dramatize etmek

1. bir edebî eseri sahne oyunu hâline getirmek veya televizyon ve sinemaya uyarlamak.

2. mecaz. bir olayı olduğundan daha abartılı ve duygusal etkide bırakacak biçimde ortaya koymak.

başına gelen ufak olayı abarta abarta, ayıla bayıla ve hatta daha kötüsü olamazmış gibi anlatarak insanlara noluyo ya dedirten eylem. günümüzde bu eylemi yapanlara drama queen denmektedir.

üstteki yazarımıza (yanlış anlamamasını umut ederek) bir hatırlatmada bulunmak isterim.

bir söz kalıbı uydurmak sözlük ve onu okuyanlar için hoş olabilir. ancak meramını birebir karşılayan bir kalıp varken, yenisini türetmek olsa olsa dili deforme etmektir.

sonra bu kalıplar zamanla sosyal medyaya sıçrayıp ergenlerin ağzına pelesenk oluyor ki o da işin en feci kısmı işte.

türkiye'de özellikle ailelerin çocuklarına söz dinletmek için sıklıkla başvurduğu ve kişinin duygusal gelişimine zarar veren bir davranıştır. çocuk, şehir dışında okul kazanmıştır; aile, ağlar, bağırır, çağırır. çocuk, ailenin tasvip etmediği biri ile evlenmek ister; aile yine ağlar, bağırır hatta bayılır. bu baskı altında kişiler yanlış kararlar verebilir ve hayatlarının olağan akışı olumsuz etkilenir.

bir olayı, duyguyu, düşünceyi canlandırarak anlatmak.

kimileri bunu kasti yapsada kimileri doğuştan drama queendir.(bkz: ben)

kendi hayatınıza uyguladığınızda intihar etme isteği uyandıran eylem.

arkadaşlar herkes biraz drama queendir...

kastedilen duygu sömürüsü yapmak ama bunun bir de gerçekten dramatürji tarafı var. bu dönem drama alıyorum ve final sınavı için sahneye çıkıp drama yapmam gerekiyor.

(bkz: o iş bende abi)