1.
sarah j maas'ın 2016 yılında yayımlanan fantastik - romantik serisinin ilk kitabıdır.
açıkcası dördüncü kanat kitabını okuduktan sonra aynı derecede güçlü bir fantastik seri ile devam etme isteğim sonucu tüm öneriler bu seriyi gösterdi. serimizin baş karakteri feyre, periler ve insanların var olduğu ve bir duvar ile iki topluluğun birbirinden ayrıldığı bir yaşam sürülen dünyanın insanlara ait olan kısmında yaşıyor iki ablası ve babası ile birlikte. annesi o 8 yaşındayken ölmüş ve babası tüm mal varlığını kaybetmiş eski bir soylu. feyre ise, tüm bu yaşanmışlıklar arasında ailesinin yaşamını devam ettirmek için çabalayan en küçük kardeş. ağır kış şartlarında yemeklerinin azalması sebebi ile ormanda hayvan avına çıktığı bir sırada, peri olduğu düşünülen bir kurdu öldürmesi ile tüm hayatı değişiyor. kurt gerçekten bir peri ve onun ailesinden olan bir canavar feyreyi ölüm ile peri diyarında yaşamak arasında bir seçim yapması gerektiği söylüyor. ölmekten ise peri diyarında hayatının sonuna kadar var olmayı ve ailesine yardım edebilmeyi uman feyre, canavarın 2. teklifini kabul ederek duvardan geçip peri dünyasına ayak basıyor. canavarımızın canavar olmadığını ve perilerin bir hastalıkla mücadele ettiğini öğreniyor burada ve güzel günler başlıyor. (ne kadar güzel denilebilirse.)
her ilk kitap olduğu gibi, evreni ve karakterleri çözümlediğimiz bir kitap. okumak oldukça kolay ve akıcı. serinin ilk kitabı ve en kısa kitabı da denilebilir. bir çırpıda okuyup devamında neler olduğunu öğrenmeye heves ediyorsunuz gerçekten. tamlin bu kitapta oldukça çekingen ve biraz da saplantılı bir tip gibi görünüyor gözüme. lucien ise oldukça sevimli bir tilki. iyi bir arkadaş sadık bir karakter. feyre ise gerçekten güçlü bir kadın karakter. bu kitabın en sevdiğim özelliği bu olabilir. alice'de ayrı güzel bi karakter ya. ondan bahsetmeden geçmek istemedim. hizmetkardan çok bir dost feyreye. canım alice.
özetle, savaş, aşk ve politik ilişkiler okumayı seviyorsanız, kesinlikle güzel bir fantastik evren bir şans verin derim.
2. kitap: sis ve öfke sarayı
3. kitap: kanatlar ve küller sarayı
açıkcası dördüncü kanat kitabını okuduktan sonra aynı derecede güçlü bir fantastik seri ile devam etme isteğim sonucu tüm öneriler bu seriyi gösterdi. serimizin baş karakteri feyre, periler ve insanların var olduğu ve bir duvar ile iki topluluğun birbirinden ayrıldığı bir yaşam sürülen dünyanın insanlara ait olan kısmında yaşıyor iki ablası ve babası ile birlikte. annesi o 8 yaşındayken ölmüş ve babası tüm mal varlığını kaybetmiş eski bir soylu. feyre ise, tüm bu yaşanmışlıklar arasında ailesinin yaşamını devam ettirmek için çabalayan en küçük kardeş. ağır kış şartlarında yemeklerinin azalması sebebi ile ormanda hayvan avına çıktığı bir sırada, peri olduğu düşünülen bir kurdu öldürmesi ile tüm hayatı değişiyor. kurt gerçekten bir peri ve onun ailesinden olan bir canavar feyreyi ölüm ile peri diyarında yaşamak arasında bir seçim yapması gerektiği söylüyor. ölmekten ise peri diyarında hayatının sonuna kadar var olmayı ve ailesine yardım edebilmeyi uman feyre, canavarın 2. teklifini kabul ederek duvardan geçip peri dünyasına ayak basıyor. canavarımızın canavar olmadığını ve perilerin bir hastalıkla mücadele ettiğini öğreniyor burada ve güzel günler başlıyor. (ne kadar güzel denilebilirse.)
