1.
çocukuluğunu gerçekten yaşamış neslin oynadığı ; seksek, kulaktan kulağa, yerden yüksek, saklambaç, dokuztaş gibi muhteşem oyunlar.
devamını gör...
2.
diğer çocuklarla oyun oynamayı sevmeyen benim gibiler için başlığa girmeden önce aklıma gelen ilk ve tek şeyin ateri olması.
devamını gör...
3.
yakantop.
devamını gör...
4.
yerden yüksek, saklambaç, simit, hırsız polis ,
don ateş
don ateş
devamını gör...
5.
başlığı görünce "çocuklar evde kovalamaca oynanmaz" sesleri yankılandı kulaklarımda.
devamını gör...
6.
yerden yüksek.
devamını gör...
7.
renkli istop.
devamını gör...
8.
misket(ütünce ne çok sevinirdim)
çember çevirmeye çalışıp yarışmak (pek beceremezdim)
eski kilim,çarşaf ve döşeklerden kapı önünde çadır yapıp evcilik oynamak,
evden su getirip çamurdan şekiller yapardık,çamurdan ebemevi yapardık(niye oyle denirdi hic bilmiyorum ama adı ebemeviydi...)
benim öyle pahalı oyuncak merakım hic olmadı istesem alabilirdi ailem...sokakta,ailemde gerçek arkadaşlarım varken yapay bir şeye hiç ihtiyaç duymamışım demekki ne mutlu bana.
çember çevirmeye çalışıp yarışmak (pek beceremezdim)
eski kilim,çarşaf ve döşeklerden kapı önünde çadır yapıp evcilik oynamak,
evden su getirip çamurdan şekiller yapardık,çamurdan ebemevi yapardık(niye oyle denirdi hic bilmiyorum ama adı ebemeviydi...)
benim öyle pahalı oyuncak merakım hic olmadı istesem alabilirdi ailem...sokakta,ailemde gerçek arkadaşlarım varken yapay bir şeye hiç ihtiyaç duymamışım demekki ne mutlu bana.
devamını gör...
9.
merdiven görülen her yerde 'pazartesi salı'.
devamını gör...
10.
devamını gör...
11.
yumurta.
en hızlı koşan yumurta olmakla her zaman gurur duymuşumdur.
en hızlı koşan yumurta olmakla her zaman gurur duymuşumdur.
devamını gör...
12.
saklambaç, yer kapmaca, kör ebe, sek sek ve favorim olan tiki tiki, hepsinin tadı başkaydı.
devamını gör...
13.
istop, yakantop, yerden yüksek
devamını gör...
14.
simit diye bir oyun vardı. gerçekten inanılmaz zevkli bir o kadar da nefesiniz yetmediği bir oyun.
devamını gör...
15.
muçu.
kime desem 'bu ne la ' der gibi bakıyor yüzüme. bazıları toplu saklambaç da der. bizim çocuklarla hep oynardık. her akşam. gecenin karanlığıyla ne kamufle olunurdu. hele bir de maymun gibi arkadaşlar vardı. ağaca çıkar, boruların üstüne çıkar yatar. bir de koşucular vardı. en uzak duvara saklanır. ebe gelince bir koşmaya başlar. işte o an hayat yavaş çekme alınır. o sıralar ejderiya falan eğitmiyorum kilolu olan kardeşim ve ben varız. koşamayız, bir yere çıkıp saklanamayız mecburen kamufle olacaz. hemen bukalemun özellikleri meydana çıkardı. beyaz giydiysek o gün çok ebe olurduk.
en son oynadığımızda artık kimse ebelikten çıkamıyordu. o günden sonra da oynamadık.
kime desem 'bu ne la ' der gibi bakıyor yüzüme. bazıları toplu saklambaç da der. bizim çocuklarla hep oynardık. her akşam. gecenin karanlığıyla ne kamufle olunurdu. hele bir de maymun gibi arkadaşlar vardı. ağaca çıkar, boruların üstüne çıkar yatar. bir de koşucular vardı. en uzak duvara saklanır. ebe gelince bir koşmaya başlar. işte o an hayat yavaş çekme alınır. o sıralar ejderiya falan eğitmiyorum kilolu olan kardeşim ve ben varız. koşamayız, bir yere çıkıp saklanamayız mecburen kamufle olacaz. hemen bukalemun özellikleri meydana çıkardı. beyaz giydiysek o gün çok ebe olurduk.
en son oynadığımızda artık kimse ebelikten çıkamıyordu. o günden sonra da oynamadık.
devamını gör...
