deli gibi aglanan dram film/dizi sahnesinde bunun bir kurgu olduğunu hatirlayip bir kaç saniyeliğine gözyaşlarını sorgulamak.
ardından devam etmek tabi.
devamını gör...
soğansız istenen ekmek arasını soğanlı gönderen dükkan sahibine durumu anlatınca bir şey olmaz ya demesi.
devamını gör...
tatilden dönen erkek arkadaşta bikini izi olması.
devamını gör...
kemal kılıçdaroğlu'nun millet ittifakı isterse başkanlığa aday olurum dediği an
devamını gör...
türk milliyetçisi ümit özdağ'ın veryansın tv'deki programına denk gelmem üzerine izlemem ve program sonunda gazeteci erdem atay'ın "veryansın tv'nin yayınlarını nasıl buluyorsunuz?" sorusuna cevaben "harika" demesiyle birlikte "kimmiş bu veryansıncılar?" diyerek daha dikkatli bakmam üzerine nihat genç ve avanesi tarafından oluştuğunu gördüğümde hissettiğim andır.

ayrıca: (bkz: avrasyacılık)
(bkz: cem gürdeniz)
devamını gör...
bugün camide yaşadığım an.
duş alıp cumaya gittim. saçım uzun olduğu için kolay kolay kurumadı, ben de kurusun diye saldım bir taç takıp gittim. sünneti kılarken secdeye gittim. saçım öne doğru uzanmış önümdeki adamın ayağının altına gitmiş, adam saçıma basıyor ama ne benim ne de adamın haberi yok. tam ayağa kalkacam hızlıca bir davrandım küt, çıtır çıtır saçımdan ses geldi neye uğradığımı şaşırdım. önümdeki adam da korktu ben de. hala gülüyorum.
devamını gör...
dün iş için istanbul'dan izmir'e gelirken, izmir'e giriş gişelerinde jandarma çevirmesine denk gelmek. arkadaşla sıra baklerken sıranın bize gelmesi. jandarmanın "t.c. kimlik numaranız lütfen" sorusuna cevaben dalgınlıkla çalışılan şirketin vergi numarasını söylemek, jandarmanın tablete yazması ve "buyrun devam edebilirsiniz, iyi yolculuklar" demesi. 100-150 metre gittikten sonra arkadaşın "yav sen şirketin vergi nosunu verdin jandarmaya?" demesi. ben direksiyonda, o yanda birimize bi 3 sn dumur şeklinde bakıp akabinde "pohahahaha" diye kopmamız. mevzuyu bir türlü anlamamamız...
devamını gör...
universite yillari arkadaslarla ders cikisi zaman zaman batak- okey atiyoruz, zaman hizli akiyor okeyden bataga, batak okeye geciyoruz, habire cay icmekten mide zehirlenmesi gecirmek uzereyiz. neyse bir aksam evlere dagilmaya karar verdik nasil olduysa, oluyoruz acliktan yolda kokorecci gorduk, uzaktan kokusu nasil guzel geliyor, sut kuzu kokorec.

neyse satici arkadasa yanastik ellerimizi ovustura ovustura,

- abi yarim ekmek ne kadar?
+ 1 ekmegin yarisi demesin mi

once bir mala bagladik aldigimiz cevap karsisinda akabinde ister istemez kahkahayi bastik, aliskin olmadigiz bir cevapti bu. 1 ekmegin yarisi nedir lan.
devamını gör...
tartışma anında karşı taraf alınmasın diye içindekilerin binde birini kırk takla atarak süzgeçten geçirmen ve en hafif kelimeyi kullanman. onunsa çat diye ağzına gelen en kırıcı kelimeyi ağzının ortasına yapıştırması.
aniden, senin karşı tarafa verdiğin ve sana verilen kıymetin seviyesi arasındaki uçurumu anlaman.
devamını gör...
ağlamamak için kendini tutarken kardeşinin gelip şak diye sarılması.
devamını gör...
universite yillari izmir, bahar mevsimi habire dersleri ekiyoruz havalar super, bahar senlikleri baslamis, herkes cimlerde sevisiyor falan, atmosfer buna cok musait. genciz kanimiz kayniyor, damardan redbull cekmis gibiyiz yerimizde duramiyoruz, enerjiyi atmak icin masa tenisine sardigimiz bir donemden geciyoruz, o kadar kaptirmisiz ki karsimiza masa tenisi cin milli takimi gelse yenemeyiz elbette ama zorlariz. kosturmaktan saril saril terlemisiz, tshirt sirilsiklam olmus, dedik bir nefes alalim ama nefesnefese kalmisiz, cigerimiz sonucek yakinda.

yaklastik kantine soguk biseyler icmemiz sart ki hasta olalim oyle genciz umrumuzda degil hastalik.

