doktorların tek tek göç etmesi

tanıdığım ne kadar doktor varsa ya dil kurslarında almanca ingilizce öğreniyorlar ya da çoktan kaçmış durumdalar. ben de bir tıp öğrencisi olarak şu aralar yurtdışında uzmanlığı araştırıyorum. bize hakkettiğimiz parayı vermeyen, ülkemizde insanca yaşama hakkı tanımayan oçlar (bkz: orman çocuğu) utansın.

p.s. her şey para mı romantizmine girmeyin kalbinizi kırarım.

evet bir kanalda rastladım bu duruma çok üzüldüm. çalışma şartlarının daha da kötüye gittiğini ve ülkeye pakistanlı, afganistanlı, suriyeli doktorların girmesiyle durumun bu hali aldığını anlatıyordu. doktorlarımız dünya genelinde bir üne sahipken onları da kaybetmek çok acı. sanırım almanya ile yapılan bir anlaşma sayesinde bu göçler genellikle almanyaya oluyor. doktor arkadaşımla konuştum o da göç etmeyi düşünüyor.

üniversitede tıp okuyan arkadaşlarım vardı, yani nasıl bir çalışma gerektirdiğine ve zorluğuna az da olsa şahit oldum resmen saç döken cinsten. ee sen şimdi bu adama senin benim gözümde zerre değerin yok dersen ne yapsın kaçmasın da sadece bir hakkı olan hayatını heder mi etsin?

usmle, plab falan derken memlekette doktor kalmıcak dedirten haklı sitem başlığıdır. yalnız periferde mı ile karşılaşıp projektör görmüş tavşan gibi kalan pratisyen arkadaşların da çevresinin şaşkın bakışları arasında dil kursuna gidip ennn az 3. sınıfta girmesi gereken usmle step 1'e hazırlanmasi tam bir durum komedisi. sonuç mu? genelde baştan bellidir. memlekette ki eğitim zaten temelsiz. "ali ata bak " şeklinde ezber edilen ingilizce ile sözlü mülakatta oskültasyon bekleyen hastaya anlamsız bakışlar ve köye dönüş. en azından eğitim uzun ve meşakatli olsa da kazanmak daha basit diye ingiltere daha gerçekçi yaklaşım olur. plab kursları da var hem. kazanmak da kolay sorular her sene aynı havuzdan. gidenin yolu da bahtı da açıkolsun ne diyelim.

lisede millet gezip tozarken eşşek gibi çalışıp 6 yıl tıp okuyup üzerine uzmanlık yapan insanların cahil insanlar tarafından şiddete maruz bırakılması,haklarının korunmaması,can güvenliklerinin olmaması,mobbinge uğramaları ve hakettiği maaşı almamaları sonucu yaptıkları eylemdir.

"tek tek değil, grup grup..." diye düzeltilmesi gerekilen başlık.

bence mantıklı bir durum değil.

gayet mantıklıdır arkadaşlar okuması kazanmasından daha zor her yıl onlarca genç doktor mobbing yüzünden intihar ediyor derman olmaya çalıştığı kişilerden hakaretler şiddetler görüyor hatta mesleğini yapamaz hale geliyor diğer ülkelerde nöbet sonrası tatil olurken türkiyede 36 saat hiç uyumadan nöbeti oluyor sandığınız gibi çok maaş almamaları da cabası

yeni bir problem değil.

1972'den bir haber:
"yan ödemelerin kesilmesi, doktorlara çok az maaş verilmesi, doktorları sosyalizasyon bölgesinden kaçmaya zorluyor"


1963'ten bir haber:
"hekimlere kıymet verilmiyor, şoförden az kazanıyoruz"

kim göç etmek istemez ki, hayatın tıp okumakla geçiyor, sonunda uzman oldum diye seviniyorsun, cebinde silah olan hasta yakını gelip seni haritadan siliyor.

bu insanlar göç etmesin de ne yapsın?

can kurtaranın bile canını alacak kadar düştüysek, yazıklar olsun.

sadece doktorlar da değil neredeyse her nitelikli meslek grubundan ve donanımlı insanlardan çoğu gidiyor, gitmeye hazırlanıyor. diğer taraftan gelen insanlarla birlikte okunacak olunursa türkiye çok ciddi bir sosyal ve demografik değişim içersinde.

haaayııırrrr, gitmeyiiinnn.
şaka şaka, giderseniz gidin. 10 yılda bir hastaneye geliyoruz ilaç yazıp yolluyorsunuz zaten. olmasanız da olur.

güle güle canım, allah iniş takımlarınıza zeval vermesin, ya da versin. banane. 7 yıldır derdimize deva olamadınız, bi 7 yıl daha atar bu gidişle. o sebeple yallah doktor yallah.

ivmesinin gittikçe arttığını bugün gözlemlediğim olgu. tek tek oldu çift çift...(24.05.2023)

olur öyle şeyler at gibi giden it gibi döner bir gün.

hak verdiğim bir eylem.
sistematik bir şekilde itibar suikastı yapılan bir meslek grubu, öğretmenlere yapılanla kafa kafaya denilebilir.

bazı gerçekler zorunuza gidebilir ama yine de söyleyeyim, insanlar üçe ayrılır;
i) doktorlar
ii) mühendisler
iii) diğer insanlar.

bu gerçeği yadsıyabilirsiniz, işinize gelmeyebilir, bireysel örnekler vererek kendinizi haklı görmeye de çalışabilirsiniz. hatta hakaret de edebilirsiniz ama bu gerçeği değiştiremezsiniz.

10lu yaşların başından başlayarak çok yoğun bir şekilde ders çalışarak, üniversite sınavında ilk 4binlere (yıllardır sıralamaya bakmıyorum, bizim zamanımızda yaklaşık böyleydi diye hatırlıyorum) girerek tıp okumaya hak kazanıyorsunuz. sonrasında yine kendi zekana yakın insanlarla beraber uzmanlık sınavına girip uzmanlık eğitimi almaya hak kazanıp uzmanlığını alıyorsun ve insanları tedavi etmeye başlıyorsun. zekadan kastım, üniversite sınavı bir disiplin gerektirir, zeki olmasanız da disiplinli çalışarak yüksek puanlar alabilirsiniz ama bu disiplini sağlamanın da zeka gerektirdiğini düşünürüm. aldığın para, saçma sapan bir para... hadi diyip katlanıyorsun, sonra ülkeye hiçbir faydası olmayan, ömründe belki vergi bile vermemiş birileri gelip seni darp edebiliyor ve bunu görenler de önüne mikrofon uzatılınca "artık doktor dövebiliyoruz, böyle bir rahatlık var ülkemizde" diyebilecek cüreti kendinde görebiliyor. açık konuşalım, kopan bir parmağı yerine dikebilecek, bel fıtığından yürüyemeyen insanı ayağa kaldırabilecek bir yeteneğiniz/bilginiz olsa muamelesinden şikayetçi olduğunuz doktordan kat be kat fazlasını yapar mısınız yapmaz mısınız? hadi sizi boş verelim, bu mikrofona konuşan ablamızda olsa bu yetenek; kendinde doktor dövme cüretini bulan bu kişi hastasına ne yapmaz?

bir doktor devlete kaç paraya mal oluyor, aileye kaç paraya mal oluyor açın google'dan bakın. söyle düşünün; bir ceviz ağacı dikiyorsunuz; hem devlet size gübre sulama vs için imkanlarını veriyor, siz de bahçede işçiliğini yapıyorsunuz. 5 6 yıl sonra tam ağaçlar verime dönüyor ve tam cevizi toplamaya başlayacakken ağacı köküyle başkasına veriyorsunuz, arazi bomboş kalıyor... sonra tekrar dik, tekrar yetiştir...
sonra piyasada olan cevizlerin fiyatı artıyor yani iyi hekimler özel hastanelere geçiyor ve sağlık hizmetine erişiminiz kısıtlanıyor. bu demek değil ki, devlet hastanesinde iyi doktor yok. devlet hastanelerinde sıra bulabiliyor musunuz mhrs'den? ya da bazı bölümlere hiç alamıyorsunuz...

hepimiz insanız ve sağlık sorunlarımız oluyor/olacak da. bunun için başvuracağımız yer de doktorlar. her şeyin başı sağlık diye sözlerimiz yok mu bizim? ya da neyse ya, şu göbeğe kalemle bir şeyler çizen dayılara gidip şifanızı bulursunuz siz doktor kalmazsa ne olacak değil mi? ha bir de alternatif tıp var değil mi? rahmetli ömer coşkun kendisi bitkisel ürünler satarken, tedavi için amerika'ya gitmişti yanlış hatırlamıyorsam sonra da vefat etmişti.

neyse uzadıkça uzuyor konu sapıyor fark ediyorum. velhasıl, doktorların gitmesi iyi bir şey değil. yarın tedavi olacak doktor bulamayacağız bu gidişle...

bu türler, sürü halinde göç etmiyor muydu?

bazıları "gidin bize ne" gibisinden şeyler yazmışlar. işte sizin gibiler yüzünden gidiyorlar. çalışma şartlarında haberiniz vardır umarım. ben de dayak yiyeceğime yurt dışına giderim. her kabiliyetli insanı yurt dışına gönderdikten sonra ne halt yiyeceksiniz acaba? sonra da ağlarsınız "türkiye gelişmiyor" diye. e geliştirebilecekleri gönderirseniz yurt dışına, nasıl gelişsin bu ülke?

gitme sebepleri başlık altından belli oluyor.yazık. bir doktorun yetişme maliyeti nedir haberleri yok.bunlar aynı zamanda milli servettir.almanya,amerika vb hiç bir masraf yapmadan alıyor bunları.gitmek isteyen doktor gibi nitelikli birisi olunca kapıları sonuna kadar açıyorlar.
insalık kısmını sizle konuşup kendimi yormayacağım insanlıktan nasipsizler.

yerli ve milli doktor, değil doktor hiçbir aydın eğitimli vatandaş istemeyen, sadece yurtdışından devasa bütçelerle alınan teknolojiyi ülkesinde görünce yerli milli olduğunu sananlar yüzündendir.