yazar: murat menteş
yayım yılı: 2005
nuh tufan, ferruh ferman, ibrahim kurban, habip hobo, rıza silahlıpoda, taliha teyze, baretta, profesör umur samaz, hacer ceren ve pembe pepe gibi ilginç isimli karakterlerin bir araya geldiği komedi unsurları yüksek polisiyedir.
yayım yılı: 2005
nuh tufan, ferruh ferman, ibrahim kurban, habip hobo, rıza silahlıpoda, taliha teyze, baretta, profesör umur samaz, hacer ceren ve pembe pepe gibi ilginç isimli karakterlerin bir araya geldiği komedi unsurları yüksek polisiyedir.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "scissors" tarafından 14.11.2020 14:34 tarihinde açılmıştır.
1.
ilk birkaç sayfasında "bu ney lan böyle?" tepkisi verdiren, ve fakat birdenbire coşuveren, akan kopan durdurulamayan bir anlatıma sahip roman. bir murat menteş eseri
tuhaf benzetmeler bazen can sıksa da * * sonuna kadar elden bırakılmıyor.
gelgelelim sonu hayal kırıklığı. çok ustaca ilerleyen hikaye bir anda "böyle bitmeseydi" dedirtiyor. spoiler verdirtmeyin insana, okuyu
*türk edebiyatının absürd dile en hakim yazarlarından biri olan murat menteş'in yayınlandığı dönem her okuyan tarafından önce garipsenmiş sonra hayranlık duyulmuş romanı. kurgu, dil, kelime oyunları, bölüm isimleri oldukça yaratıcı ve keyiflidir. ancak asıl olay korkma ben varım adlı kitabındadır. onu okuduktan sonra bu kitap hafızadan silinmeye mahkumdur.
tuhaf benzetmeler bazen can sıksa da * * sonuna kadar elden bırakılmıyor.
gelgelelim sonu hayal kırıklığı. çok ustaca ilerleyen hikaye bir anda "böyle bitmeseydi" dedirtiyor. spoiler verdirtmeyin insana, okuyu
*türk edebiyatının absürd dile en hakim yazarlarından biri olan murat menteş'in yayınlandığı dönem her okuyan tarafından önce garipsenmiş sonra hayranlık duyulmuş romanı. kurgu, dil, kelime oyunları, bölüm isimleri oldukça yaratıcı ve keyiflidir. ancak asıl olay korkma ben varım adlı kitabındadır. onu okuduktan sonra bu kitap hafızadan silinmeye mahkumdur.
devamını gör...
2.
" ne kadar saçma sapalayan bir kitap bu bee .. " demeniz pek mümkün . ama tarza alışınca müptelası oluveriyorsunuz . sıra dışı karakter atlası , farklı kurgusu .. bence sonraki izleri de takip edilesi . korkma ben varım , ruhi mücerret .
devamını gör...
3.
bir kemalist, türk milliyetçisi olarak, yazarlık yaptığı dönemde sürekli yeni şafak gazetesinin sitesine girmemi sağlayan orada dahi dayanamayıp ''ya başıma bir iş gelmeyecekse mustafa kemal'i seviyorum'' diyerek önünde etik anlamda secde ettiren muhteşem yazarın muhteşem beyin fırtınasını yansıtan, yıllar yılı değerinden asla kaybetmeyen kitap. ilk çıktığında koşarak alıp, okuyup, tekrar dönüp okuyup, cümlelerin altlarını çizip, beynimin parçalarının yere düştüğünü görürken dance me to the end love çalıyordu diyerek beni ağlatan, güldüren, kendimle her cümlesini özdeşleştirdiğim, güzide kitap. korkma ben varım ve ruhi mücerret de aynı seviyede ne daha iyi ne daha kötü, benim nezdimde murat menteş türk dilini parçalayan, dürüst, samimi ve bizden tabir edilecek bir insan, kitapları da öyle. gerçek aşkı yansıtan, kıskanan, deliren, krizler geçiren, öfke patlamaları ve bilim kurgu eşliğinde kendinizi birden bir filmin içinde bulacağınız cümleler, paragraflar hiç bitmesin isteyeceğiniz, birisinin elinde okurken görünce usulca yanaşıp, gözlerinin içine baktığınız ''sen de mi bizdensin'' diye tepki vermek istediğiniz olabilir. olmayabilir de, insanlar netice olarak farklı farklı yaratılmıştır, bende yarattığı etkiyi herkeste yaratacağını sanmam. ayrıca kitap yayımlandıktan çok uzun süre sonra kıymeti anlaşılmıştır ve aynı metrobüste üç kişinin aynı anda okuduğuna şahit olup, bu kadar yayıldığı için kıskanmışlığım da vardır.
devamını gör...
