kandırılmak. pipilere gelmek. ardından hönk olmak, travmatize olmak.
devamını gör...
insanı çok değişik ruh hallerine sokan bir durum. hiç mi değerim yoktu? nasıl bu kadar midesiz olabildi? hiç mi aklına gelmedim? neyim yetmedi ki? sorularını ardından getirir.
devamını gör...
her olayda olduğu gibi bunda da başına gelmeyenlerin “şöyle yaparım, böyle ederim” diye ahkam kestiği, ahlaki ve vicdani açıdan doğru bulmadığım eylem. yaşamamanız ve yaşatmamanız dileğiyle.
devamını gör...
öz annesini kanserden kaybettikten sonra, üvey annesi de kanserden öldü. kadın eridi gözlerimizin önünde. her anında destek oldum. 3 kardeşi daha vardı, biri down sendromlu. bakarım dedim korkma , sen yeter ki mutlu ol. okuyamam , edemem, yapamam diye düşünme dedim. ne eksikse tamamlarım dedim. yüzü gülsün diye her istediğini yaptım.
annemi kaybetme düşüncesi bile korkunçtu. o kaybetti hemde iki sefer. kendim için hiç ağlamadım. annesini hastanede görünce çocuk gibi ağladım. kaderine, başına gelenlere ağladım. ölmeye, öldürmeye bile hazırdım onun için. 3 yıldır sevgiliydik, annesinin mezarını ziyarete gittiginde öğrendim, kuzeniyle aldatıyormuş beni...

hani bazı camlar olur ya çok sağlam ama bir noktasına vurunca paramparça oluyor. aynı öyle tek zayıf noktamdan vurdu hayat beni. çok ufak hayallerim vardı. sen, ben ve kızımız alışverişe gidecektik.


"rastgele yürürken birden aklına geleyim sızlasın için. boğazın düğüm düğüm olsun. ama ağlama, ağlayamayacak kadar yansın için."


kalp kırmayın.
devamını gör...
rus edebiyatından birinin eşine yazdığı notta geçen bir cümle vardı; seni hiç aldatmadım, düşüncede bile, diyordu.

aldatmak sadece başka biriyle sevişmek midir? ya da başka biriyle sevişti diye o devasa aşklar biter mi? sevgiyi, aşkı, ilişkiyi bitiren, yok eden sadece başka bir ten, anlık bir haz mıdır?

aldatılmış biri olarak söylüyorum: aldatılmanın yakıcı kısmı bu değil. şahsım için önemsiz kısmı hatta. aldatılmayı yıkıcı yapan işin içindeki cinsellik değil, düşünce kısmı. seninleyken onu düşünebilecek olması. ya da bir başkasını. illa bir şeyler yaşaması da gerekmiyor. senin yanındayken zihninin başka yerde, başkasıyla olması.
aynayı kendimize çevirelim biraz da; hayatımızda başka biri varken eskilerden biri hiç mi aklımıza gelmedi?
aldatmak/aldatılmak o kadar ince bir çizgi ki "benim" diyen akrobat bile üzerinde yürüyemez. ilişki her türlü yakar, yıkar. önemli olan bütün bunları bilip, göze alıp o yola çıkmak.
devamını gör...
ciddi ciddi trollük yapmadan yazıyorum. bugün bana yapıldığını öğrendiğim olay. çok üzüldüm sözlük. ve bunu bana instagram'dan söyledi. dünyam başıma yıkıldı. evet.
devamını gör...
ölüm kadar acı verici bir hissi bırakır insanın yüreğinde.
ikisinde de hazır olmadığın bir vedayı edersin çünkü. hala sevdiğin biri, seni gözden çıkarmıştır. ve gidişi ölüme eş değerdir. bir daha hiç eskisi gibi olmayacaktır hissettiklerin. hazırlıksız yakalanmanın ne yapılacağını bilmez hali ile salınıp durursun zihnin ile kalbin arasında.
inkar, öfke, kabullenme ve iyileşme.
iki halde de biri yitip gitmiştir hayatından.
sonu farklıdır ama birini özlersin çokça, diğeri ise silinip gitmiştir hatıralarından.
devamını gör...
herkesin her an yaşayabileceği bir durum. hiç kimseye güvenmeyin bu konuda, insanları gözünüzde fazla büyütürseniz aldatılma durumunu yaşadığınızda büyük bir tokat yersiniz ve kendinize gelmeniz uzun sürer. belki de hiç gelemezsiniz.