neyse yanastim kantindeki kiza;
-bana bir kordak bala verir misin dedim, hafifte kur yapiyorum kiza.
+ arkadan gulusmeler duyuyorum, kiz yuzume bakiyor bon bon, bir kordak bala, birazda buz atar misin diyorum israrla lakin ne siparis ettigimin farkinda degilim, arkadan arkadas - ben tercume edeyim dedi - arkadas bardak kola istiyor deyince, oha lan dedim kordak bala nedir diye kendi kendimi dumura ugratmayi basarmistim.
- akabinde 2.darbeyide kantinci kizdan almistim, azerice degilde turkce siparis versen daha anlasilir olabilirdin diyerek sirittti.
- peki ay balam, kordak balami verde gidem moduna baglayip oradan uzaklasmistim. kordak bala nedir ya...
devamını gör...
insanın ne yapacağını bilemediği şok anlardır. dün bir tane yaşadım.
akşam 9 sularında her zaman gittiğim migrosa gittim. kasiyerler falan arkadaşım hep. biraz ayak üstü sohbetten sonra market kalabalıklaştı bende gelmişken birşeyler alayım bari diye içeceklerin olduğu rafa yöneldim. rafa giderken 15-16 yaşlarında bir kız market arabasını dolduruyor ve yaşıtım olduğunu tahmin ettiğim abisi de telefonla konuşurken bir yandan kıza şunu koy falan gibisinden direktifler veriyordu. müsaade isteyerek sıyrıldım arabadan ve rafa yöneldim.

birkaç dakika kararsızca içeceklere baktım, belki daha uzun da bakmış olabilirim bilemiyorum. bir anda belimin tam ortasında, sert birşey hissetim ve ben tepki verene kadar hissettiğim sert şey yani o el, belimi önce bir kavradı sonra hemen geri çekildi ve ben gözlerim yuvasından fırlayarak boynumu çatırdatacak hızda arkamı döndüm. arkamda az evvel gördüğüm telefonla konuşan adam, o da bana aynı ifadeyle bakıyor. ikimiz de gözümüzü ayırmış birkaç saniye birbirimize baktık, sözlük o kadar korktum ve anlam veremedim ki bu ana "ay taciz pis sapııık" diye bağıramazdım bile. o kadar şoka girmiştim. kaskatı ve ayrılmış gözlerimle adama bakıyorum adam da bana aynı şekilde bakıyor sdfgg. ilk o kendisine geldi ve hala telefon kulağında olduğu için "çok pardon, yanlışlıkla oldu." diye fısıldadı. ne tepki vereceğimi bilemedim o yüzden birşey demeden önüme döndüm. bu ana yalnızca ikimiz tanıklık etmiştik zaten, neyse dedim yarasa yanlışlıkla olmuş belli zaten adam en az benim kadar şoktaydı çünkü. anın salaklığıyla ve ne yapacağımı bilemememin etkisiyle önüme gelen ilk 6'lı içeceği aldım ne olduğuna bakmadan. oradan abur cubur reyonuna geçtim.

abur cuburlara bakarken olayın şokundan tam çıktım diyordum ki bir haykırış geldi evet bir haykırış. "hanfendi çok özür dilerim ben sizi gerçekten annem sandım!" aynı şok ifadesiyle soluma bir döndüm ki manyak herif bildiğin bağırarak bunu söyledi ve bu sefer tüm market kimsenin görmediği bu olayın iki baş kahramanına bakıyordu. ulan deli birşey demedim ya la sana zaten, efendi gibi yoluna gitsene, tamam özür dileyeceksin madem niye bağırıyorsun? bir de çapsız, anneme benzettim ne demek, özrün kabahatinden büyük lan sddggf.

hal böyle olunca bir bana bir ona baktı insanlar, ben tekrardan şoka girmenin yanında bakışlar yoğunlaşınca utandım. oradan kasiyer arkadaşım ve ürün müdürü de gelmesin mi.. bir sorun mu var yarasa? diyorlar. lan konuşamıyorum sgdhfgs. müşterinin biri rahatsız mı etti hanfendi? diyor sgdhsj. adam hala bağırarak kendini açıklıyor "hayır annem sandım bilerek olmadı.." diyor. o kadar ne yapacağımı ne tepki vereceğimi bilemedim ki. yapılması gereken son şeylerden birini yaparak elimi sol gözüme atıp kaşıdım kaşınmadığı halde sonra kimsenin yüzüne bakmayarak "sorun değil beyefendi yanlış anlamadım." dedim. lannnnn gözümde rimel vardı!!!!!

adam tekrar tekrar özür diledi ve ben hala ne yapacağımı bilmeyerek bitane de gong alıp kendimi kasaya attım. görenler hala soruyor "bir sorun yok değil mi hanımefendi?" diye. hayır hayır diyorum sfdhsf. kasiyer kankim para üstümü verirken göz makyajımı bozduğumu söylüyor ve çıldırarak çıkıyorum marketten. kahretsin. eve geldiğimde tek gözümün bozulan makyajı ile korkunç tipimi görüyorum ve lanetler okuyorum. neyse taciz değildi galiba. olum insan anasını belinden kavrar mı evladım?
devamını gör...
sözlük kızımıza kimse dokunamaz.
bu nasıl dikkatsizliktir?

ne güzel de beli varmış diye içinden geçirmiştir adam.
sözlük kızlarımızın belini kimse kavrayamaz.