4.
kurgulanması gayet iyi ama sonu tahmin edilemez değil. bir de çabuk okumak gerekiyor,
ara verildiğinde insanın aklını karıştırma özelliği var.
biraz az betimleme ve daha az konuşmalar olsaydı sanki daha iyi olurdu dedim kendimce.
bazen de , yeri geliyor geçmiş zamanla geniş zaman birbirinin içine sokuyor yazar.
allahtan,farklı karakterlerin birbiriyle olan uyumu ve bunun kağıda iyi dökülmüş hali pek sıkmıyor okuyanı.
zaten murat menteş kelimelerle iyi oynayan biridir ki, burada bunun en net örneğini veriyor.
ara verildiğinde insanın aklını karıştırma özelliği var.
biraz az betimleme ve daha az konuşmalar olsaydı sanki daha iyi olurdu dedim kendimce.
bazen de , yeri geliyor geçmiş zamanla geniş zaman birbirinin içine sokuyor yazar.
allahtan,farklı karakterlerin birbiriyle olan uyumu ve bunun kağıda iyi dökülmüş hali pek sıkmıyor okuyanı.
zaten murat menteş kelimelerle iyi oynayan biridir ki, burada bunun en net örneğini veriyor.
devamını gör...
5.
klasik tarzda yazılmış romanların dışında bir tarzı var , menteş 'in yaptığı kelime oyunları ve çokça kullandığı teşbihler neticesinde . farklılık sizi sıkıyorsa , kitap da sıkabilir . tarzı ya sizi rahatsız eder ya da okudukça okumak isteyeceğiz hal alırsınız . karakter isimlerinin çıkış noktasını her zaman merak etmişimdir , kendi içinde acayip hiperkatif bir yazar . okduğunuz zaman yaşattığı akraksiyonlardan anlamak mümkün bunu .
devamını gör...
6.
bir solukta biten, çerezlik kitaplardandır. bolca kelime oyunu barındırır. okunması tavsiye edilir. yazarın seri halinde birbirine girift kitaplarından birisidir.
(bkz: murat menteş)
(bkz: ruhi mücerret)
(bkz: dublörün dilemması)
(bkz: korkma ben varım)
(bkz: antika titanik)
(bkz: murat menteş)
(bkz: ruhi mücerret)
(bkz: dublörün dilemması)
(bkz: korkma ben varım)
(bkz: antika titanik)
devamını gör...
7.
başlangıcında karmaşık gelen ama sonra insanı kendi dünyasına çeken orijinal bir aşk hikayesi. bitirene kadar kitabın ismine de anlam verememiştim ama şimdi hatırlayınca bir gülümseme beliriyor yüzümde.
devamını gör...
8.
bizzat önerdiğim. önermeye devam ettiğim murat menteş kitabıdır. günümüz edebiyatının iyi yazarlarından biridir. diğer kitaplarıni bu kadar sevmesem de yine de tavsiye ederim. mizah dram öğelerini harmanlayarak güzel bir şölen sunmuştur. akıcı sade aynı zamanda biraz karışık. tam benlik.
devamını gör...
9.
akışı iyi olan, ara ara gülümseten nüktedan bir romandır. karakterlerin isimleri özenle seçilmiş. okur için farkını belli ediyor. yazarın diğer kitaplarını almayı planlarsınız. okunacak o kadar çok şey var ki biri daha eklendi işte:)
devamını gör...
