedeki yerli halka benimsetmeniz zordur. burada konu amerika ise, amerikalıların belli bir beslenme alışkanlıkları var. çinliler oraya göç ettiklerinde, sadece orada bulunan vatandaşlarına değil, yerli halka da hitap eden bir yemek yapmak istemişlerdir. yani pazarı geliştirmek istemişler. bu yemek de bu şekilde çıkmıştır.
yemeğin içeriğinde kızarmış pirinç, et,sebze ,yumurta bulunmaktadır.
devamını gör...
2.
edward hopper'ın 1929 tarihli tablosunun adı. sanatçının satılan en pahalı eseri aynı zamanda.
çin yemekleri satan bir restoranda oturan insanların resmedildiği bu tabloyu her gördüğümde sadece yüzü bize dönük olan kadına odaklanıyorum. tabloda kafa karıştıracak, dikkat çekecek başka hiç bir detay yok, önünde yemek bile yok. sanki karşısında ve arkasında oturan insanlar da yokmuş ve sadece o kadın varmış gibi. hatta karşısındaki sırtı dönük olan figür de kendisinin yansıması gibi görünüyor.
tam anlamıyla yalnızlığı anlatıyor bu eser bana. edward hopper modern dünyada yalnızlık hissini en iyi anlatan sanatçı zaten.
çin yemekleri satan bir restoranda oturan insanların resmedildiği bu tabloyu her gördüğümde sadece yüzü bize dönük olan kadına odaklanıyorum. tabloda kafa karıştıracak, dikkat çekecek başka hiç bir detay yok, önünde yemek bile yok. sanki karşısında ve arkasında oturan insanlar da yokmuş ve sadece o kadın varmış gibi. hatta karşısındaki sırtı dönük olan figür de kendisinin yansıması gibi görünüyor.
tam anlamıyla yalnızlığı anlatıyor bu eser bana. edward hopper modern dünyada yalnızlık hissini en iyi anlatan sanatçı zaten.
devamını gör...