her ilk kitap olduğu gibi, evreni ve karakterleri çözümlediğimiz bir kitap. okumak oldukça kolay ve akıcı. serinin ilk kitabı ve en kısa kitabı da denilebilir. bir çırpıda okuyup devamında neler olduğunu öğrenmeye heves ediyorsunuz gerçekten. tamlin bu kitapta oldukça çekingen ve biraz da saplantılı bir tip gibi görünüyor gözüme. lucien ise oldukça sevimli bir tilki. iyi bir arkadaş sadık bir karakter. feyre ise gerçekten güçlü bir kadın karakter. bu kitabın en sevdiğim özelliği bu olabilir. alice'de ayrı güzel bi karakter ya. ondan bahsetmeden geçmek istemedim. hizmetkardan çok bir dost feyreye. canım alice.
özetle, savaş, aşk ve politik ilişkiler okumayı seviyorsanız, kesinlikle güzel bir fantastik evren bir şans verin derim.
2. kitap: sis ve öfke sarayı
3. kitap: kanatlar ve küller sarayı
devamını gör...
2.
sarah j. maas’ın acotar (a court of thorns and roses) olarak da bilinen kitap serisinin birinci kitabı.
kitabın kapağında game of thrones sevenlerin bu seriyi de seveceğine dair bir şeyler yazıyor. got çok fazla izlemedim/okumadım fakat gerçekten taht oyunlarının döndüğü bir evren. krallıklar, paylaşılamayan güçler, tarih, savaşlar, ordular vs vs. hepsi mevcut kitapta.
baş karakterimiz feyre, ailesine bakmak için avcıya dönüşmüş bir genç kız. tüm olaylar silsilesi de onun avlanmasıyla başlıyor. bu kitaba feyre ve tamlin’in masalı diyesim geliyor, tam olarak öyle hissettirdi çünkü. bu da eleştireceğim bir kısım olabilir. masalsılıktan daha sert şeyler seviyorum fantastik kitaplarda.
kitabın sonu hariç enfes bir kitaptı, sonu böyle twilight-vari masalsı bir mutlu son gibi oldu. çok daha farklı, çetrefilli olabilirdi. gerçi şu an ikinci kitabı okuyorum ve kaldığı yerden devam ettiği için o son, bir sondan ziyade mola gibi olmuş.
yaratılan evren her ne kadar insanlar üzerinden ilerlemese de açlık ve çaresizlik gibi hislerin bir insana neler yaptırabileceğini de çok güzel anlatıyor.
seriyi çok seveceğim gibi duruyor.
kitabın kapağında game of thrones sevenlerin bu seriyi de seveceğine dair bir şeyler yazıyor. got çok fazla izlemedim/okumadım fakat gerçekten taht oyunlarının döndüğü bir evren. krallıklar, paylaşılamayan güçler, tarih, savaşlar, ordular vs vs. hepsi mevcut kitapta.
baş karakterimiz feyre, ailesine bakmak için avcıya dönüşmüş bir genç kız. tüm olaylar silsilesi de onun avlanmasıyla başlıyor. bu kitaba feyre ve tamlin’in masalı diyesim geliyor, tam olarak öyle hissettirdi çünkü. bu da eleştireceğim bir kısım olabilir. masalsılıktan daha sert şeyler seviyorum fantastik kitaplarda.
kitabın sonu hariç enfes bir kitaptı, sonu böyle twilight-vari masalsı bir mutlu son gibi oldu. çok daha farklı, çetrefilli olabilirdi. gerçi şu an ikinci kitabı okuyorum ve kaldığı yerden devam ettiği için o son, bir sondan ziyade mola gibi olmuş.
yaratılan evren her ne kadar insanlar üzerinden ilerlemese de açlık ve çaresizlik gibi hislerin bir insana neler yaptırabileceğini de çok güzel anlatıyor.
seriyi çok seveceğim gibi duruyor.
devamını gör...