çorabından uyuşturucu çıkan vatandaş

güler misin ağlar mısın dedirten hadise.

bursa’da sokağa çıkma kısıtlamasına aldırış etmeyerek otomobil ile gezintiye çıkan 4 genç, polis ekipleriyle yaşanan kovalamaca neticesinde yakalandı. şüphelilerden birinin çorabının içinde uyuşturucu madde ele geçirilirken, 4 şüpheliye, "sokağa çıkma kısıtlamasına uymamak" suçundan 12 bin 744 tl para cezası uygulandı. kaynak

--- alıntı ---
araçta yapılan aramalarda uyuşturucu madde kullanmaya yarayan aparatlar ele geçirildi. şüpheliler üzerinde yapılan aramada ise k.g.’nin çorabının içerisine sakladığı uyuşturucu madde bulundu. 4 şüpheliye "sokağa çıkma kısıtlamasına uymamak" suçundan 12 bin 744 tl para cezası uygulandı.
--- alıntı ---

polis sokağa çıkma suçundan işlem yapmıştır asayiş şubeye bağlıdır. uyuşturucu nedeniyle narkotik şubeye sevk etmiştir.
öyle her polis her şeye karışamaz herkesin uzmanlık alanı var. arka sokaklar değil orası.

sigara ile uyuşturucuyu karıştıran yerdir sanırım. genellikle çorap içine sigara konurdu demek arkadaş arşa çıkmıs bir üst seviyeye.

koku gidermek için karbonattır o.

gördün mü bak? sen uyuşturucu git o çoraba sıkış.

shh pudra şekeridir o.

donundan çıkmasından iyidir.

amatördür, profesyonel olanlar mabadında taşıyor.

komik hiçbir yönü olmayan olaydır. zehir bulundurmak komik değil; acınası bir haldir. insanı bağımlı bir zavallıya dönüştüren şeyler gün gelir aylin sözer'i canından eder. kadıncağızı öldürmekle kalmaz; bir de cesedini ateşe verirsin bu zehirlerden met deneni alırsan.

çorabında para taşıyan teyzeden esinlenmiştir. herkes meşrebine göre taşıyor birşeyler herhalde.

gayet normal bir vatandaştır. yani, söz konusu olay baz alındığında.
tüm dünyaya order yolu ile esrar satmak isteyen bill gates gibi bir girişimciyi boykot etmek yerine zengin etmeye devam eden cümlemizden ne farkı olduğunu bilmediğim bir vatandaş.
tanımadığım da bir vatandaş. belki sevimsiz biridir ama sadece olayı baz alırsak, bence sıradan bir vatandaş. içip gevşemek alışkanlığına sahip biri.
dünyada, her gün, yığınla uyuşturucu taciri ve çalışma arkadaşları ile düşüp kalkıyoruz, bir çoğunun ne haltlar karıştırdığının farkında bile değiliz. suratlarına bakıyoruz, selamlaşıyoruz, onlarla alışveriş yapıyoruz oturup kalkıyoruz. hem, milyonlarca alkol ve keyiflendirici/yatıştırıcı/uyuşturucu madde kullanıcısı ile de iletişim halindeyiz. insan olarak onca insan ile insan gibi yaşayıp gidiyoruz.
neyse..
biz şimdi, yığınla yeşilay zihinli insanın gazına gelip önümüze geleni linç mi etmeliyiz.
aslında biz, bence, bir çok şey ile sırf toplumlar o şeylerden mahrum kalsınlar da o şeylerin insanlık için anlamı ne hale gelmiş görsünler diye mücadele etmeliyiz.
bağımlılık ile mücadele etmeliyiz. başardığımız zaman görürüz, bir anlamı oluyor mu, her şeyi yasaklamaya çalışmanın yanında..

mantıken görünmeyen ve aranmayacak bir yerine koyması lazım zaten, cebinde taşırsa asıl o zaman mallık etmiş olur.

parti uyuşturucuları (mdma, speed) ve marijuana dekriminalize edilsin böyle vakalar da yaşanmasın.

kemal kılıçdaroğlu gör beni.

benim çantamda 5 sigaralık her zaman olur. 3 ve üzeri gramajlar da sorun çıkıyor.