1.
ankara'da bulunan ve başka bir yere giderken karşıma çıkmış; büyük küçük demeden herkesin keyif alacağı bir müze.
ankara'da yaşıyorsanız mutlaka ziyaret etmenizi öneririm ama ankara'da yaşamıyorsanız. size küçük bir vlog hazırladım.
cin ali müzesi
ankara'da yaşıyorsanız mutlaka ziyaret etmenizi öneririm ama ankara'da yaşamıyorsanız. size küçük bir vlog hazırladım.
cin ali müzesi
devamını gör...
2.
arkadaşla bugün kuğuludan aşağı doğru yürürken tesadüfen görüp girdiğimiz müze. o kadar keyifli bir yer ki anlatamam. bence vakti müsait olan herkes gitmeli. her yaştan ziyaretçisi olan bir yer gerçekten. benden yaşça büyük ziyaretçiler özlemle hatırladı ilkokul günlerini. cin ali'yi o kadar yaşım yetmese de az çok hatırlıyorum. komşumuz refika teyze kitap serisini hediye etmişti küçükken. bugün bile en belirgin hatırladığım, cin ali serisinin dokuzuncusu olan cin ali ve berber fil'dir.
müze, 2019 senesinde cin ali'nin yaratıcısı olan rasim kaygusuz'un kızları nevin apaydın ve nesrin kalaycıoğlu tarafından hem baba ve annelerinin anılarını yaşatmak adına hem de ortak değerimiz olan cin ali'nin yaşatılması adına kurulmuş. bugün müzede bununla alakalı nevin apaydın'ı da dinleme şansını yakalayabildik.
rasim kaygusuz, hasanoğlan köy enstitülerinden ve gazi eğitim fakültesi pedagoji bölümünden mezun olduktan sonra 17 yıl ilköğretim öğretmenliği yapmış. çocukları çok seven bir öğretmenken kolay okuma yazma öğrenilmesine teşvik adına çalışmalar yaptığı sırada cin ali'yi yaratmış ve hem yazıp hem çizerek ilk kez 1968 senesinde hayata geçirmiş. yazdığı bu kitapları ya da kitabın tanıtım kataloglarını ankara bahçelievler'deki evinden türkiyenin her bir yanına devlet desteği olmadan kendisi gibi iyi bir öğretmen olan eşi ve çocuklarıyla göndererek onlarca çocuğun eğitim hayatına olabilecek en güzel şekilde dokunmuş.
ana karakterimiz cin ali'nin isminin ali olarak belirlenmesi alfabemizin ilk harfinin a olmasından ve ali isminin daha kolay okunabilirliğinden kaynaklanıyormuş. bunun dışında kitap serisi kolaydan zora doğru giderken kitaptaki karakterlerin her biri de çizimlerinden bağımsız olarak gerçek hayattaki insanlardan esinlenilen karakterlermiş. örneğin cin ali'nin babası rasim kaygusuz'un kendisinden, annesi eşi remziye kaygusuz'dan, ablaları suna ve selma ise rasim kaygusuz'un kızları nesrin kalaycıoğlu ve nevin apaydın'dan esinlenilerek yaratılmış. şunu da atlamayayım, cin ali hep yedi yaşında kalan, hiç büyümeyen bir çocuk.
en başta aklımda serinin diğer kitaplarından daha çok aklımda kaldığını bahsettiğim berber fil ise yine gerçek bir sirkten esinlenilerek oluşturulmuş bir karakter. kaygusuz ailesi 1968 senesinde ankara'ya gelen medrano sirkindeki berber bir filin gösterisini izlemeye gitmiş ve sonrasında rasim kaygusuz tarafından bu kitap da yazılmış.
serinin çizimleri, bir çocuğun çizimleri göz önüne alınarak yine rasim kaygusuz'un kendisi tarafından oluşturulmuş. eli yeni yeni kalem tutan bir çocuk nasıl basit çizgilerle resim yaparsa öyle yani. ayrıca en baştan dokuzuncu kitaba kadar çizimler siyah beyazken onuncu ve son kitap, rasim kaygusuz'un çocukların okumayı tam olarak öğrendikleri düşünülerek artık kitapların renkli dünyasına tamamen girmeleri adına renklendirilerek yayınlanmış. ne güzel bir düşünce.
fakat cin ali serisi artık müfredatın cümle temelli olan öğretim şeklinin değiştirilmesinden dolayı 2005 senesinde son bulmuş ve seriye yeni bir kitap ne yazık ki yazılamamış.
