1.
hayat birşeyleri beklemek için çok kısa. doğru insan herkesin karşısına çıkmaz. bekleyip kendinizi yormayın.
devamını gör...
2.
sonsuza dek sürecek olan eylem.
devamını gör...
3.
hiçbir şey yapmadan, kimseyle konuşmadan ve fırsat vermeden doğru insanı bekliyorum. sonu nereye varacak bilmiyorum.. ama aramayı ya da beklemeyi bırakınca geliyormuş öyle diyorlar, sanırım bu sözü fazlaca uyguladım hayatıma.
devamını gör...
4.
doğru insanı beklemeye çok kaptırılırsa farklı sorunsallara neden olacak sorunsaldır. şöyle ki:
1) doğru insan geldiğinde doğrusu olduğunu bilmek nasıl mümkündür?
2) eğer gelen birisini doğrusu sanarsan ve aslında doğrusu bir sonraki ise ne olacak? beklemeyi bıraktığın için asıl doğruyu kaçırmış mı olacaksın?
3) gelen asıl doğru kişiyi tanımayıp, yani es geçip bir sonraki kişi geldiğinde öncekinin doğru kişi olduğunu anlarsan, yani iş işten geçtikten sonra ne olacak?
dolayısıyla (bkz: çok da şey yapmamak lazım)
1) doğru insan geldiğinde doğrusu olduğunu bilmek nasıl mümkündür?
2) eğer gelen birisini doğrusu sanarsan ve aslında doğrusu bir sonraki ise ne olacak? beklemeyi bıraktığın için asıl doğruyu kaçırmış mı olacaksın?
3) gelen asıl doğru kişiyi tanımayıp, yani es geçip bir sonraki kişi geldiğinde öncekinin doğru kişi olduğunu anlarsan, yani iş işten geçtikten sonra ne olacak?
dolayısıyla (bkz: çok da şey yapmamak lazım)
devamını gör...
5.
bence saçma olandır.
çünkü her insan kendi şansını hareketleri ve yaptıklarıyla kendisi yaratır.
çünkü her insan kendi şansını hareketleri ve yaptıklarıyla kendisi yaratır.
devamını gör...
6.
kendi doğrusunu yaşatacağı insanı arayan dayatmacı zihniyet. kimse doğrunun kişiden kişiye değiştiği gerçeği anlatılmamış kişi bekliyor hala.
devamını gör...
7.
çok irite edici bir söylem ve davranış.
ne kadar saçma bir şey ya sen ne kadar doğrusun ki hayatına doğru bir insan bekliyorsun ?
kaldı ki doğrular sana göre şekilleniyorsa bunlar ne kadar doğru ?
ne kadar saçma bir şey ya sen ne kadar doğrusun ki hayatına doğru bir insan bekliyorsun ?
kaldı ki doğrular sana göre şekilleniyorsa bunlar ne kadar doğru ?
devamını gör...
8.
murphy kanunlarına göre doğru insan tam da beklenmeyen anda çıkar insanın karşısına. bir filmde geçen replikte; "bu hayatın sen bakarken soyunamıyorum deme şeklidir." diyordu. sonuna kadar katıldığım bir durumdur.
her kalabalık kutlamaya, her düğüne, her doğum gününe, yani her güzel güne üzerimizde en kibar elbiseler, yüzümüzde en içten gülücüklerle katılmaya çalışırız. herkesin alnında ne yazar okumaya çalışırız, herkesin ağzından ne çıkar anlamaya çalışırız. gel gör ki; doğru insan, kafada takke, ayakta tuvalet terliği ve dizleri aşınmış veyahut yırtılmış bir eşofmanla bakkala indiğimizde elimizden düşen parayı almak için eğildiğimizde veya bakkaldan para üstünü almayı unuttuğumuzda parayı bize yetiştirmeye çalışan kişi olarak çıkar karşımıza.
doğru insanı ararken girdiğimiz şekiller, şemaller; bizi onun için doğru insan olmaktan çıkarır aslında. en doğru en doğal olan budur aslında. bunu unutur, o bizi yüzlerce metreden ve yüzlerce kişi içinden seçsin diye şatarafa boğarız kendimizi. daha yüksek sesle konuşuruz sesimizi duysun da ne kadar esprili bir insan olduğumuzu anlasın uzaklardan diye. pembelere, mavilere, karalara, morlara boğarız kendimizi elalem çok yakışıyor dedi diye. sosyal görünmek için en ufak merhabamız olan herkese sarılır, herkesi öperiz yol ortası rastlantılarında. ve doğru diye beklediğimiz insanın da bizim gibi davranmasını bekleriz.
