1.
10 dakika önce bitirdiğim muhteşem film. film iki hikaye içeriyor, iki hikayede de birer polisimiz var, her birinin aşk hikayesini izliyoruz.
içimde öyle derin bir his bıraktı ki. müzikleri, renkleri, geçişleri... en sevdiğim filmlerden biri oldu kesinlikle.
“bazen aşkta çok talihsiziz. ben böyle olduğumda koşarım. koştuğun zaman vücudun su kaybeder. geriye gözyaşları için su kalmaz .”
içimde öyle derin bir his bıraktı ki. müzikleri, renkleri, geçişleri... en sevdiğim filmlerden biri oldu kesinlikle.
“bazen aşkta çok talihsiziz. ben böyle olduğumda koşarım. koştuğun zaman vücudun su kaybeder. geriye gözyaşları için su kalmaz .”
devamını gör...
2.
1994 yapımı wong kar wai filmi. chungking express olarak da bilinir. ananasa takık bir karakterin olduğunu da söyleyelim filmde. temelinde ise olayları neden-sonuç ilişkisi bakımından irdelememesi önemliydi benim için. içerik değil de biçimin biraz daha önde olduğunu düşündürdü. diyalogların ön planda olduğunu söylemem gerek. filmin genelinde hiçbir karakterin diğerini anlayamadığını da belirtelim bu arada.
devamını gör...
3.
özellikle ikinci kısmıyla hafızamda yer edinecek film.
esnozin gibi ben de sıcağı sıcağına yazıyorum.
film iki melankolik polis memurunun hikâyelerine odaklanıyor. ilk polis memuru bana kalırsa duygularını biraz daha çocuksu yaşıyor. bu anlamda ilk kısım biraz daha hızlı geçiyor. ilk kısma damgasını vuran şarkı things in life.
film şarkıları bu şekilde ana eksene koyması bakımından beni ayrıca cezbetti.
iki âşığın polis olmalarının dışında diğer ortak noktası aynı mekâna takılıyor olmaları. bu mekânın sahibi üzerinden farklı okumalar yapılabilir.
ikinci âşığa geldiğimizde onun durumunu biraz daha olgun, daha şiirsel buldum.
o gittiğinden beri, evdeki her şey mutsuz görünüyor. yatmadan önce hepsini teselli etmem gerekiyor.
bu polis memurunun eşyayla kurduğu ilişki muazzam.
nitekim evde temizlik yapmayan, yeni eşya almayan, el sabununu bile değiştirmeyen birinden bahsediyoruz. hepsini eski ilişkisi üzerinden yukarıdaki alıntıyla birlikte görüyoruz.
ikinci kısma damgasını vuran şarkı ise california dreamin'
uzun zamandır izlediğim en iyi filmlerdendi. uzakdoğu sinemasının bu masalsı kurgusuna her defasında kapılıyorum. izlememiş olanlara kesinlikle tavsiyedir.
not: "fast foodçuda çalışan may" nick önerisidir.
esnozin gibi ben de sıcağı sıcağına yazıyorum.
film iki melankolik polis memurunun hikâyelerine odaklanıyor. ilk polis memuru bana kalırsa duygularını biraz daha çocuksu yaşıyor. bu anlamda ilk kısım biraz daha hızlı geçiyor. ilk kısma damgasını vuran şarkı things in life.
film şarkıları bu şekilde ana eksene koyması bakımından beni ayrıca cezbetti.
iki âşığın polis olmalarının dışında diğer ortak noktası aynı mekâna takılıyor olmaları. bu mekânın sahibi üzerinden farklı okumalar yapılabilir.
ikinci âşığa geldiğimizde onun durumunu biraz daha olgun, daha şiirsel buldum.
o gittiğinden beri, evdeki her şey mutsuz görünüyor. yatmadan önce hepsini teselli etmem gerekiyor.
nitekim evde temizlik yapmayan, yeni eşya almayan, el sabununu bile değiştirmeyen birinden bahsediyoruz. hepsini eski ilişkisi üzerinden yukarıdaki alıntıyla birlikte görüyoruz.
uzun zamandır izlediğim en iyi filmlerdendi. uzakdoğu sinemasının bu masalsı kurgusuna her defasında kapılıyorum. izlememiş olanlara kesinlikle tavsiyedir.
not: "fast foodçuda çalışan may" nick önerisidir.
devamını gör...
