çok severken aldatılmak

insana zor gelen taşıması çok ağır olan yüktür.

kocamla severek evlenmiştim. galatasaray üniversitesi uluslararası ilişkiler bölümünde beraber okuyup birbirimizi sevmiştik. kocam üniversite yıllarında bana oldukça sadık ve sıkı sıkıya bağlıydı. gözü benden başkasını görmüyordu. kendisinden habersiz sık sık telefonunu karıştırsam da en ufak flörtüne denk gelemiyordum. bu durum ona deli gibi güvenmemi sağladı. yıllar boyunca en ufak şüphe uyandırmadı. artık kendisiyle evlenmeyi kafaya koymuştum.

okulumuzdan aynı yıl mezun olduktan sonra ikimizde işimizi elimize almıştık. nikahsız birlikteliğimize istanbul'un fatih ilçesinde tuttuğumuz evde devam ediyorduk. oldukça muhafazakar bir ilçede ev tuttuğumuz için etraftaki insanların baskısına dayanamayıp evlenmeye karar verdik. fatih'te oturmamız evlenme işini hızlandırmıştı. yıldırım nikahıyla sade bir düğün ile onunla evlendikten sonra kocam değişmeye başladı.

artık bana eskisi gibi davranmıyordu. çantada keklik olmuştum. onun nikahına girmek belki de çok yanlış bir karardı. davranışlarını umursamadım. beni aldatma ihtimali aklımın ucundan bile geçmiyordu.

kocamın patronu yahudi benimkisi ise hristiyandı. yani kocam hristiyanlara göre haftalık tatil olan pazar günleri ben ise yahudilerin kutsal tatil günü olan cumartesi günleri izinli oluyordum. yine bir pazar günüydü. kocam evde ben ise işteydim. sabah metrobüsle iş yerime doğru giderken patronumun cenaze sebebiyle tüm çalışanlara izin verdiğini öğrendim. evden fazlasıyla uzaklaşmıştım. kadıköy'de metrobüsten inip moda'da biraz fink attım. biraz alışveriş sonrası tekrar eve gitmek için yola çıktım. evin anahtarı bende olduğu için öğlen 12 civarı kapıyı açıp eve girdim. yoğun bir kadın parfümü ile irkildim. elimdeki poşetleri bırakıp yatak odasına gittiğimde kocamla başka bir kadını gördüm. bunları hakedecek hiçbir şey yapmamıştım. çabucak evden çıkıp arkadaşımın evine yerleştim. kocama bebek olmadan beni aldattığı için minnettarım.