insan zayıftır, dengesizdir, psikolojik ve duygusal olgunluğa tam olarak erişmesi neredeyse imkânsızdır. doğası buna uygun değildir. insan çabuk sıkılır, insan sıkıldı mı her şeyi yapabilir. siz onu çok sevmişsiniz, onun için büyük fedakarlıklar yapmışsınız, onunla ortak güzel bir yaşantınız ve paylaşımlarınız olmuş... bunların hiçbirini umursamaz insan sıkılınca. insan kendine de toz kondurmaz; aldatır ve bir şekilde rasyonalize ederek hayatına devam eder. şu an bu yazıyı okuyan ve zamanında hayatındaki insanı aldatmış biri çoktan kendi içinde kendini haklı çıkardı bile. bu işler böyledir. siz beyninizden vurulmuşa dönüp neye uğradığınızı şaşırarak yıkılırsınız ama aldatan en ufak vicdan azabı çekmeden hayatını idame ettirir. olan size olur, bu adaletsiz yaşamın kuralı budur.

hayatınıza insanlar sokun ama sonsuz güven duymayın kimseye. o muhteşem, kusursuz, dünyanın en iyisi olarak gördüğünüz canlı, bir "insan." ve yukarda dediğim gibi, insan her türlü kötülüğü yapabilecek potansiyeli taşır içinde.
devamını gör...
yaşamamış olup kendi başınıza gelmeyeceğini düşünerek yola devam edin. başına gelmiş bir birey olarak yazmak acı veriyor olsa da durup düşününce burada bulunma amacımız acı çekmek ve yazmak değil midir zaten diyerek başlıyorsunuz hislerinizi beyan etmeye. öğrendiğiniz anda acıyorsunuz kendinize üzülüyorsunuz bir kadınsanız kadınlığınızı erkekseniz erkekliliğinizi sorguluyorsunuz. neyim yetmedi diyorsunuz kendi kendinize zaten kendime bile yetmemiştim ki karşımdakine nasıl yetecektim diyip çok suçlamamaya geçiyorsunuz. sonra içinize oturuyor yapılanlar çünkü aynı şeyleri sizinle de yapıyor hiç tanımadığınız biriyle de ya da daha kötüsü tanıdığınız biriyle, kirlenmiş hissediyorsunuz kendinizi ve yine bir acıma durumu hasıl oluyor. zaman geçiyor bu fikre alışıyorsunuz kendinizi teselli etmeye çalışıyorsunuz çok yakışıklı erkeklerin, çok güzel kadınların her şeyiyle mükemmel olduğunu düşündüğünüz ünlülerin bile aldatıldığını düşününce birazcık su serpiliyor içinize. ama hiçbir şey aldatıldığınız gerçeğini değiştirmiyor hele bir de güveniyorsanız asla yapmaz diyorsanız işte o acı her hücrenize yayılıyor. t ve b lenfositleriniz, nk hücreleriniz, makrofaj ve monositleriniz yardımınıza koşuyor size karşı saldırı varmışçasına saldırmak istiyorlar ama sonra onlarda anlıyorlar size zarar vermek isteyen aslında yabancı bir mikrop, virüs, bakteri değil siz kendi hücrelerinize zarar veriyorsunuz yani otoimmun bir durum ortaya çıkıyor sisteminiz mahvoluyor bir ilaç arıyorsunuz ama bu saldırıyı ortadan kaldıracak bir ilaç yok ki bulasınız. ve bu acı asla geçmiyor ama ilk günkü gibi de neyse ki bir sitokin fırtınası olmuyor, zaman zaman acı alevleniyor çünkü onu size hatırlatacak şeyler yaşıyorsunuz, görüyorsunuz duyuyorsunuz aslında hatırladığınız şey ona olan sevginiz değil sadece size yapılmış çirkin şeyi hatırlıyorsunuz unutmak istiyorsunuz ama olmuyor olmayacak da bu acıyla yaşayacaksınız çünkü 16 yıl süren ilişkinizin belki 16 dk bile sürmeyen bir zevk için eriyişine tanık oluyorsunuz bunu size yaşatanın aynı acıyla kararıp külleşmesini diliyorsunuz. şansınız varsa bir daha aldatılmayacağınız bir ilişki diliyorsunuz ve umut etmeye başlıyorsunuz şansınız yoksa bir an önce dünya hayatında size verilmiş rolünüzün son bulmasını, perdenin kapanışını ve imtihanınızın son bulmasını diliyorsunuz.

