terry goodkind tarafından yazılmış fantastik kurgu serisidir

(bkz: zaman çarkı) serisine hayran olup arka arkaya defalarca kez okuduktan sonra farklı bir seriye başlamak istediğimde keşfettim bu seriyi. baktım kitap sayısı fazla ve seri bitmiş durumda başlamaya karar verdim.
kitaplarda gereksiz çıplaklık bol bol bulunuyor. işkence tasvirleri fazlasıyla canlı hatta sado mazoşist cinsel ilişkinin fazlasıyla yaygın olduğu bir seri. küçük bir kız çocuğunun işkence yaptığı bir bölüm mevcut desem fikir vermesi için yeterli olur sanırım.
başlarda kötü insanların sebep olduğu travmalar sonucunda olmuş birşeyler diyorsunuz ama ilerleyen kitaplarda da durum değişmiyor. hikâyenin mevcut durumundan kaynaklı olduğunu düşündüğüm olaylar bir yerden sonra ciddi ciddi yazarın fantezi dünyasını yansıtıyor herhalde dememe neden olacak kadar gereksiz arttı. kitapta sürekli sapkın cinsel fantezileri olan kötü karakterler var ve biri ölse dahi yenisi mutlaka geliyor.

kötü adamların motivasyonları çok karikatür duruyor. ilk 3 kitaba kadar bir şekilde akıp gitti hikaye hatta ilginç savaş sahneleri de vardı ama 4. kitapta işler biraz can sıkıcı hale gelmeye başladı .
karakterlerin başına her kitapta daha büyük belalar geliyor ve her bela istisnalar dışında karakterlerin kendilerinin yol açması sonucu gerçekleşiyor. gerçi karakterlerin e suçu da yok çünkü bazı durumlar o derece absürt gelişiyor ki karakter de okur da şaşırıp kalıyor. yazar karakterin başına çorap örmek için ant içmiş desek yanlış olmaz.




richard*ın ahlak anlayışı ve karakter gelişimi de tutarsızlık ve tezatlar bütünü gibi.

kitap 1
başlarda nasıl olursa olsun insan öldürmem, katil olamam dese de finalde aksine ikna olur
kitap 2
dünyayı veya sevdiği kadını kurtarma ikileminde çocukça diyaloglar olsa da doğru kararı vererek dünyayı kurtarır.
kitap 3
imparatorluk düzeni geliyor özgürlüğü savunmamız lazım dolayısıyla ya biat edeceksiniz ya da sizi düşman olarak göreceğiz.

bunları yazma sebebim ise 5 ve 6. kitaplardaki olaylarla olan tezatlık. 5. kitapta x bir sebeple anderith ülkesine giden richard ve kahlan, ya bizdensiniz ya düşmansınız notasını verir. gizli imparatorluk düzeni destekçileri eee özgürlük diyorsun ama insanların fikrini sormyorsun, madem öyle seçim istiyoruz derler. richard bu işte bir bit yeniği olabilir mi bile demeden kabul eder. kahlan kendisini uyarsa da o kazanacağından emindir.
uzatmayalım efendim sevgi gösterisinde bulunduğu insanların sadece yüzde 3'ü richard lehine oy kullanır. bu olaydan sonra ülke halkı aleyhlerine döndüğü halde güvenli ordu kampını tek başına terk ederek şehir merkezine giden kahlan dönüşte saldırıya uğrar ve ölümüne dövülür. karısının durumuna sinirlenen richard, ülkenin sularının zehirlenmesini engelleyen bariyerleri yıkarak ülkenin tüm su ve tarım arazilerini zehirler. bunu gelmekte olan düzen ordusuna karşı yaptığı ifade edilse de hiçbir etkisi olnaz. kimse de binlerce insanın ölümüne sebep olan richard'a tek kelime etmez aksine, özgürlükleri için savaşmadıkları için alttan alta yaşadıklarını hakettikleri mesajı verilir.
6. kitapta ise ya bizlesiniz ya düşman diyerek birleştirdiği ülkeleri sayıları çok kalabalık savaşı kazanmak mümkün değil diyerek terk eder. başka bir gerekçe de insanların kendi özgürlüğü için değil mecbur oldukları için savaşması. şaka değil ha adam savaşı bırakıp ıssız dağlara çekiliyor kulübe falan yapıyor.
hangisi olduğunu hatırlamıyorum ama son kitaplardan birinde orduyu toplayarak savaşı bu şekilde kazanmanın mümkün olmadığı, kazanmak istiyorlarsa düşman şehirlerinde yaşayan sivilleri öldürmeleri gerektiğini söylüyor. başka bir karakterin gözünden de uff ya ne kadar zeki bak çôzümü gördü ifadeleri geçiyor.


saçmalıklara örnek vermem gerekirse de şu 2 örnek yeterli olur sanırım .
1. düşman imparatorluğun başkentini yaptığı heykelle insanları isyana teşvik ederek ele geçirmesi. yanlış duymadınız evet özgürlüğü ve insan bedeninin güzelliğini anlatan bir heykelle düşürdü şehri. insanlar gözyaşları eşliğinde gidip heykele falan dokunuyor öyle bir ortam. lan gökten mesih inse, insanlar canlı canlı görse kesin ip var diyecek milyonlar var eleman heykel yaparak şehir fethediyor.
2. milyonlarca askerin bulunduğu düşman kampından kriket tarzı bir oyun oynayarak isyan çıkartıp kamptan kaçması.

kitaplar boyunca büyü gücünün nasıl işlediğini öğrenememesi de cabası. ölüyü diriltiyor, kendi ölüp diriliyor ama milletin uyurken yaptığı ateş yakma gibi şeyleri yapamıyor.
şahsi kanaatim türkçe basımı olan 4 kitap ve the first confessor okunabilir. onun dışında ne kadar ileri gidilirse saçmalık seviyesi o kadar artıyor.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"doğruluk kılıcı" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim