depresyona girmeyen insanların biraz odun oldukları gerçeği

özellikle bu çağda ve böyle bir coğrafyada diye eklemenin de bu gerçeği güçlendireceği doğrusundan hareketle öne sürülen görüş.

depresyonun sadece bu hastalığa yatkın kişilerde görülebilecek ve güçsüz kişilerin hastalığı olduğu gibi bir inanç bugün hala söz konusuysa, duyarsızlıkta ve odunlukta bir başka seviye olan insanlar sebebiyledir.
artık hayvanların bile depresyona girdikleri bir dönemde istikrarlı bir şekilde mutlu, umutlu, güçlü, inançlı kalabilen bir insana insan diyebilmekte insan biraz zorlanıyor azizim.

gelsin linç. ahagagag.

kalas olaydım da depresyona girmeyeydim. tomruk olaydım. hızarlarda doğranaydım.

bu tarz söylemler çok. bir de "çevrendeki psikolojisi bozuk insanlar tedavi olmadığı için normal insanların psikolojisinin bozulduğu" ile ilgili söz vardı bulamadım.
(bkz: dünya hassas kalpliler için cehennemdir)

kendi adıma konuşuyorum: doğru.

bir miktar odun olmak gerekiyor hayata karşı. birkaç aşırı alıngan tip tanıyorum. "a" deseniz alınıyorlar ve günlerce bunun üzerine senaryo üretip hastalık hastası oluyorlar. etraflarındakilerin hayatını da zorlaştırıyorlar. bunların bir kısmında derdini anlatmama hastalığı da var. kendi kendine kırılıyor ve senin anlamanı bekliyor. gel söyle "kafama şu takıldı, sen hayırdır?!" de. demiyorlar. günlerce surat, afra tafra...

şu hayatta dert edilecek şey var, edilmeyecek şey var. insanlar da öyle. hepsini dert ederseniz kendinizi 5 çeşit ilaçla yaşarken bulursunuz. salın bazı şeylerin ipini, gitsin!

linç; demir karahan'ın başrolünü oyanadığı politik dram tarzında 1970 yapımı film dir.
ama ilk taşı ben atacağım, başlık açan #3431760 yazar babacan. ben linçleyeceğim seni.
depresyonun varlığıyla ne alakası var konunun, adam depresyona girmiyorsa odunluğundan mı, takmamasından mı, bu konuda kendini yetiştirmesinden mi ? girmiyor bakmak lazım başta. son yüzyılın 3. çeyreğinden sonra insanların beyinlerine sanal olarak psikolojik sıkıntılar aşılanmaya, algılarıyla oynanmaya başlandı. sen depresyondasın, sıkıntıların çok büyük, stresten dolayı bitiksin, ilaç kullanman lazım, diye diye en masum görüneninden başlattılar antidepresanlara. adam üzüntülüyse bu hayatına sirayet ediyorsa, doğal olarak yemiyor içmiyor ve bu davranışlar hayatını etkiliyorsa üzüntü kaynağını ortadan kaldırmaya yönelik davranışlarla ilk etapta aile bireyleri yardımcı olmalı. yoksa odun insanların bence hayatı zaten depresyon. depresyonda olduklarından odun gibi davranıyorlar. sağlıklı insanlar depresyona girince odunlaşıyorlar tabiri daha doğru.
kemiğini kırarım bak sayın yazar, kavram kargaşası yaratarak, milletin aklını bulandırma...

depresyona girme lüksüne sahip değilim, sonuna kadar kovalamam gereken bir çok şey varken depresyondayım bana tokanmayın deme lüksünü kendimde görmüyorum.

odunlukla ilgisi yok ayrıca, belki sana göre bin kat daha fazla dertli veya yaralı biriyimdir aramızdaki tek fark sen oturup bunalımdayım diyerek köşene çekilebilirsin belki ama ben ağzım gözüm yamulsa da acı yok rocky demek durumundayım.

bu odunluksa odunluktur, kendime bunu dert etmiyorum. şu hayatta neler var neler öyle her rüzgarda yıkılıp sineceksek kendi filmimizin başrolünde oynayamayız.

sigara paketi kayboldu diye depresyona giren adam net mental olarak bitiktir.

depresyon var depresyon var.

ben şahsen günümüzdeki derdini silkeyim den hallice depresyonlara inanmıyorum.

odunlarda depresyona girer, yanlış önerme.