dost kazığı

bu başlık için daha önce ukde bırakıldı.

ukde veren: flames

yenildikten sonra bağımlılık yapan yiyeceklerden değildir. insanın içine öküz oturtur üzer kırar. insanlara karşı olan güvenini zedeler.

arkadaşlarla oynanması zevkli olan bir iskambil oyunudur.

1. kazık atmak ve kazık yemek deyimlerinin dostçası.

kabul, dosttan geldiği için, acısı daha büyük oluyor bu darbenin. ulan diyorsun senden hiç beklemezdim. dostun kandırması da acayip tatlı oluyor yine kanıyorsun, yine yiyorsun.*

dostun kazıklaması, aldatması, çarşı-pazarı karıştırması gibi gibi akla hayale gelmedik envai çeşit türevlerini de bünyesinde barındırır.*

2. birinci anlamından hareketle yazılmış bir sadık karan şarkısıdır. buradan.

getirseler normal kazık çaksalar daha memnun olursun. dost kazığı kadar leş bir arkadan vurduculuk yoktur.
ben seni dost bildim ey. püü kötü insan.

az önce yediğim, bir kez daha kimseye güvenmeyeceğimi hatırlatan hayat dersi. odama geldiğim gibi *bilgisayarımı açtım, arkadan sago - sessiz ve yalnız açtım. yaktım bir sigara

10 dk sonra devam ediyorum. tam bunları yazarken gözüme sigara külü kaçtı. neyse ne diyorduk yahu. dost kazığı yedik işte efkarlanıyoruz.

ben doydum bunların kazıklarına yetti.
biraz da başka dostların kazıklarına bakacağım. maksat çeşitlilik olsun.

can dostun dediğin, hayatından hiçbir zaman çıkmamasını istediğin insan bile kazık atıp seni yok sayabiliyormuş. iki insanı tanıştırıyorsun ve bir bakmışsın sen dışarıdasın. dışarıda kalan olmak yetmiyormuş gibi kötü insan pozisyonundasın. makul bir sebep bile yok. iftira, kafada yalan yanlış şeyler kurma ve kıskançlık. dostunu senden çalabilen arkadaşın yaşattığı kazığın acısı, dost bildiğin insanın sana karşı cephe alması ve düşman olması yanında epey hafif kalıyor.

aliskin oldugum sey. evet.