1.
kendimi tutunamayan olarak tanımlarken yeme kısmını atladığımı kitabın bu bölümü ile anlamış bulunmaktayım. güzel metafor.
devamını gör...
2.
şampiyonlar ligi gibi liste...
(bkz: hikmet benol)
(bkz: turgut özben)
(bkz: selim ışık)
şu listeye adımız geçecek kadar biyoloji yanımızda olur umarım
(bkz: hikmet benol)
(bkz: turgut özben)
(bkz: selim ışık)
şu listeye adımız geçecek kadar biyoloji yanımızda olur umarım
devamını gör...
3.
oğuz atay'ın tutunamayanlar romanında tutunamayan insanların karşılığı olarak tanıtılır bize. arkadaşlar zaten yukarıda bu tanımı yazmışlar. bu kısmını oradan okuyabilirsiniz.
ama benim dikkatimi çeken şey "disconnectus erectus" tamlamasının ta kendisi.
öncelikle "disconnectus" üzerinde durmak istiyorum.
disconnectus
hint avrupa dillerinde veya arapça gibi sami dillerinde ön ekler kullanılmaktadır.
bi-haber, bi-karar
disagree vb.
türkçede ön ekler bulunmaz. konuşma dilinde vardır ve bunlar alıntı kelimelerdir. her neyse. connectus türkçe'ye bağlanmak olarak tercüme edilebilir. dolayısıyla ön ek olarak, dis olumsuzlama ekini de alarak bağlanamamak, bağlanamayan anlamını oluşturur.
tamlamanın veya yapbozun ilk kısmı bu anlamda tamamlanmış oluyor. ama bence ikinci kısım daha önemli.
erectus
evrimsel süreç içerisinde homo cinsinin bir çok farklı türü yaşamıştır. bunlardan biri de erectus türüdür. homo(cins) erectus(tür), bilimsel olarak önce cins yani ortak ata sonrasında ise tür yazılır.
homo erectus(dik insan) genellikle doğulu insan demektir. çünkü yaşadığı bölge dünyanın doğu bölgesidir. homo neandertalensis(neandertal vadisi insanı), homo rudolfensis(rudolf gölü insanı), homo soloensis(endonezyanın java adasında solo vadisi insanı) anlamına gelmektedir.
benim burada dikkati çektiğim nokta şu; bu kadar seçenek varken oğuz atay neden gidip de erectus kavramını kullandı? disconnectus neandertalensis de diyebilirdi veya disconnectus soloensis. ama demedi. tamamlama olarak homo "erectus" dedi. bence bu kasıtlı bir seçim.
şu çıkarımı yapmak istiyorum. oğuz abey de tutunamayanlarda değerler çatışması yaşayan aydın insanın gösterisini sunar bize. insanları tutunamamıştır. yaşamla mücadele içindedir. batı ile doğu arasında sıkışmıştır. bunu en bariz selim ışık üzerinde görebiliriz.
nitekim sonuçta da dayanamayıp intiharı seçti.
selim ışık'ın okuduğu kitaplara baktığımız zaman maksim gorki, oscar wilde vd. batılı eserleri görürüz. doğu edebiyatına ait kitapları okumamıştır. veya ben görmedim. mesela selim ışık neden mevlana'yı, hafız'ı, sadi'yi okumadı? tesadüfen mi eline geçmedi. veya yazar bilerek mi batı edebiyatı kitaplarını eline tutuşturdu? ben burada tesadüfe inanmıyorum. oğuz atay'ın kasti olarak bu şekilde bir profil yarattığını düşünüyorum.
son not; biz de bir yerde disconnectus erectus değil miyiz? değerler çatışması yaşamıyor muyuz?
hadi hadi ne kadar da inkar etsek, disconnectus erectus olarak selim ışık'a (kendine ışık veren selim) yakınız.
ama benim dikkatimi çeken şey "disconnectus erectus" tamlamasının ta kendisi.
öncelikle "disconnectus" üzerinde durmak istiyorum.
disconnectus
hint avrupa dillerinde veya arapça gibi sami dillerinde ön ekler kullanılmaktadır.
bi-haber, bi-karar
disagree vb.
türkçede ön ekler bulunmaz. konuşma dilinde vardır ve bunlar alıntı kelimelerdir. her neyse. connectus türkçe'ye bağlanmak olarak tercüme edilebilir. dolayısıyla ön ek olarak, dis olumsuzlama ekini de alarak bağlanamamak, bağlanamayan anlamını oluşturur.
tamlamanın veya yapbozun ilk kısmı bu anlamda tamamlanmış oluyor. ama bence ikinci kısım daha önemli.
erectus
evrimsel süreç içerisinde homo cinsinin bir çok farklı türü yaşamıştır. bunlardan biri de erectus türüdür. homo(cins) erectus(tür), bilimsel olarak önce cins yani ortak ata sonrasında ise tür yazılır.
homo erectus(dik insan) genellikle doğulu insan demektir. çünkü yaşadığı bölge dünyanın doğu bölgesidir. homo neandertalensis(neandertal vadisi insanı), homo rudolfensis(rudolf gölü insanı), homo soloensis(endonezyanın java adasında solo vadisi insanı) anlamına gelmektedir.
benim burada dikkati çektiğim nokta şu; bu kadar seçenek varken oğuz atay neden gidip de erectus kavramını kullandı? disconnectus neandertalensis de diyebilirdi veya disconnectus soloensis. ama demedi. tamamlama olarak homo "erectus" dedi. bence bu kasıtlı bir seçim.
şu çıkarımı yapmak istiyorum. oğuz abey de tutunamayanlarda değerler çatışması yaşayan aydın insanın gösterisini sunar bize. insanları tutunamamıştır. yaşamla mücadele içindedir. batı ile doğu arasında sıkışmıştır. bunu en bariz selim ışık üzerinde görebiliriz.
nitekim sonuçta da dayanamayıp intiharı seçti.
selim ışık'ın okuduğu kitaplara baktığımız zaman maksim gorki, oscar wilde vd. batılı eserleri görürüz. doğu edebiyatına ait kitapları okumamıştır. veya ben görmedim. mesela selim ışık neden mevlana'yı, hafız'ı, sadi'yi okumadı? tesadüfen mi eline geçmedi. veya yazar bilerek mi batı edebiyatı kitaplarını eline tutuşturdu? ben burada tesadüfe inanmıyorum. oğuz atay'ın kasti olarak bu şekilde bir profil yarattığını düşünüyorum.
son not; biz de bir yerde disconnectus erectus değil miyiz? değerler çatışması yaşamıyor muyuz?
hadi hadi ne kadar da inkar etsek, disconnectus erectus olarak selim ışık'a (kendine ışık veren selim) yakınız.
devamını gör...
4.
devamını gör...
"disconnectus erectus" ile benzer başlıklar
homo erectus
11