10.
bir gün üsküdar’da bir çay bahçesinde oturmuş üç edebiyatçı “ sıkıcı” bir edebiyat muhabbeti yaparken konu dönüp dolaşıp sadık yalsızuçanlar’a geldi. meğer birbirimizden habersiz, üçümüz de çok severmişiz yazarın kitaplarını. şunu okudun mu, bunu okudun mu derken bir anda içeri sadık yalsızuçanlar girdi. bir tabureye çöktü ve çayını içmeye başladı. muhteşem kararsızlık anı. gitsek mi? gitmesek mi? ya yazıları, yazdıkları gibi bir adam değilse? ya onunla tanıştıktan sonra hayranlığımız geçerse? ya bir daha okumak istemezsek onu? sonuçta yokmuş gibi davrandık yazar ve onun hakkında konuşmaya devam ettik.
murat menteş ile ise tanıştım. keşke tanışmaya korkup onunla o sigarayı içip o sohbeti hiç etmeseydim. güzel kitaptır, eğer yazarla tanışmıyorsanız okuyun mutlaka.
murat menteş ile ise tanıştım. keşke tanışmaya korkup onunla o sigarayı içip o sohbeti hiç etmeseydim. güzel kitaptır, eğer yazarla tanışmıyorsanız okuyun mutlaka.
devamını gör...
11.
''falcı, müşterisinin göremediği bir şeyi görebilen kişidir.o'nun bir budala olduğunu...''
yine 'afili filintalar' dan güzel bir abimizin güzel bir kitabı..
ahh murat menteş...
çılgın mı diyeyim, deli mi diyeyim, çok mu zekidir yoksa sadece cümleleri çok iyi inşa eden bir mühendis midir nedir bilmiyorum ama bu adamın yazdığı bütün karakterleri nedense çok seviyorum. kahramanlarına verdiği isimlerden midir gerçekten bilmiyorum lakin kitabın kötü kahramanını bile seviyorum.
çok özgün bir dili var mesela murat menteş' in gerçekten çok özgün bir anlatımı var. keza karakter isimleri hem komik, hem göndermeli, hem de özgün yani...
bu kitap mesela; albino bir karakterle başlıyor. nuh tufan!
ilgi alanları genele hitap etmeyen, yetimhane geçmişi olan, içine kapanık, fazlasıyla zeki bir karakter...
mesela bütün kitaplarını okumuş bir okur olarak söyleyebilirim ki; murat menteş'in tüm kitaplarında kendi kitaplarına bile gönderme var... bazı kitaplarının baş karakterlerine bazı kitaplarında yan karakter yahut oralardan gelip geçen biri olarak rastlayabiliyorsunuz. bu gibi şeyler benim çok hoşuma gider. belki de ondan torpil geçiyorumdur, bilemedim.
murat menteş' in tarzından, üslubundan ötürü hangi kategoriye koyacağımı bilemediğim bu absürt kitapta çok güzel aforizmalar, yerinde tespitler ve şahane benzetmeler bulacaksınız. tabi yer yer komik şeyler de bulacaksınız...
yazdıkça yazasım geliyor, spoiler vererek tadınızı kaçırmak istemiyorum. ama okumanız için önerebileceklerim listemde başlarda gelir. düzenli bir okuma alışkanlığınız yoksa size bu alışkanlığı kazandırabilir bile hatta...
yine 'afili filintalar' dan güzel bir abimizin güzel bir kitabı..
ahh murat menteş...
çılgın mı diyeyim, deli mi diyeyim, çok mu zekidir yoksa sadece cümleleri çok iyi inşa eden bir mühendis midir nedir bilmiyorum ama bu adamın yazdığı bütün karakterleri nedense çok seviyorum. kahramanlarına verdiği isimlerden midir gerçekten bilmiyorum lakin kitabın kötü kahramanını bile seviyorum.
çok özgün bir dili var mesela murat menteş' in gerçekten çok özgün bir anlatımı var. keza karakter isimleri hem komik, hem göndermeli, hem de özgün yani...
bu kitap mesela; albino bir karakterle başlıyor. nuh tufan!
ilgi alanları genele hitap etmeyen, yetimhane geçmişi olan, içine kapanık, fazlasıyla zeki bir karakter...
mesela bütün kitaplarını okumuş bir okur olarak söyleyebilirim ki; murat menteş'in tüm kitaplarında kendi kitaplarına bile gönderme var... bazı kitaplarının baş karakterlerine bazı kitaplarında yan karakter yahut oralardan gelip geçen biri olarak rastlayabiliyorsunuz. bu gibi şeyler benim çok hoşuma gider. belki de ondan torpil geçiyorumdur, bilemedim.
murat menteş' in tarzından, üslubundan ötürü hangi kategoriye koyacağımı bilemediğim bu absürt kitapta çok güzel aforizmalar, yerinde tespitler ve şahane benzetmeler bulacaksınız. tabi yer yer komik şeyler de bulacaksınız...
yazdıkça yazasım geliyor, spoiler vererek tadınızı kaçırmak istemiyorum. ama okumanız için önerebileceklerim listemde başlarda gelir. düzenli bir okuma alışkanlığınız yoksa size bu alışkanlığı kazandırabilir bile hatta...
devamını gör...
