dağcılık

kamping,trekking ve tırmanışı kapsayan spor dalı.
kendi içinde bir kaç dala ayrılmakta;
-alpin stil, bu stil benim favorim. tek başınıza tüm sorumluluğu kendinize yükleyerek yapılan tek varış noktası olan bol adrenalinli alt türüdür. 3 senedir uğraşırım lakin malum pandemiden dolayı 9-10 aydır aksattım.
-hiking, genelde grup halinde günübirlik,doğa yürüyüşleridir, günü birlik olduğu için uzun vadeli kamp gözetilmez. maceracı arkadaşlarla beraber dünyanın en zevkli aktivitesidir.
-free solo-free stil; free solo daha çok emniyet ekipmanları olmadan, daha profesyonel dağcıların yaptığı,en ufak bir hatada ölüm riski yüksek paralelinde adrenalin seviyesi de yüksek, yapmaya cesaret edemediğim lakin bir gün yapacağım alt türü. free stil ise free solonun aksine emniyet halatları ile yapılan daha güvenli olan alt tür.

adrenalin bağımlısı yazarlar var ise şayet normalleştiğimiz günlerden birinde yapalım derim.

kuş gözlemcilerle beraber, sürekli acelesi olan ve dürbünle gezen insanların sporu. meme getirebilir ama yorucu. değmez.

üniversitelerde bu kulüplerde hep yann tiersen dinleyen manyak insanlar oluyordu. dikkat edelim bunlara.

5 senedir içinde bulunduğum spor/hobi şeysi.
ilk önce kamplarla başladım. nasıl olduysa bir ekiple tanıştım. yürüyüşler falan derken. temel dağcılık eğitimini tamamladım. antrenörlüğe kadar gitmek istiyorum. bu sene aksilik olmazsa yaz yürüyüş liderliği eğitimimi de tamamlayacağım.

mesleki anlamda kendimi dinlendirmem ve hedefler koymam gereken bir noktada karşıma çıktı doğa sporları. bakış açım daha genişledi. sakince oturup kararlar almama çok etkisi oldu. birde kimse için değil kendin için yaptığın hedefler doğrultusunda yapıldığı için tadından yenmiyor.

şunu unutmamak gerekiyor ki "en iyi dağcı geri dönmeyi bilen dağcıdır."

u

gruplar halinde veya tek başına değişken arazi ve hava koşullarında belirli bir hedefe yönelme çabası.

ötzi denilen bir adam var. bu adamın cesedi 1991 yılında alplerde bulunuyor. sıkı durun 5300 yıl önce yaşadığı tahmin ediliyor. günümüzden binlerce yıl önce de insanlar dağlara tırmanıyorlardı. tr.wikipedia.org/wiki/%C3%9...

buna rağmen; dağcılık sporunun başlangıcı 1492 ye dayanır arkadaşlar.
antonie de ville; isimli, şovalye efendi, asker masker bir sürü sıfatı olan bu arkadaş, fransa kralı vııı charlese'in isteği üzerine dağlara tırmanıyor. aiguille zirvesine çıkan bu arkadaş böylelikle tarihe geçen ilk dağcılık faaliyetini yapmış oluyor.
ancak henüz ''dağcılık'' ok.
1834 yılında bir çoban alplere ikinci defa çıkıyor.
bu iki tırmanışın amacı farklı olduğundan dağcılık olarak adlandırılmıyor.
alplerin en yüksek zirvesi olan mont blanc diye bir dağ var, 4.792 m yükseklikte...
işte bu dağa 1786 yılında fransız dağcı michel pacard ve jacgues balmat tırmandı. bu bir başlangıç oldu ve zengin ve soylu aileler için keşfedilmemiş zirveleri keşfetmek izzetinefis meselesine dönüşmüştü.
o saatten sonra dağcılık bir spor, bir yarıştı. kısacası dağcılık 1786 tarihinden sonra başlamış alplerin zirvesi keşfedilmeye çalışıldığı için alpinizm olarak adlandırılmıştır.
yani dağcılığın bir diğer adı alpinizmdir.

