şubat 2022 yılında gösterime giren ve 2019 yılında kaybettiğimiz ünlü şarkıcı dilberay'ın hayat hikayesinin anlatıldığı filmin yönetmeni ketche ve başrol oyuncusu büşra pekin'dir. fakir bir ailenin 8 çocuğundan biri olan dilberay'ın, yaşadığı tüm korkunç olaylara rağmen sesi ve müziğiyle çıkış yolu bulup ayakta kalabilmesi ve yaşadığı acılara göğüs gerebilmesi anlatılır bu yapımda.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "systemfailed" tarafından 04.08.2021 00:29 tarihinde açılmıştır.
1.
beni bir hayli etkileyecek film olacaktır. ben böyle duygusal filmlerde duramıyorum. fragmanı bile yerle bir etmişken filmini düşünemiyorum. dilber ay'ın hayat hikâyesini biliyordum fakat bunu bir de görsel anlamda görmek, offf beni paramparça edecek. oyuncu kadrosunda da büşra pekin, nursel köse gibi gayet başarılı isimlerden oluşuyor. umarım ortaya iyi bir iş çıkar.
edit: ne oldu gardaş ne oldu yolda mı kaldın
edit: ne oldu gardaş ne oldu yolda mı kaldın
devamını gör...
2.
bergen 'den sonra beni en çok etkileyen ikinci kadın olabilir hayat hikayesi olarak. bergen' i izledikten sonra izleyeceğim onu da.. bergen aşkıma ayıp olmasın şimdi, dilberay'ın filmi ne zaman çıkacak bilmiyorum ama..
devamını gör...
3.
üç kadın arkadaş gittik izlemeye, güzel bir mekanda kahve içerken hadi dilberayı izlemeye gidelim diye ayaklandirdim kızları ve izledik. içimiz şişti sinirden izlerken, insan aglayamiyor dilberayin yaşadıklarına sadece sinir oluyorsun etrafındaki değersiz insancıklarin dilberay yasattiklarina. kadınlığını bilememiş, anneliğin yasayamamis, içindeki çığlıkları söylediği türkülere şarkılara saklamış dilberay
devamını gör...
4.
bakin bu ulkede ayşe tükrükçü diye bir kadın var hatta ayşe tükrükçü gibi bir sürü kadın varken.
evren sana ne istersen onu verir, yapabilirsin gibi salak mesajlar veren kisisel gelisim kitaplarını animsatan bu "film"ler sadece duygu somurusu ile sizin cebinizdeki parayi alir ve size bir sey katmaz...
neden ayse tukrukcunun filmi yapilmazken boyle filmler yapiliyor diye dusunurseniz gerek filme gittiginiz icin kendinize, gerek film yapimcilarina, gerekse oyunculara kufredeceksiniz zaten.
recep ivedik bile su filmlerden daha cok sey katar size.
evren sana ne istersen onu verir, yapabilirsin gibi salak mesajlar veren kisisel gelisim kitaplarını animsatan bu "film"ler sadece duygu somurusu ile sizin cebinizdeki parayi alir ve size bir sey katmaz...
neden ayse tukrukcunun filmi yapilmazken boyle filmler yapiliyor diye dusunurseniz gerek filme gittiginiz icin kendinize, gerek film yapimcilarina, gerekse oyunculara kufredeceksiniz zaten.
recep ivedik bile su filmlerden daha cok sey katar size.
devamını gör...
5.
filmin yarısına kadar büşra pekin yok, çocuk oyuncu var. iyi oynamış.
aslında bu filmi izleme sebebim selen uçer. yüzyüze tanışma fırsatı bulduğum müthiş bir kadın. o var diye izledim.
yoksa depresyondaysanız kadının çektiklerine yeto gerçekten diyerek kafayı yiyebilirsiniz.
aslında bu filmi izleme sebebim selen uçer. yüzyüze tanışma fırsatı bulduğum müthiş bir kadın. o var diye izledim.
yoksa depresyondaysanız kadının çektiklerine yeto gerçekten diyerek kafayı yiyebilirsiniz.
devamını gör...
6.
2019 yılında hayatını kaybeden türk sanatçı dilber ay'ın trajik hayatını konu edinen 2022 yapımlı türk filmi olarak bilinir.

