dost

“ne olursa olsun karşısında kendinizi temize çıkarmak zorunda kalmadığınız kişiye denir”.

sen bir şey demeden seni anlayan kişidir.

bakışlarınızla anlaşabildiğiniz kişi.

bir limandır.

vakit geçirdikten sonra kendimi iyi hissettiğim insan türü.

uzun zamandır (yaklaşık bir sene) görüşmediğim bir dostumla görüştüm bugün. en son kendimle bu kadar bütünleşik ne zaman hissettiğimi hatırlamıyorum. rahattım, evim kadar. güldüm, eğlendim, konuştum, açıldım, herşeyi söylemek zorunda değildim, sormadı, sormadım, şehirde kaldırılmamış son banka oturup çekirdek çıtladık. sanki her gün takılıyormuş gibi. koca bir sene hiç bir şey olmamış gibi. yıllardır hala aynı şeylerden zevk aldığımı, onun yanında büyümediğimi anladım. biraz oradan buradan ekonomiden yurtdışından da konuştuk. zamanın hızlı ve boşuna aktığını konuştuk. tekrar güldük. sonra her şey de haklı bulduk birbirimizi. sanıyorum birbirimize üstünlük kuracak birşeyimiz yoktu. yok, belki vardı. kurmadık.

çünkü onlar milyonlarca insanın içinden güvenmeyi seçtiğimizdi, en çok inandıklarımız, en çok sevdiklerimizdi.
ve yine en iyi onlar öğretti, hiç kimseye sonsuz güvenilmeyeceğini...
sağ olsunlar...

keşke bir tane olsaydı.ama bende kimseye dost olamadım.yani keşke de samimi gelmedi şuan.

zaman makinası diyebilirim sanırım. dostunuz ve ya dostlarınız yanın da geçen zamanın nasıl geçtiğini anlayamazsınız. üzüldüğünüzde yanınızda olan maddiyatın önemsiz olduğu kişi ve ya kişilerdir.

kimi zaman aileden daha iyi geldikleri görülmüştür.marka olarak yaklaşacak olursak, yarım yağlı ayranları tam yağlı gibidir.yoğurdunu beğeniyorum idare edilir.

insanlar ahmak. bu devirde birinden dostluk beklentisi içinde olmak fazlasıyla yanlış. şimdi herkes şeytan. akrabalarla bile papaz durumlar mevcutlaşabiliyor. kopmalar, yitmeler, husumetler kendini gösteriyor.
buna sebep olan ise menfaat ve maddiyat tabii ki. doğanın kanunu böyle. bunu biri istemiş! varolma aşamasındayken ta.

kırdırıldık kırdırıldık.

gerçek dost kalk gidelim dediğinde nereye demeyendir. (imam gazali)

kazığı çok tatlıdır. bir kere yiyince başka birine yaklaşamazsınız.

kara günde belli olan gönüldaşındır

multifunctional arkadaş.

seni seviyorum kelime grubunu en rahat ve spontane kullanabildiğin kişilerdir.

in cefalar etsen almam üstüme oy
gayet şirin geldi dillerin dostum oy
varıp yad ellere meyil verirsen oy
gış ola bağlana yolların
dostum dostum dostum

kalbimin her köşesini bilir.
beraber yaşarız, beraber yeneriz zorlukları.
sen bana benden yakın

kendi karanlıklarını kabullenebilmiş en az iki bireyin hayat yolculuklarında karşılıklı var ettikleri güven ilişkisi.

dostlar dağılır dört bir yana kendi yollarına... der ortaçgil cidden öyledir zaman akışında ilişkiler başkalaşır. çocukluğundan gelir dostluğun belki 20 sene olmuştur ama bir bakarsın 20. senede birbirinize dostluk yapamayacak hale gelmişsinizdir. işte o zaman dostlar dağılsın kendi yollarına

sağı solu gözler idim
dost yüzü görsem deyu
ben taşrada arar idim
ol can içinde can imiş