bir ressam olan, edward whymper, güzel dağ manzaraları siparişleri için ilham almak amacıyla; 1865'te matterhorn zirvesine çıkmak için hazırlandı. 4478 metre olan zirveye tırmanırken 6 kişilerdi. 2 kişi döndüler dönenler arsında edward yoktu..
edit: idle isimli yazar arkadaşımız uyardı. edward burada ölenler arasında değilmiş. kendisine uyarısı için teşekkür ederim.
ip kopması sebebiyle, 4 kişi aşağı düşerek hayatını kaybetmiştir. en.wikipedia.org/wiki/Edwar...
bu olaydan sonra dağcılıkta; ekipman güvenliği işine de önem verilecek ve daha profesyonel bir hale gelecektir.

''''

bu nasıl bir aşktır anlayamadığım, gruplar halinde veya tek başına değişken arazi ve hava koşullarında belirli bir hedefe yönelme çabası.

önemli not: eksi elli derecede dağ zirvesine kasan arkadaşlar, buyurun çay demledim ve sizinle konuşacaklarım var.

insanın tabiata üstün gelme isteğinden kaynaklanan, dağların yüksek yerleri ve doruklarına çıkmayı amaçlayan oldukça zor ve tehlikeli bir tırmanış sporudur. ilk tırmanış yüzyıllar önce alpler'de gerçekleşmiş, sonraki yüzyıllarda da amerika ve afrika'daki yüksek doruklara çıkılmış ve en sonunda da asya'daki zirvelere ulaşılabilmiştir. 1950'li yıllarda yapılan tırmanışlarda 7 bin metre yukarısına tırmanabilmek için oksijen tüpü kullanmak ve soğuktan korunmak için özel elbise giymek yoluyla gerçekleşebilmiştir. artık günümüzde dağ zirvelerine çıkılabilir şartlara ulaşılmıştır.

ay ayağım kayar düşür ölürüm. abicim düz yolda yürürken ayağımızı burkuyoruz, ben nasıl tırmanayım oraya buraya. şimdi olimpos dağı başlığını gördüm de aklıma geldi. yunan tanrıları orada olsa deseler gel seni de tanrı yapalım. derim ki siz mi gelseniz?

-nasıl?
-siz mi inseniz, ben çıkamam şimdi oraya...

dagkazalari.org sitesindeki tüm kaza haberlerini okumuş, etkilenmiştim. dağcılık büyük disiplin gerektiren, uğraşana şapka çıkartılacak bir olgu.

pegasus çok sıkıcı, pejo'yu öneririm.

bizim genlerimizde var.

zor zanaat. gidip de donmemek var.

işte bilmiyoruz ya. insan bilmediğine önyargılı oluyor. ben diyorum bu dağcılık ne boş beleş bir spor. ne kadar zengin bebesi varsa dağcı oluyor. ekşın arıyorlar işte adrenalin tutkusu bu ne biçim hobi. insan bir dağın tepesine bir ip bir kaç çivi mi ne o onunla niye çıkar. bir de pahalı sonuçta bu dağcılık malzemeleri.
geçen hafta bir baraja gittik baraj değil deniz .
içi dışı bitmiyor ayrı bir dünya.
teknoloji ne gelişmiş dedim.
ama barajın dağlarında yamaçlarında dağcılar vardı.
bunlar baraja düşecek kayaları sabitliyor. tel çekiyor işte bir platform yapıyorlar.
hani bana al sana 1 milyon deseler oraya çıkmam.
çok ağır o demirler . platform kurmuşlar ama o dağ o yamaçta en küçük hatada parçan kalmaz.
hem iş ağır çok ağır hem tehlikeli. ama onlar olmasa kim yapacak o işi.
adamların maaşı iyi ama çok iyi görmedim hallerini salmişlar sanki hayatı.
bazen çok güzel bir uçurumda yarda masa kuruyorlar manzaraya karşı.
hem hobilerini yapıyorlar hem çalışıyorlar tabi ama çok zor iş ya.

sözlük beylerinin milli sporu. düz duvara bile tırmanır bunlar.

gelişmesini ve standartlaşmasını alp daglarına borçludur.

yoo alp dağları hiç olmasaydı başka dağlarda gelişir ve standartlaşırdı