bu bekleyiş kaybettirir ve yıpratır bizi aslında. ha keza arayış da... çünkü gerçek; yağmuru seyrederken yalnızlığa ağlamaktır aslında. doğru insan bu anı içten içe bilen ve bu anı silmek için emek veren insandır. oysa biz göremeyiz bunu. çünkü yaptığımız şatafatın, girdiğimiz şekil şemalin benzerini bekleriz ilk etapta.
karizmatik ve çekici bir merhaba bekliyoruzdur biz ama o her bayram "iyi bayramlar" mesajı atanımızdır belki de. 15 yıldır doğum günümüzü hiç unutmayan ama sadece dost olarak gördüğümüzdür belki de. ya da ne bileyim, okulda not istediğimiz, not verdiğimiz, beraber fotokopi sırası beklediğimizdir aslında.
doğru insan biz teklif etmeden, düşüncemize bile getirmeden bize ders çalıştıran, kitap okutan, hava soğuduğu zaman ceketini verendir belki de. doğru insan yalındır, saftır, katkısız, hormonsuz ve doğaldır. bunun farkına varmak doğru insanı beklemek süresini kısaltır. aslolan aramak ya da beklemek değil, görebilmektir...
doğru insan herkes için vardır. önemli olan o sıcaklığı iliklerinize kadar hissedebilmekte.
her kalabalık kutlamaya, her düğüne, her doğum gününe, yani her güzel güne üzerimizde en kibar elbiseler, yüzümüzde en içten gülücüklerle katılmaya çalışırız. herkesin alnında ne yazar okumaya çalışırız, herkesin ağzından ne çıkar anlamaya çalışırız. gel gör ki; doğru insan, kafada takke, ayakta tuvalet terliği ve dizleri aşınmış veyahut yırtılmış bir eşofmanla bakkala indiğimizde elimizden düşen parayı almak için eğildiğimizde veya bakkaldan para üstünü almayı unuttuğumuzda parayı bize yetiştirmeye çalışan kişi olarak çıkar karşımıza.
doğru insanı ararken girdiğimiz şekiller, şemaller; bizi onun için doğru insan olmaktan çıkarır aslında. en doğru en doğal olan budur aslında. bunu unutur, o bizi yüzlerce metreden ve yüzlerce kişi içinden seçsin diye şatarafa boğarız kendimizi. daha yüksek sesle konuşuruz sesimizi duysun da ne kadar esprili bir insan olduğumuzu anlasın uzaklardan diye. pembelere, mavilere, karalara, morlara boğarız kendimizi elalem çok yakışıyor dedi diye. sosyal görünmek için en ufak merhabamız olan herkese sarılır, herkesi öperiz yol ortası rastlantılarında. ve doğru diye beklediğimiz insanın da bizim gibi davranmasını bekleriz.
bu bekleyiş kaybettirir ve yıpratır bizi aslında. ha keza arayış da... çünkü gerçek; yağmuru seyrederken yalnızlığa ağlamaktır aslında. doğru insan bu anı içten içe bilen ve bu anı silmek için emek veren insandır. oysa biz göremeyiz bunu. çünkü yaptığımız şatafatın, girdiğimiz şekil şemalin benzerini bekleriz ilk etapta.
karizmatik ve çekici bir merhaba bekliyoruzdur biz ama o her bayram "iyi bayramlar" mesajı atanımızdır belki de. 15 yıldır doğum günümüzü hiç unutmayan ama sadece dost olarak gördüğümüzdür belki de. ya da ne bileyim, okulda not istediğimiz, not verdiğimiz, beraber fotokopi sırası beklediğimizdir aslında.
doğru insan biz teklif etmeden, düşüncemize bile getirmeden bize ders çalıştıran, kitap okutan, hava soğuduğu zaman ceketini verendir belki de. doğru insan yalındır, saftır, katkısız, hormonsuz ve doğaldır. bunun farkına varmak doğru insanı beklemek süresini kısaltır. aslolan aramak ya da beklemek değil, görebilmektir...
doğru insan herkes için vardır. önemli olan o sıcaklığı iliklerinize kadar hissedebilmekte.
devamını gör...
9.
10.
doğru insan mıyım emin değilim. doğru insanı bulabilir miyim emin değilim.
beklediğime emin değilim. beklemediğime emin değilim. beklemekten vazgeçtiğime emin değilim.
sadece birisini koynuma alıp bu diyarlardan güzel diyarlara göçmek istiyorum.
beklediğime emin değilim. beklemediğime emin değilim. beklemekten vazgeçtiğime emin değilim.
sadece birisini koynuma alıp bu diyarlardan güzel diyarlara göçmek istiyorum.
devamını gör...
11.
bekle bekle boktur işin.
devamını gör...
12.
" atlı prensi bekleme, sonra ata kalırsın!"
devamını gör...
13.
evet. şu şarkıyı şuraya koyalım. ismail abi gibi o gemiyi bekleyenlerin şarkısı.
devamını gör...
14.
devamını gör...