dikensiz gül olmaz

doğru bir önermedir. zira güzel bir gülü, güzel bir geceyi, güzel bir dostu herkes ister. önemli olan gülü dikeniyle, geceyi gizemiyle, dostu tüm derdiyle sevebilmektir der üstad şems-i tebrizi.

hem katılıp hem katılmadığım söz.
dikensiz gül de var ama çok pahalı!

geçenlerde defterimde okudum ben mi yazdım yoksa beğendiğim için mi not aldım bir türlü hatırlayamadım:
gül dikenli olduğu için mi
dikenlerin gülü olduğu için mi güzeldir

gülsüz diken olmaz

para ve estetikle oda olur.:))

genetiğinde yapılacak bir kaç değişiklikle gayet mümkün bir olay.
(bkz: tüysüz şeftali)
(bkz: çekirdeksiz limon) bunu geçen senelerde mersin alata bahçe kültürleri araştırma enstitüsünde yaptılar ve patentlediler. ne boş uğraş demeyin, salataya çekirdek düştü korkusu olmadan limon sıktığınızı düşünsenize, sonradan çekirdek ayıklamak yok.

alata

celâleddin rûmî'ye göre ''gül tabiatlı'' olabilmenin yolunu târifleyen bir cümledir. ona göre, ''gül, o güzel kokuyu diken ile hoş geçindiği için kazanmış.'' gerçekten de akabelerden geçmeden, zorlukların cenderesinde sınanmadan, dikenlerle dalanmadan hangi güzelliğin peçesini açmaya hakkımız olabilir? hangi güzelliği ve iyiliği talep etmeye yüzümüz olabilir? dünya bahçesindeki güllere hayran olup, dikenlerinden nefret mi edelim? biz de mi dikenliğin sanatını tahsil edelim? yoksa ayrılık dünyasının dikenlerine sabredip, çilelerine ''eyvallah'' çekerek, intizar edip durduğumuz bir bahar mevsiminde kucakladığımız o dikenlerle çevremize türüm türüm kokan bir gül hâlini mi kazanalım?

yo var. evet.