1.
"lazım olanın lüzumunda değilim" diye saçma bişi mırıldandı kadın, kendi saçmalığını fark etti kendine güldü. içinin gülüşü çoktan kararmıştı aslında, o eli elinde, dizinin dibinde duran adam gittiğinden beri uzun zamandır ilk kez kendine gülümsediğinin farkına vardı. "lazım olsam..." dedi tekrar, gerisini getirmeden aklından kovdu cümleyi, az öteye itti, yalnız başına ölsün diye. içi az daha aydınlanmıştı şimdi, ayna karşısında saçlarına şekil verdi, aradaki bir iki beyaz teli gizlemeye de kalkmadı hiç, olduğu gibiydi bugün, öyle hissediyordu, güzel hissediyordu. uzakta olan, uzakta olmayı seçen, bu haline razı gelmeyen herkesten birkaç fırça darbesi ile kurtuldu, fırçasının telleri arasında saçları değil geçmiş seneleri vardı. mutluydu işi bittiğinde, saçları istediği gibi olmuş, yüzüne aydınlık yerleşmiş, içi kendini kabul etmiş, dudaklarına bir şarkı yerleşmişti, olması gereken gibi..
devamını gör...