yükünüzü omuzlarınızdan alacak ya da sizinle yükünüzü paylaşacak hatta kendisinin de aynı yüke sahip olduğu bir kurtarıcı arıyorsanız ki, insanoğlu yalnızlığı kaldıramayacak eziklikte, umarım bulursunuz imkansız zaman alsa da imkanlı olabilirliğini düşünerek yaşamak ve devam etmek gerekir. yalnız değilsiniz herkes o ya da bu konuda aldatılıyor siz de birilerini aldatıyorsunuz. dünya şeffaflık günü olsa keşke ve birgünlüğüne bile olsa herkes şeffaf olsa işte o zaman olması gerekenler olsa kalması gerekenler kalsa gitmesi gerekenler gitse ve daha bir çok şey.....
devamını gör...
taze taze aldatıldığını öğrenen bir insan bırakıyorum size: ben.
devamını gör...
sadece sevgiliniz ya da eşiniz olarak düşünmeyin. en yakın arkadaşınız aldatır , aileniz aldatır , dostlarınız aldatır ve kapanmayacak yaralar bırakırlar.
devamını gör...
yaşandığında insanı kıran, depresyona sürükleyen ve tüm özgüveni alıp götüren durum. bünyeye sinen güvensizlik hissi aldatan kişiden sonra kurulacak her türlü beşeri ilişkide güven problemlerinin oluşmasına, kıskançlığa, kavgaya dönüşür. gerçi tüm bunlar için aldatılmaya gerek yok, aldatma diye bir şeyin varlığını bilmek gözlemlemek bile aynı sonuca götürür insanı.
devamını gör...
ölseydi daha iyiydi dedirtir bence… ölseydi ! ağırdır…
ya bi de bakıyorum da bu aldatan şeref ve karekter yoksunları hep kendine sor bi neden aldattım seni diyor çok komik bi savunma aleni namussuzluk ! ama bırakın gitsin ya ilahi adalette zaman aşımı yoktur.
gün gelir ettiklerini çekerler…
devamını gör...
başlık altında yazılanları okudum da, şöyle bir yazı gördüm ‘ 3 yıldır sevgiliydik, annesinin mezarını ziyarete gittiginde öğrendim, kuzeniyle aldatıyormuş beni...’ dalga geçmek için yazmıyorum lütfen yanlış anlamayın ama kuzeniyle ilişki yaşamak ne be ? akraba ilişkisi bu bir kere. bu nasıl bir vizyondur arkadaş. neyse kınamamak lazım.
devamını gör...
duygusal olarak değil ama cinsel olarak yeltenmiştim, cidden bir şey hissetmiyordum fakat cinsel bir çekim vardı, neyse vel'hasıl-ı kelam bitti gitti ilişki fakat bu sebepten değil, ailesi sıkıntı bir kızdı, bende daha fazla gerilim yaşamak istemediğimden anlaşarak ayrıldım.
devamını gör...
beni öperek uyuttuktan sonra pavyona gidip sabaha doğru yanıma dönüyormuş. söyleyeceklerim bu kadar.
devamını gör...
her insanın en az 1 kere yaşayacağı talihsiz durumdur... üzgünüm.
devamını gör...
bu olasılığı düşünmeden hayal ve hayat kuran insanların varlığı ne acı. herkesin başına gelebilir, herkesten gelebilir, çok net. bunu yapan da dünyanın en şerefsiz insanı olmak zorunda değildir. hayatınızı bu olasılığın varlığına göre şekillendiriniz.

o kadar büyütülecek bir şey de değildir. yukarıda kuvenks çok güzel açıklamış.
devamını gör...
kendini bok gibi hissedersin.
devamını gör...
kendimi bok gibi hissetmem. bunu bana yaşatan boktur ve ben bunun farkına varırım.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"aldatılmak" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim