donanımlılık doygunluğu vs amatör ruh hevesi
başlık "dahlvier" tarafından 25.06.2025 17:48 tarihinde açılmıştır.
1.
bende böyle bir şey var galiba ya. yani böyle pek yetkinliğimin, donanımımın, işte eğitimimin olmadığı alanlarda daha hevesli yazılar yazabiliyorum. veya işte böyle amatör ruhumu koruyabildiğimde veya yeniden kazanabildiğimde...
yani mesela ingiliz dili ve edebiyatı okudum üniversitede ve aynı bölümde yüksek lisanstan da devam ettim. ama sözlükte edebiyat konularına girmiyorum gibi bir şey. yani girersem bile bir filolog gibi girmiyorum işte.
sinema konusunda ise... yüksek lisansta aldığım bir ders dışında hiçbir eğitimim/donanımım yok bu alanda ama böyle acayip hevesle film tanımları giriyorum.
veya 1990 veya 1991'den beri metalciyim. 2001-2022 yılları arasında vokalistlik yaptım. arada 6.5 sene, ülkenin en popüler metal webzine'inde kadrolu kritik yazarlığı yaptım. evet, sözlükte çok fazla metal müzik tanımı giriyorum ama öyle teknik konulara falan pek girmiyorum bunlarda, en azından genellikle. yani işte demek ki artık öyle müzik eleştirmeni gibi değil de alelade bir dinleyici gibi yazasım geliyor. hevesimi almışım demek ki kritik yazarlığından. tam bir fanboy gibi yazıyorum artık ağırlıkla. krtik yazarı dahlvier: out, şapşik hayran dahlvier: in - haha. gerçi ben eskiden de cıvıtırdım ya. ama işte gene de daha çok analiz kasardım. böyle şunu nasıl ifade ederim, albümdeki hangi farklı detayları fark edebilirim... falan gibi çaba gösterirdim. valla artık tamamen istediğim şeyleri keyfime göre dinliyor, canım o an nasıl istediyse öyle yazıyorum. eleştirmen gibi bir titrim yok çünkü burada. yaşasın amatör ruh! *
mevzuyu kendimden çıkarırsam ise... mesela tarih derslerini sevmeyen birçok insan sonra kendi isteğiyle tam bir tarih tutkunu da olabiliyor. eğitim-öğretim mevzuunda "zorla" öğretiyorlar ya. yani kişi bundan hoşlanmayabiliyor ama sonra amatör bir ruhla tarih merakına gark olabiliyor.
yaşasın amatör ruh hevesi diyorum ama tabii mesleki açıdan akademik donanımlılık da mühim olabiliyor. veya biri öyle bir kariyer inşa etmekten keyif/zevk de duyabiliyor. zaten akademi biraz da bağımlılık yaratabilen bir şey. yani o yola giren birçok kişi "zehri aldık bir kere" deyip hayatının geri kalanını bu alanda donanımını artırarak geçirebiliyor. mesela ne biliim... yani bazı insanlar vardır ve en sevdiğim şeyi yapıyorum ve karşılığında para kazanıyorum derler. böylesi bir mesleki şansa sahip olmak fevkalade bir şey olsa gerek ve benim üniversitedeki hocalarımdan biri de böyle derdi. veya bazı meslek alanları aslında amatör ruhunu koruyabilirken profesyonel olmana da olanak sağlayabiliyor. yani profesyoneli "yaptığı aktiviteden para kazanan kişi" anlamında kullandım burada. hepiniz buna örnekler düşünebilirsiniz bence.
yani mesela ingiliz dili ve edebiyatı okudum üniversitede ve aynı bölümde yüksek lisanstan da devam ettim. ama sözlükte edebiyat konularına girmiyorum gibi bir şey. yani girersem bile bir filolog gibi girmiyorum işte.
sinema konusunda ise... yüksek lisansta aldığım bir ders dışında hiçbir eğitimim/donanımım yok bu alanda ama böyle acayip hevesle film tanımları giriyorum.
veya 1990 veya 1991'den beri metalciyim. 2001-2022 yılları arasında vokalistlik yaptım. arada 6.5 sene, ülkenin en popüler metal webzine'inde kadrolu kritik yazarlığı yaptım. evet, sözlükte çok fazla metal müzik tanımı giriyorum ama öyle teknik konulara falan pek girmiyorum bunlarda, en azından genellikle. yani işte demek ki artık öyle müzik eleştirmeni gibi değil de alelade bir dinleyici gibi yazasım geliyor. hevesimi almışım demek ki kritik yazarlığından. tam bir fanboy gibi yazıyorum artık ağırlıkla. krtik yazarı dahlvier: out, şapşik hayran dahlvier: in - haha. gerçi ben eskiden de cıvıtırdım ya. ama işte gene de daha çok analiz kasardım. böyle şunu nasıl ifade ederim, albümdeki hangi farklı detayları fark edebilirim... falan gibi çaba gösterirdim. valla artık tamamen istediğim şeyleri keyfime göre dinliyor, canım o an nasıl istediyse öyle yazıyorum. eleştirmen gibi bir titrim yok çünkü burada. yaşasın amatör ruh! *
mevzuyu kendimden çıkarırsam ise... mesela tarih derslerini sevmeyen birçok insan sonra kendi isteğiyle tam bir tarih tutkunu da olabiliyor. eğitim-öğretim mevzuunda "zorla" öğretiyorlar ya. yani kişi bundan hoşlanmayabiliyor ama sonra amatör bir ruhla tarih merakına gark olabiliyor.
yaşasın amatör ruh hevesi diyorum ama tabii mesleki açıdan akademik donanımlılık da mühim olabiliyor. veya biri öyle bir kariyer inşa etmekten keyif/zevk de duyabiliyor. zaten akademi biraz da bağımlılık yaratabilen bir şey. yani o yola giren birçok kişi "zehri aldık bir kere" deyip hayatının geri kalanını bu alanda donanımını artırarak geçirebiliyor. mesela ne biliim... yani bazı insanlar vardır ve en sevdiğim şeyi yapıyorum ve karşılığında para kazanıyorum derler. böylesi bir mesleki şansa sahip olmak fevkalade bir şey olsa gerek ve benim üniversitedeki hocalarımdan biri de böyle derdi. veya bazı meslek alanları aslında amatör ruhunu koruyabilirken profesyonel olmana da olanak sağlayabiliyor. yani profesyoneli "yaptığı aktiviteden para kazanan kişi" anlamında kullandım burada. hepiniz buna örnekler düşünebilirsiniz bence.
devamını gör...