discman'in çıktığı gibi kaybolması

discman cd çalıştırma teknolojisine sahip umut vaad eden bir aletti. gördüğüm an aşık oldigum cihazdı. ( 14 yaşında birisi olarak tabi ki her teknolojik alet sizi etkileyebiliyor) yeni memur olan abime olmadik mobinglerle bir premier marka discman aldırmistim.


walkman in kısıtlı kaset listelerine inat korsan cdlerle çok daha fazla seçenek sunuyordu. fakat yapısı gereği koca cd yi çevirmek için sarfettiği enerjiyle 10 15 şarkıda bitiyordu. walkman gibi şarkıları uzun havaya cevirene kadar çalmıyor kısıtlı ekranında "low disc" yazıp açmaya bile tenezzül etmiyordu. mahallede bu bile hava atılası bir özellikti. bunun sayesinde steve jobs muamelesi görüyordunuz. fakat bu teknoloji harikası güzellik piyasaya düşmesinden kısa bir süre sonra mp3 çalarların çıkmasıyla kimsenin yüzüne bakmadığı bir teknoloji haline geldi. zaten ölü doğan bir teknoloji olması sebebiyle de tarihin tozlu sayfalarında yerini alsa da benim gözümde hala güzel bir alettir.

ergonomik degildi zaten.

dvd player gibi ölü olarak doğmasından dolayıdır. walkman ile discman arasında neredeyse çeyrek asır var, discman'den sonra mp3 çalarların çıkışı arasında 10 yıl ya var ya yok. haliyle discman patlayamadan, patlamıştır.
ayrıca walkman daha kullanışlıydı, keyfine göre kaset doldurtmak için çift taraflı bir kasetçalar yetiyorken discman'de keyfine göre bir cd oluşturabilmek için cd writer'ı olan bir bilgisayar sahibi olacak kadar varlıklı olman gerekiyordu. hal böyle olunca discman piyasaya sürülmüş olsa bile hava atmaktan başka bir vasfı olmayan güzel bir alet olarak kaldı.

ölü doğmuş daha doğrusu doğurtulmuş bir teknolojiydi. çıktığında ezip geçeceği belli olan mp3 zaten vardı ama plak şirketleri telif kontolü, sony de teknoloji yatırımı nedeniyle bunu resmen zorla soktu milletin evine.

çocuktum ufacıktım, en ufak sarsıntıda pert olan şarkıların arasında japonya'dan gelmiş mp3 çalar görüp "biz ne yapıyoruz" olmuştum.