dehanın sırrı olarak yöntemli delilik
başlık "insan olun biraz" tarafından 08.06.2022 09:14 tarihinde açılmıştır.
1.
insanlar kendilerine benzemeyen, uyumsuz gördükleri, kendini soyutlayan ve toplumsal normları ciddiye almayan diğer insanları deli olarak yaftalamayı ve onları delilik kategorilerine ayırmayı çok severler. dahiliğin sırrı olarak yöntemli delilik de bu kategorilerden biridir, hem de bu kategorinin isim babası bilimkurgu tanrısı frank herbert’tir.
dahilik sıradan insanlar tarafından tam olarak anlamlandırılabilen bir durum olmadığı için toplumdan korkuyla karışık bir saygı görür. gerçek bir dahi ile gerçek bir deli arasında toplum nezdinde pek de kesin bir ayrım yoktur. ve aslında toplum, sıradan insanlar, bir dönemin yaygın tabiri ile sokaktaki adam haklıdır bir noktada. çünkü dahilik sistemli bir deliliktir.
deliliğine bir sistem içinde organize edemeyenler genelde sokaklarda karşılaştığımız insanlardır. mahallenin, semtin, köyün delisi diye tabir ettiklerimiz. bu insanlarla ilgili anlatacak pek bir şeyim yok. onları topladıkları taşlardan, karikatürize hareketlerinden zaten biliyorsunuz.
ama bu insanlar arasında da sistemli deliler çıkar elbette. memleketim olan denizle en barışık karadeniz sahil ilçelerinden birinde bir zamanlar bir deli vardı. yaptığı tek şey uzun sahil şeridinde yürürken galatasaray maçları anlatmaktır. küçükken bazen peşine takılıp maç dinlerdik ondan. tugay’ın attığı nefis gollerden tutun da zoran simoviç’in kurtardığı toplara kadar her şey hafızasında depolanmıştı. bir radyo spikeri gibi maçı anlatır ve bunu saniye saniye yapardı. sistemini sadece bir kez bir ramazan akşamı maç anlatımına ara verip ezan okuduğunda herkesin erken oruç açmasına neden olarak bozmuştu.
aynı sistemli deliliği hayatı akıl oyunları ismiyle filme aktarılan john nash’te de görüyoruz. paranoid şizofreni teşhisi konulan john nash kimsenin varlığını görmediği ama onun arkadaşları olan hayali kişilerle barışmayı başarıp şizofrenisini bir sisteme oturtarak dehasını ortaya koymuştur.
delilik diye tabir ettiğimiz şey aslında kaotik bir dehadır. ve delilik sistemli bir şekilde yaşandığında fani insanlar tarafından hoş görülebilir.
dahilik sıradan insanlar tarafından tam olarak anlamlandırılabilen bir durum olmadığı için toplumdan korkuyla karışık bir saygı görür. gerçek bir dahi ile gerçek bir deli arasında toplum nezdinde pek de kesin bir ayrım yoktur. ve aslında toplum, sıradan insanlar, bir dönemin yaygın tabiri ile sokaktaki adam haklıdır bir noktada. çünkü dahilik sistemli bir deliliktir.
deliliğine bir sistem içinde organize edemeyenler genelde sokaklarda karşılaştığımız insanlardır. mahallenin, semtin, köyün delisi diye tabir ettiklerimiz. bu insanlarla ilgili anlatacak pek bir şeyim yok. onları topladıkları taşlardan, karikatürize hareketlerinden zaten biliyorsunuz.
ama bu insanlar arasında da sistemli deliler çıkar elbette. memleketim olan denizle en barışık karadeniz sahil ilçelerinden birinde bir zamanlar bir deli vardı. yaptığı tek şey uzun sahil şeridinde yürürken galatasaray maçları anlatmaktır. küçükken bazen peşine takılıp maç dinlerdik ondan. tugay’ın attığı nefis gollerden tutun da zoran simoviç’in kurtardığı toplara kadar her şey hafızasında depolanmıştı. bir radyo spikeri gibi maçı anlatır ve bunu saniye saniye yapardı. sistemini sadece bir kez bir ramazan akşamı maç anlatımına ara verip ezan okuduğunda herkesin erken oruç açmasına neden olarak bozmuştu.
aynı sistemli deliliği hayatı akıl oyunları ismiyle filme aktarılan john nash’te de görüyoruz. paranoid şizofreni teşhisi konulan john nash kimsenin varlığını görmediği ama onun arkadaşları olan hayali kişilerle barışmayı başarıp şizofrenisini bir sisteme oturtarak dehasını ortaya koymuştur.
delilik diye tabir ettiğimiz şey aslında kaotik bir dehadır. ve delilik sistemli bir şekilde yaşandığında fani insanlar tarafından hoş görülebilir.
devamını gör...
"dehanın sırrı olarak yöntemli delilik" ile benzer başlıklar
delilik
61