4.
hong kong expressi adıyla 1 saat 42 dakika süresi olan bu güzel filmimiz 1994 yapım romantik/suç kategorisinden güzel bir giriş yaptı diyebiliriz.yönetmeni wong kar-wai. filmin başrollerini tony leung chui wai ( cop 663), brigitte lin( woman in blonde wig), faye wong ( faye) ve takeshi kaneshiro ( he qiwu) oluşturuyor. film 2 ayrı bölümden oluşuyor.
ilk bölümde sevgilisi tarafından terk edilen bir polisin bu sevgiden kurtulmaya çalışması ama bir yandan da sevgilisi may’den kurtulmak istememesiyle bir yandan hayatın boşluğuna karışmış ve aşkı tam anlamıyla yakalayamayan bir kadın olan lin’in karşılaşmasını anlatır.ikinci kısımda ise yine sevgilisi tarafından terk edilen başka bir polis memuru vardır. ( cop 663 ) sevgilisinin ardından geçen sürede yaşadıklarını ve terk edilmenin acısını terk ettiği bir bölümdür.
tüketim çılgınlığının aşk haline vurgu yapam film iki ayrı filmmiş tadında hissettiren ama aslında fark edilmeden küçük noktalara değinilerek o bütünü oluşturan bir film. şahsi fikrime gelecek olursak ilk kısımdaki ordan oraya atlamalı ilişkiler yerini ikinci kısımda daha sadık bir kişiliğe bırakıyor. ama filme baktığınızda sonunda yüzde yüz mutlu olduğunuz bir an olmuyor. film net bir duygu izlenimi vermeden yerini orta düzeydeki yoğunluktaki duygular karmasına bırakıyor. ilk kısımda kişilerin içindeki yaratılan boşluk bile insanın ben onu anlayabiliyorum dediği bir hale sürüklenebiliyor. bu yüzden bile ayrıca sevilebilir. daha yazacak çok şey var ancak son olarak beni etkileyen minik detaylara gelmek istiyorum. karakterlerimizden he qiwu ile aynı günde doğmuş olmam, filmde yüksek sesle california dreamin’ çalması, eski sevgilisi may’in ananas sevmesi çünkü ben de çok severim ve ikinci kısımdaki her şey. ( ikinci kısımdaki her detaya ayrı ayrı bayıldım ama aklıma ilk gelen bacağa masaj ve bolca müzik olacak o yüzden tek tek yazmak istemem ihihihh.) son olarak pazar günü bir film izlemek istiyorsanız kesinlikle tavsiye ederim. ( tabii eğer hala breakfast club izlemediyseniz ilk onu açın hihhih. ) kendinize cici bakın öpüldünüz. ah son olarak lj mosley’in alone parçası bence bu film için inanılmaz uygun bir parça diye düşünüyorum. tekrar cici bakın.
ilk bölümde sevgilisi tarafından terk edilen bir polisin bu sevgiden kurtulmaya çalışması ama bir yandan da sevgilisi may’den kurtulmak istememesiyle bir yandan hayatın boşluğuna karışmış ve aşkı tam anlamıyla yakalayamayan bir kadın olan lin’in karşılaşmasını anlatır.ikinci kısımda ise yine sevgilisi tarafından terk edilen başka bir polis memuru vardır. ( cop 663 ) sevgilisinin ardından geçen sürede yaşadıklarını ve terk edilmenin acısını terk ettiği bir bölümdür.
tüketim çılgınlığının aşk haline vurgu yapam film iki ayrı filmmiş tadında hissettiren ama aslında fark edilmeden küçük noktalara değinilerek o bütünü oluşturan bir film. şahsi fikrime gelecek olursak ilk kısımdaki ordan oraya atlamalı ilişkiler yerini ikinci kısımda daha sadık bir kişiliğe bırakıyor. ama filme baktığınızda sonunda yüzde yüz mutlu olduğunuz bir an olmuyor. film net bir duygu izlenimi vermeden yerini orta düzeydeki yoğunluktaki duygular karmasına bırakıyor. ilk kısımda kişilerin içindeki yaratılan boşluk bile insanın ben onu anlayabiliyorum dediği bir hale sürüklenebiliyor. bu yüzden bile ayrıca sevilebilir. daha yazacak çok şey var ancak son olarak beni etkileyen minik detaylara gelmek istiyorum. karakterlerimizden he qiwu ile aynı günde doğmuş olmam, filmde yüksek sesle california dreamin’ çalması, eski sevgilisi may’in ananas sevmesi çünkü ben de çok severim ve ikinci kısımdaki her şey. ( ikinci kısımdaki her detaya ayrı ayrı bayıldım ama aklıma ilk gelen bacağa masaj ve bolca müzik olacak o yüzden tek tek yazmak istemem ihihihh.) son olarak pazar günü bir film izlemek istiyorsanız kesinlikle tavsiye ederim. ( tabii eğer hala breakfast club izlemediyseniz ilk onu açın hihhih. ) kendinize cici bakın öpüldünüz. ah son olarak lj mosley’in alone parçası bence bu film için inanılmaz uygun bir parça diye düşünüyorum. tekrar cici bakın.
devamını gör...