16.
elektrik tesisatı çekerken kullanılan boruların içine kağıt külah koyup afrika yerlisi gibi birbirimize atardık.
devamını gör...
17.
eski tip elektrik kablosu borularını kullanarak üflemeli bir silah yapardık. kağıttan incecik bir külah yapar, bu elektrik borusuna
yerleştirir ve üfleyerek kullanırdık. aramızda, "tüf tüf" derdik bu oyuna ya da "boru".
ya iki takıma ayrılır birbirimizi vurarak oynardık ya da yol kenarlarına saklanırdık ve yoldan geçen camı açık arabaların içine ateş ederek. kimi zaman arabanın içindekileri kulağından, gözünden filan vururduk. araç dururken hemen koşarak kaçardık.
yerleştirir ve üfleyerek kullanırdık. aramızda, "tüf tüf" derdik bu oyuna ya da "boru".
ya iki takıma ayrılır birbirimizi vurarak oynardık ya da yol kenarlarına saklanırdık ve yoldan geçen camı açık arabaların içine ateş ederek. kimi zaman arabanın içindekileri kulağından, gözünden filan vururduk. araç dururken hemen koşarak kaçardık.
devamını gör...
18.
istanbullular diye bir oyun vardı bilmem bilir misiniz...
devamını gör...
19.
saklambaç , seksek, şarkılı yerden yüksek, yakantop.
devamını gör...
20.
afedersiniz ama (bkz: göt kazmaca)
üzgünüm ama oyunun adı bu yapacak bir şey yok. buna kısaca türk beyzbolu diyebilirsiniz. şöyle oynanır :
bir kum sahada, ortada elinde uzun bir sopa bulunan bir vurucu vardır. etrafına ise, bu merkezdeki ebeye eşit uzaklıkta bir yarıçapta, kendi alanlarındaki diğer oyuncular dizilir ve herkesin popo ebadı kadar birer çember çizilir. ebe olarak seçilen ilk oyuncu, elindeki küçük bir tahta parçasını merkezdeki vurucuya fırlatarak oyuna startı verir. vurucu, elindeki sopayla, bu küçük tahtayı olabildiğince uzağa fırlatmaya ve diğer tüm oyuncular da, fırlatılan tahtasını almaya giden ebenin kalesini * hızlıca kazmaya başlar. burada dikkat edilmesi gereken nokta, ebenin tahtayı alıp, siz kazarken tahtayı sizin çemberinize bırakmadan (ya da fırlatıp denk getirmeden) kalenize dönmenizdir. aksi halde siz ebe olursunuz.
kıçı çemberine ilk sığan oyuncu elenmiş olur ve bu böyle böyle devam edip en sona bir oyuncu kalana dek devam eder.
inanılmaz eğlenceli bir oyundur lütfen çocuklarınızla, arkadaşlarınızla oynayın.
üzgünüm ama oyunun adı bu yapacak bir şey yok. buna kısaca türk beyzbolu diyebilirsiniz. şöyle oynanır :
bir kum sahada, ortada elinde uzun bir sopa bulunan bir vurucu vardır. etrafına ise, bu merkezdeki ebeye eşit uzaklıkta bir yarıçapta, kendi alanlarındaki diğer oyuncular dizilir ve herkesin popo ebadı kadar birer çember çizilir. ebe olarak seçilen ilk oyuncu, elindeki küçük bir tahta parçasını merkezdeki vurucuya fırlatarak oyuna startı verir. vurucu, elindeki sopayla, bu küçük tahtayı olabildiğince uzağa fırlatmaya ve diğer tüm oyuncular da, fırlatılan tahtasını almaya giden ebenin kalesini * hızlıca kazmaya başlar. burada dikkat edilmesi gereken nokta, ebenin tahtayı alıp, siz kazarken tahtayı sizin çemberinize bırakmadan (ya da fırlatıp denk getirmeden) kalenize dönmenizdir. aksi halde siz ebe olursunuz.
kıçı çemberine ilk sığan oyuncu elenmiş olur ve bu böyle böyle devam edip en sona bir oyuncu kalana dek devam eder.
inanılmaz eğlenceli bir oyundur lütfen çocuklarınızla, arkadaşlarınızla oynayın.
devamını gör...