özetle yüz binlerce çocuğun eğitim hayatına çok güzel bir biçimde dokunan, çok iyi bir eğitimciymiş rasim kaygusuz. . yattığı yer incitmesin.
müze, 2019 senesinde cin ali'nin yaratıcısı olan rasim kaygusuz'un kızları nevin apaydın ve nesrin kalaycıoğlu tarafından hem baba ve annelerinin anılarını yaşatmak adına hem de ortak değerimiz olan cin ali'nin yaşatılması adına kurulmuş. bugün müzede bununla alakalı nevin apaydın'ı da dinleme şansını yakalayabildik.
rasim kaygusuz, hasanoğlan köy enstitülerinden ve gazi eğitim fakültesi pedagoji bölümünden mezun olduktan sonra 17 yıl ilköğretim öğretmenliği yapmış. çocukları çok seven bir öğretmenken kolay okuma yazma öğrenilmesine teşvik adına çalışmalar yaptığı sırada cin ali'yi yaratmış ve hem yazıp hem çizerek ilk kez 1968 senesinde hayata geçirmiş. yazdığı bu kitapları ya da kitabın tanıtım kataloglarını ankara bahçelievler'deki evinden türkiyenin her bir yanına devlet desteği olmadan kendisi gibi iyi bir öğretmen olan eşi ve çocuklarıyla göndererek onlarca çocuğun eğitim hayatına olabilecek en güzel şekilde dokunmuş.
ana karakterimiz cin ali'nin isminin ali olarak belirlenmesi alfabemizin ilk harfinin a olmasından ve ali isminin daha kolay okunabilirliğinden kaynaklanıyormuş. bunun dışında kitap serisi kolaydan zora doğru giderken kitaptaki karakterlerin her biri de çizimlerinden bağımsız olarak gerçek hayattaki insanlardan esinlenilen karakterlermiş. örneğin cin ali'nin babası rasim kaygusuz'un kendisinden, annesi eşi remziye kaygusuz'dan, ablaları suna ve selma ise rasim kaygusuz'un kızları nesrin kalaycıoğlu ve nevin apaydın'dan esinlenilerek yaratılmış. şunu da atlamayayım, cin ali hep yedi yaşında kalan, hiç büyümeyen bir çocuk.
en başta aklımda serinin diğer kitaplarından daha çok aklımda kaldığını bahsettiğim berber fil ise yine gerçek bir sirkten esinlenilerek oluşturulmuş bir karakter. kaygusuz ailesi 1968 senesinde ankara'ya gelen medrano sirkindeki berber bir filin gösterisini izlemeye gitmiş ve sonrasında rasim kaygusuz tarafından bu kitap da yazılmış.
serinin çizimleri, bir çocuğun çizimleri göz önüne alınarak yine rasim kaygusuz'un kendisi tarafından oluşturulmuş. eli yeni yeni kalem tutan bir çocuk nasıl basit çizgilerle resim yaparsa öyle yani. ayrıca en baştan dokuzuncu kitaba kadar çizimler siyah beyazken onuncu ve son kitap, rasim kaygusuz'un çocukların okumayı tam olarak öğrendikleri düşünülerek artık kitapların renkli dünyasına tamamen girmeleri adına renklendirilerek yayınlanmış. ne güzel bir düşünce.
fakat cin ali serisi artık müfredatın cümle temelli olan öğretim şeklinin değiştirilmesinden dolayı 2005 senesinde son bulmuş ve seriye yeni bir kitap ne yazık ki yazılamamış.
özetle yüz binlerce çocuğun eğitim hayatına çok güzel bir biçimde dokunan, çok iyi bir eğitimciymiş rasim kaygusuz. . yattığı yer incitmesin.
devamını gör...