dedektif

veya hafiye. "gizli polis" anlamında sözlüğe geçmiş; ingilizce'deki detect (tespit etmek) kelimesinden türemiş bir suçun veya suçlunun (veya kabahatin veya kabahatlinin) izini arayan kişidir.

ülkemizde suçun aydınlatılması veya suçlunun izi sürülmesi işi yetkisel bakımdan kolluk kuvvetlerindedir. bu sebepten özel dedektiflik ülkemizde yasadışı faaliyet sayılmaktadır.

en meşhur dedektifler, kitap kahramanları olan sherlock holmes ve hercule poirot'dur.

columbo ve dedektif nick isimleri ile ünlü criminal meslek dalı.

bir suçu soruşturan, faili bulmaya çalışan, amerikan filmlerinde genelde iz peşinde koştururken yağmurda ıslanan.

yürütülen soruşturmada şüphelilerin fotoğraflarının bulunduğu şematik,
içtikleri zift gibi kahve,
sokaklardaki kaos, genelde yağmurlu hava
kuduruyorum aşırı güzel.

bi de film boyunca muhtemel şüpheli gibi gösterilen kişinin aslında suçlu olmadığını bilerek izlerken, arada o kişiden şüphelenmenizi gerektiren detaylar eklerler ve kafanız iyice karışır. sonra pasif agresif bi' karakter çıkar ortaya, işte orada o pasif agresifin "tüm oyunun kurucusu" olduğu klişesini görmek istemiyor insan.

karanlık tema, ilginç cinayet serisi, iz sürme diyince aklıma se7en geliyor
güzel filmdi valla. öğrenci evinde bizi dandik laptop ekranına çakmıştı.

10.000 karma puanı geçince hemen unvan alayım dedim, dedektif i aldım. maalesef yakında kalkacakmış unvan sistemi, neyse en azından zamanında aldık deriz.

dedektif denince aklıma direkt sherlock holmes gelir.

istihbarat ile yakından ilgilidir, suçları soruşturmak ve suçluları yakalamakla görevli polislere verilen isimdir, resmi dedektif olabildiği gibi özel dedektif de vardır.

bir dedektif aradığı suçlunun pizza yediği yerdeki çöpten bile bir şeyler bulmak zorundadır, örnek/ tükürük, parmak izi. ayrıntılar dedektifliğin bel kemiğidir denilebilir.
edebiyat dünyasında da polisiye türünde karşımıza çıkan meslek grubudur.
(bkz: sherlock holmes)