doktor hasta diyalogları

öyle anlar var ki, trajik bir hikayenin baş kahramanısınız. hastalık çaresizlik duygusu içerdiğinden çok hassas bir durumdasınızdır.

doktor eline tahlil sonucunu almış incelerken hafif bir kalp çarpıntısı eşlik ediyor. kimi kendi için kimi yakını için endişeleniyor. vee beklenilen cümleler ağızdan çıkıyor. buraya kadar normal bir anlatım tercih ettim. şimdi trajik bir hikayeyi trajikomiğe çeviriyorum bir diğer başrol doktorumuzun katkılarıyla..
o doktorumuz aynen şu cümleleri sarf ediyor:
( hasta yakının şaşkın karşılığı ile birlikte)

-of of of buna ne olmuş böyle..
aman aman.
+ ne olmuş doktor bey,
-yarın gelin hemen parça alacağız.
+peki ne olmuş.
- sen hastayı kap getir.
+kötü bir şey mi doktor bey,
-hasta kaç yaşında
+80
-bana baksana, sen o kadar yaşayacak mısın?
+ııı..
-yarın sabahtan gelin.

puzzle parçalarını birleştir ve ne olduğunu anlamaya çalış. doktor dili ve edebiyatı diye bir şey var. tabii bir de bunun hastası var. onun için de yaşanılan ayrı bir hikaye var o da bir ara yazıya dökülür.

d-sen de buranın müdavimi oldun ehe.
ben-..?
(sanki keyfimden)

pardon diyalog olmadı bu.

-tahlillerde her şey temiz görünüyor gannicus bey
+ ben yalnızca kan tahlili yaptırdım ama iki tüp aldılar
- tamam ben de ondan bahsediyorum
+ çişimi yapmamıştım (idrar tahlili demek aklıma gelmez)
- ee olsun (!?) ben sizin endokrinoloji sevkinizi gerçekleştireceğim orada detaylıca ilgileneceklerdir. + oraya da verecek miyim ( kan verecek miyim desene be!)
- 182'yi arayıp randevu alın muayene esnasında bilgilendirirler (ya hadi git işine dışarda 500 kişi var)
+ peki sağolun kolay gelsin (sanayide tornacı mı lan bu herif ne diyon)
- teşekkürler iyi günler...

-kolumu şöyle yapınca çok ağrıyor doktor.
-o zaman öyle yapma mal mısın sen la?

iki sene önce neyin var dedi bir tanesi.

d:alkolü sigarayı bırakman lazım artık
h:hocam sigarayı bırakayım da alkolü azaltsam yurtdışından bi viski geldi on numara bi şey
d:olmaz sağlığın için diyorum ben bırakman lazım
h:peki hocam
(o sırada doktor başka işle ilgilenir hasta stajyerlerle konuşmaya başlar)
stj: abi nerden getirtiyorsun
h: ingilterede bizim akraba var o gönderiyor bak şu(telefondan resim gösterir)on numara bişey
.
.

d: hhşş lan noluyo orda.. iki dakika boş bıraktık çocuklarında aklını çelmişsin hemen
(kahkahalar)

sabaha karşı saat 5 gibi kalp çarpıntısı sebebiyle acile gitmiştim. ekg çekildi, tansiyon falan, sonuçları gösteriyorum.
+şikayetiniz nedir..
+çarpıntım var ve sürekli baş dönmesi durumundayım.
** sonuçlara bakıyor..
+bir şey göremedim. şikayetiniz devam ederse doktara gidin.

* ben de bir şaşkınlık,nereye geldim diye düşünüyorum. tamam deyip hasteneden çıkmam, çıkınca tabelaya bakmam.. *

gömülü bir diş nedeniyle ameliyat olmuş, dikişlerimi aldırmaya gitmiştim. adı hala aklımda olan genç bir hekim dikişleri aldı ve o bölgeyi mikrop kapmaması amacıyla bir çeşit enjektöre aldığı baticonumsu bir sıvıyla yıkadı. fakat sıvının tadı o kadar kötüydü ki işlem bittiği an ağzımı yıkamak durumunda kaldım. dudağımın kenarından akan ilaçtan kurtulmaya çalışırken "iğrenç tadı, çok kötü" diye söyleniyordum. arkamdan kıkırdayarak aynen şöyle bir ses geldi.

"ne yapsaydık? senin için kola aromalı mı üretseydik?"
"kola değil de bi portakal güzel olurdu"

- sorun ne ?
+ yalnız yatamıyorum , korkuyorum.
doktor bir aylık bir çizelge verir.
- yalnız yattığın günleri buraya işaretle , bir ay sonra gel.
+ yalnız yatamıyorum ki işaretleyeyim.
- o zaman yalnız yat.
çizelge alınır yırtılır , doktor masasının yanındaki çöpe atılır ve doktorun suratına bakmadan çıkılır.

benim hastalarla diyalog çok kısa şöyleki;
-ah canım benim neyin var?
+miiavvv


- allah allah peki buran nasıl
+maaaaooooooooo

iki kolu da kırık, alçıda olan hasta ve doktor...
- alçılarım çıkınca piyanao çalabilecek miyim doktor bey/ doktor hanım?
- gayet tabi. kollarınız eskisi gibi olacak.
- mükemmel daha önce hiç çalmamıştım.