çiçekler ve anlamları

gul...
kayip gul kitabinda anlatilmis uzun uzun.

çoban iğnesi, leylek gagası, turna gagası olarak da bilinen ıtır çiçeği, çok yıllık ve çiçekli bir bitkidir ve dört mevsim boyunca yaşar. her mevsimde farklı renkleri ortaya çıkar. bu nedenle bitmeyen aşkı temsil eder.

beyaz lilyum, masumiyet. yeğenim olursa doğumuna annesine alırım.

detayına girmiyorum.
sana değer veriyorum anlamı taşıması yeterli.

bir çok renge sahip kasımpatı çiçeği için her rengine ayrı anlam yükleseler de, bir çok ülkede herhangi bir neşeli kutlama, coşku gerektiren durumlarda gönderilmezmiş bu çiçek, zira kendisine ölüm çiçeği ismi verilmiş, ölümü çağrıştırdığı için de yalnızca cenaze, taziye veya anma törenlerinde kullanılırmış.

burukluk ve hüznün çiçeği olarak yer etmiştir yüreklerimizde..

ancak başka bir inanışa göre de yas tutan kişiye “iyimserliğini kaybetme” demek için ve onu bir nebze de olsa tebessüm ettirebilmek için verilirmiş kasımpatı.

bazı kaynaklarda ise şu şekilde anlamlandırılmıştır.

beyaz kasımpatılar: safiyet, temizlik ve zarafeti simgeler.

pembe kasımpatılar: sevgi, şefkat ve romantizmi temsil edebilir.

kırmızı kasımpatılar: tutku ve aşkı ifade edebilir.

sarı kasımpatılar: mutluluk, neşe ve enerjiyi temsil edebilir.

''başlığa gel'' derken vazgeçiyorum.bilen biliyor zaten...

güller ve renklerinin anlamı için bakınız;

sarı lale umutsuz aşk anlamına gelir.

(bkz: sana sarı laleler aldım çiçek pazarından)

nergis yeniden doğuşu temsil ediyormuş. benim içinse nergis, bu kadar zarif olduğu halde, dağların kırların ortasında, birilerinin yetiştirmesine ihtiyaç duymadan ve üstelik sonbaharın en soğuk günlerinde hayatta kalabilen güçlü bir çiçek olduğu için, tam anlamıyla baştan çıkarıcı bir güzelliğe sahip.

- apollon, su perisi paeonia’ya aşık olduğunda yanakları al al olur paeonia'nın utancından... afrodit durur mu şakayıka çevirir paeonia’yı . o gündür bu gündür şakayık mahcubiyeti simgeler.

- narcissus, yoluna çıkan bütün kadınların kalbini kırar, su perisi ecco'yu ise en acımasızından, en kabasından tersler. o kadar ki ecco acısından görünmez olur sadece sesi kalır geriye.
nemesis bir ders vermek ister narcissus'a. bir büyüyle onu bir su birikintisine doğru yollandırır. suda kendi yansımasını gördüğünü fark etmeyen, kendine aşık olan narcissus karşılıksız aşkın girdabına düşer... bu acıyla bir nergise dönüşür. o gündür bu gündür başımıza dert olur bu kendine aşık narsisistler...

- adonis ava düşkündür, gözü afrodit'i filan görmez. dikkatini cezbetmeye çalışan afrodit, her gün adonis'in avlandığı yere gider. günlerden bir gün bir yabani domuzun saldırısına uğrar, ölür. gözyaşları içinde sevdiğinin cansız bedenine sarılan afrodit'in toprağa düşen her bir gözyaşı bir anemona dönüşür. o gündür bu gündür bir erken kaybedişin, karşılıksız aşkın simgesidir anemon.

- yakışıklı spartalı hyacinthus ile ona aşık apollon'un yaptığı disk yarışında apollon'un fırlattığı disk, yine hyacinthus'a aşık ama kıskançlıktan çatlayan zefirus'un çıkardığı rüzgarla yön değiştirince yakışıklı gencin başına isabet eder. yakışıklı gencin cansız bedeninin yeraltı dünyasına gitmesine gönlü razı olmayan apollon onu oracıkta sümbüle çevirir. apollon'un liriyle ve şarkılarıyla yaşattğı aşkı hiç bitmez. o gündür bu gündür sümbül, ölümsüz aşkı simgeler.

- çiçeklerin tanrıçası chloris ormanda dolaşırken, göz kamaştıran güzellikteki bir su perisinin cansız bedenine rast gelir, çok üzülür. perinin ölü bedenini öyle bir çiçeğe çevirir ki, aphrodite'ten güzelliğ ve dionysos'tan nektarı da eklenince üzerine bir de batı rüzgarı tanrısı zephyrus bulutlara bu güzel kokuyu üfleyince çiçeklerin kraliçesi gül yaratılmış olur.

en manalısı; güzelliğin, mis kokunun simgesi güldür bana, derinliği "gülümmmm"deki m'lerle artar.