ketche tarafından yönetilen filmin senaryosunu ise nalan merter savaş /
kamuran süner yazmıştır.
başrolde yer alan isimler ise şöyle;
büşra pekin
ayberk pekcan
nursel köse
zeliha kendirci
deniz hamzaoğlu
selen uçer
dilber gencecik bir kız çocuğudur, kimliği dahi yoktur filmde, 2000 liraya babası tarafından sanki bir eşya gibi satılır, zorla evlendirirler.
kocası onunla evlenmek için 2000 tl verdi diye verdiği paranın hıncını kızdan çıkarmak ister, düğün gecesi bile şiddet uygular ve düğünden sonra da attığı dayaklar sonucunda bebekleri daha doğmadan ölür.
dilber sesi çok yanık ve güzel bir kızdır, sesi ile vârolmak ister, yaşadığı cehennem hayatından onu kurtaracak tek şey sesidir, şarkıcı olmak ister ve buna engel olurlar.
ilk evliliği biter, yeniden evlenir, sonra ilk kocasına geri döner, çocukları olur, hayatı bir yanar ve bir söner.
dilber hep itilip kakılır, fiziksel ve sözel şiddet görür, başka kadınlar bile kocalarını ondan kıskanıp genç kadına iftira atar, izbeye hapsederler.
dilber ay yapayalnız olduğu bu hayatta ancak çocuğuna ve yüreğindeki türkülere sığınır, onun ataerkil bir coğrafyada hayatta kalma çabasıdır izlediğimiz, içimizi burkan, bambaşka bir aileye doğmuş olsaydı hayatının nasıl da bambaşka olabileceği ihtimâli çok üzücüdür.
dilber iki kez kız çocuk dünyaya getirdiğinde kocası onu gözden çıkarmıştır, sen erkek çocuk vermedin, benim gözümde bu çocuklar evlat değil benzeri şeyler söyler.
dilber şarkıcılığa adım atar ve hayatı değişmeye başlar, hayatı değişse bile acıları aslında hep onunla gelir.
spoiler vermemek adına tanımımı yavaş yavaş bitirmem gerekiyor.
duygusal bir filmdi.
dilber ay'ın gençliğini canlandıran oyuncunun oyunculuğu gerçekçiydi, büşra pekin'in oyunculuğu da aynı şekilde duygusal ve iyiydi.
ayberk pekcan'ın kötü baba rolü oldukça sinir bozucuydu.
acılarla geçmiş bir hayatın yeniden yansımalarını izlediğimiz duygusal bir film olarak karşımıza çıkmaktadır.
coğrafyanın kader ya da keder olduğunu hatırlatan trajik bir filmdi.

ketche tarafından yönetilen filmin senaryosunu ise nalan merter savaş /
kamuran süner yazmıştır.
başrolde yer alan isimler ise şöyle;
büşra pekin
ayberk pekcan
nursel köse
zeliha kendirci
deniz hamzaoğlu
selen uçer
dilber gencecik bir kız çocuğudur, kimliği dahi yoktur filmde, 2000 liraya babası tarafından sanki bir eşya gibi satılır, zorla evlendirirler.
kocası onunla evlenmek için 2000 tl verdi diye verdiği paranın hıncını kızdan çıkarmak ister, düğün gecesi bile şiddet uygular ve düğünden sonra da attığı dayaklar sonucunda bebekleri daha doğmadan ölür.
dilber sesi çok yanık ve güzel bir kızdır, sesi ile vârolmak ister, yaşadığı cehennem hayatından onu kurtaracak tek şey sesidir, şarkıcı olmak ister ve buna engel olurlar.
ilk evliliği biter, yeniden evlenir, sonra ilk kocasına geri döner, çocukları olur, hayatı bir yanar ve bir söner.
dilber hep itilip kakılır, fiziksel ve sözel şiddet görür, başka kadınlar bile kocalarını ondan kıskanıp genç kadına iftira atar, izbeye hapsederler.
dilber ay yapayalnız olduğu bu hayatta ancak çocuğuna ve yüreğindeki türkülere sığınır, onun ataerkil bir coğrafyada hayatta kalma çabasıdır izlediğimiz, içimizi burkan, bambaşka bir aileye doğmuş olsaydı hayatının nasıl da bambaşka olabileceği ihtimâli çok üzücüdür.
dilber iki kez kız çocuk dünyaya getirdiğinde kocası onu gözden çıkarmıştır, sen erkek çocuk vermedin, benim gözümde bu çocuklar evlat değil benzeri şeyler söyler.
dilber şarkıcılığa adım atar ve hayatı değişmeye başlar, hayatı değişse bile acıları aslında hep onunla gelir.
spoiler vermemek adına tanımımı yavaş yavaş bitirmem gerekiyor.
duygusal bir filmdi.
dilber ay'ın gençliğini canlandıran oyuncunun oyunculuğu gerçekçiydi, büşra pekin'in oyunculuğu da aynı şekilde duygusal ve iyiydi.
ayberk pekcan'ın kötü baba rolü oldukça sinir bozucuydu.
acılarla geçmiş bir hayatın yeniden yansımalarını izlediğimiz duygusal bir film olarak karşımıza çıkmaktadır.
coğrafyanın kader ya da keder olduğunu hatırlatan trajik bir filmdi.
devamını gör...