12.
birkaç kez başlayıp araya başka kitaplar girdiği için yarıda bıraktığım ve en sonunda okuyup nihayete erdirdiğim kitap. birçok duyguyu aynı anda yaşamamı sağlayan, yer yer güldürüp, yer yer umutsuzluğa kapılıp hayatın anlamını sorgulamamı sağlamıştır okuduğum süreçte. en sonunda ise bir tebessüm bırakmıştır dudaklarımda.
devamını gör...
13.
mükemmeel. yazarın okuduğum ikinci kitabıydı. ciddi anlamda çok çok beğendiğim bir yazar. kitap zaten akıp gidiyor. kelime oyunları, aforizmaları her şeyiyle on numara bence. tekrar tekrar okumaktan bıkmayacağım bir yazar. evet yukarıda bir yazarın dediği gibi bazen birinin elinde gördüğümde kıskandığım bile oluyor. herkesin keşfetmesini istemediğimiz şarkılar olduğu gibi anlıyorum ki kitaplar, yazarlar da oluyormuş. orhan gencebay sevgimin nereden geldiğiyse aşikar. evet önceden de severdim fakat sevgili yazarın kitapları ile tanıştıktan sonra daha çok ilgimi çekti. müptelası oldum. yazarın derya gibi bir bilgi birikimi var bence. kendini nasıl bu kadar geliştirmiş bilmiyorum. müzik kültürü de aşırı gelişmiş. seviyorum efendim çok. okuyun. okutturun. okumayanların kafasına vurun kitabı bir kaç kez zorla okutturun.
kitabın en sevdiğim kısımlarından bir tanesi düello sahnesiydi. kitabı okuyunca anlarsınız zaten.
kitabın en sevdiğim kısımlarından bir tanesi düello sahnesiydi. kitabı okuyunca anlarsınız zaten.
devamını gör...
14.
başıma bir şey gelmeyecekse oldukça keyifle dinlediğimdir.
kendimi tekrar ediyorum ama bu ara zihnimi biraz kandırmaya ihtiyacım var ve komedi izlemek gibi bir his yarattı. bu yüzden sevdim. hatta birkaç kişiye de tavsiye ettim.
bence kitaptaki en hoşlanılası olanlar epigraflar ve karakter isimleri.
murat menteş bir söyleşisinde, kitaplarında karakter isimlerini ad-soyad şeklinde verdiğinde ancak hak ettikleri vurguyu yakalabildiğini söylemişti.
nuh tufan, dilber dilemma* profesör umur samaz...
bir de en sevdiğim epigraflara örnek yazayım.bu arada yine kendisi epigrafların uydurma olduğunu var olmayan kişiler ya da eserlerden alındığını söylemişti. bunlar da gerçekte var mı yokmu sağlamasını almadım, bilginize.
yalnızlıktan korkuyorsanız sakın evlenmeyin. recaizade mahmut ekrem. [s.217]
karanlıkta kelimelerin ağırlığı kat kat artıyor. (elias canetti, marakeş’ten sesler) [s.198]
kendimi tekrar ediyorum ama bu ara zihnimi biraz kandırmaya ihtiyacım var ve komedi izlemek gibi bir his yarattı. bu yüzden sevdim. hatta birkaç kişiye de tavsiye ettim.
bence kitaptaki en hoşlanılası olanlar epigraflar ve karakter isimleri.
murat menteş bir söyleşisinde, kitaplarında karakter isimlerini ad-soyad şeklinde verdiğinde ancak hak ettikleri vurguyu yakalabildiğini söylemişti.
nuh tufan, dilber dilemma* profesör umur samaz...
bir de en sevdiğim epigraflara örnek yazayım.bu arada yine kendisi epigrafların uydurma olduğunu var olmayan kişiler ya da eserlerden alındığını söylemişti. bunlar da gerçekte var mı yokmu sağlamasını almadım, bilginize.
yalnızlıktan korkuyorsanız sakın evlenmeyin. recaizade mahmut ekrem. [s.217]
karanlıkta kelimelerin ağırlığı kat kat artıyor. (elias canetti, marakeş’ten sesler) [s.198]
devamını gör...