#ödüllü filmler
2010 yılında gösterime giren film, insanların teknolojiye olan bağımlılığından ve etrafındaki güzellikleri kaçıran insanlardan sıkılan genç bir kadının, otobüs yolculuğunda karşılaştığı yabancı bir adamla kısa yolculukta kurdukları bağı konu alır.
*encounters ınternational film festival (2010) - [samuel abrahams]
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "insan olun biraz" tarafından 10.08.2021 14:17 tarihinde açılmıştır.
1.
samuel abrahams’ın yazıp yönettiği bafta adaylığı elde etmiş ve benim çok severek ve eğlenerek izlediğim güzel bir kısa filmdir. tuppence middleton’ın sevimliliği ve oyunculuğu ile filme ayrı bir hava kattığını da söylemeliyim.

teknoloji ve yeni dünya düzeninin etkisi ile insanların da bu duruma meyyal olması ve sanki hep böyle bir hayat beklermiş gibi hızla ayak uydurması sonucunda yaşanmaz kentler inşa ettik kendimize.
o kadar düşmanca tavırlar içindeyiz ki birbirimize karşı sanki günlük savaşlar yaşanıyor her an ve her yerde. evden çıkarken kuşandığımız silahlarımızın ağırlığı belimizi öyle bir büküyor ki biz bunu hayatın ağırlığı sanıyoruz. başkalarını umursamayarak, görmezden gelerek, bencilliğimizin dehlizlerinde el yordamıyla kaybolmaya çalışarak girdiğimiz her muharebeyi kaybetme alışkanlığı ediniyoruz.
halbuki ufacık bir jest, hüznü gizleyen ve hatta yok eden bir gülümseme, güzelce bir söz ya da bir bakış her şeyi yoluna koyabilir. belki de gündelik savaşlarımızın sonunu bir küçük temas getirecektir.
konuşa konuşa anlaşan insanlar olmayı başarmak için birbirimize tüm iyi niyetimizle yaklaşsak güzel bir müzik sesi ile kendimize gelebiliriz belki.
connect

teknoloji ve yeni dünya düzeninin etkisi ile insanların da bu duruma meyyal olması ve sanki hep böyle bir hayat beklermiş gibi hızla ayak uydurması sonucunda yaşanmaz kentler inşa ettik kendimize.
o kadar düşmanca tavırlar içindeyiz ki birbirimize karşı sanki günlük savaşlar yaşanıyor her an ve her yerde. evden çıkarken kuşandığımız silahlarımızın ağırlığı belimizi öyle bir büküyor ki biz bunu hayatın ağırlığı sanıyoruz. başkalarını umursamayarak, görmezden gelerek, bencilliğimizin dehlizlerinde el yordamıyla kaybolmaya çalışarak girdiğimiz her muharebeyi kaybetme alışkanlığı ediniyoruz.
halbuki ufacık bir jest, hüznü gizleyen ve hatta yok eden bir gülümseme, güzelce bir söz ya da bir bakış her şeyi yoluna koyabilir. belki de gündelik savaşlarımızın sonunu bir küçük temas getirecektir.
konuşa konuşa anlaşan insanlar olmayı başarmak için birbirimize tüm iyi niyetimizle yaklaşsak güzel bir müzik sesi ile kendimize gelebiliriz belki.
connect
devamını gör...