bir tane tokat çakmalıydınız! bir daha böyle dikkatsizlik yapamazdı. ders olurdu ona.
devamını gör...
karlı bir günde güç bela okula gitmek sonrası hocanın hasta olduğunu ve okula gelemeyeceğini bildirmesi.
gidiş geliş 1.5 saat otobüs beklemek ve üşümek de işin en tatlı! detayı.
devamını gör...
wittgenstein'sın her şeyi bırakıp rusya'ya gidiyosun işçi olmak istiyosun ama karşına felsefeci bi karı çıkıyo daha fazla hegel okumalısın diyo..
devamını gör...
2002-2003 izmir yazi hele ki yazlik bi yerde degil de sehir merkezindeyseniz ogle vakitleri ve disardaysaniz, tebrikler siz de bir cilginsiniz.
yaz tatili, pederin islerine kosturuyoruz, ilerde mezun oldugumda beraber caliscagimizi sandigimizdan dolayi yazlari kendisine yardim ediyorum.
bir musteri ile gorusmemiz oldu alsancak civarinda, gorusme bitiminde pedere sen ofise gec benim az isim var gelicem 1-2 saate dedim. neyse isimi gordum, bu kibris sehitlerinin girisinde hemen sagda bir meyva suyu satan ufak bir dukkan var hala ordadir hatta. donus yolu zaten sicak dedim bi meyva suyu iceyim bi sigara akabinde ofise gecerim.

oturdum yaktim sigarayi, taze sikilan meyva suyu geldi hemen, buzlu falan cok iyi gozukuyor.
lan cekiyorum pipetten gelen giden yok, dedim skerler pipeti, tam bardaktan cikartiyorum, icinden siyah renkte bir vida dustu bardaga.
olum sebebi nefes borusuna kacsa.
seslendim calisan arkadasa dedim, vida cikti meyva suyundan.

- abi bizde bu vidayi ariyorduk, meyva sikacagina ait vida demez mi.
devamını gör...
(çocuğu olanlar daha iyi bilir) hiç beklemediğin bir anda büyük insan lafı söylemesi.
devamını gör...
birkaç sene önce, yazın sonlarına doğru şehirler arası otobüsle anneannemin yanından eve dönecekken içimde değişik bir duygu, boşluk, yarım kalmışlık hissi vardı. yeni insanlarla tanışmış, çoğuyla güzel bir bağ kurmuştum. ayrılmak zor geliyordu haliyle. yolculuğun başlama vakti gelmişti. otobüse bindiğimde anneannemin ve o dönem tanıştığım arkadaşımın camın öbür tarafından bana el salladıklarını görünce iyice gerildim. olayı dramatize etmek istemiyordum çünkü zaten dokunsalar ağlayacak moddaydım.

araç harekete geçtiğinde kafamı cama yaslayıp bir süre öylece düşüncelere daldım. ardından kendimi toparlayıp etrafıma bakındım. hemen yanıma da yaşça benden epey büyük olan bir hanımefendi oturmuştu. fark etmemiştim bile dalgınlıktan. ve iyice inceleyince kendisinin otobüs televizyonundan "recep ivedik" filmini izlediğini fark ettim. keyfi de baya yerindeydi. benim o ruh halime karşın onun neşesi zoruma gitmişti. düşündüm bir süre. nasıl yani bu kadar kolay mıydı onun için her şey? gerçekten bu insanların yaşama motivasyonlarını anlayamıyordum. ya ben ardımda koca bir şehir, beni seven insanlar bırakmışım. içimde derin bir hüzün var ve yanımdaki yolcu otobüs tv'sinden film izliyor, işte şimdi gerçekten ağlamaya başlayacağım diye düşünürken birdenbire ve sakince kulaklığının tekini bana uzatıp "sen de izlesene" dedi. şaşırdım, duraksadım, hayır diyemedim. filmi benim için başa sarıp beraber izleyip bitirdik.
geçmişte veya yaşanılanlarda takılı kalmamalıymış insan. ona içinde bir yerlerde en güzel yeri ayırıp anı yaşamalıymış. kendileri sayesinde öğrendim.
devamını gör...
ızmir’de yasayipta topcu restauranti bilmeyen yoktur. arkadaslarla bulusmusuz, cop sis yiyip raki icicez. hemde kizli erkekli. neyse verdik siparisleri onden mezeler geldi, actik rakiyi yavastan demleniyoruz. yanda cocuklu bir aile var onlarda kendi hallerinde takiliyorlar, babalari hesabi odemeye gitti anneleri lavobaya gitti sanirim piyasada yok, ama cocuklar babanin gorus mesafesinde, sikinti yok yani.

cocuklardan en ufagi ayagini uzatti masaya, benim de gozume takildi bi an, cocuk ufak diye abicim masaya ayak uzatilmaz, saygisizliktir dedim.

- sktir lan dedi. velet.
- bizim masa koptu falan, neyse rakidan bi yudum aldim, efkar basti. keske kizli erkekli gitmeseydik kizlara da madara olduydum. el kadar cocuk siktr lan nedir yahu.
devamını gör...
muhtemelen bunu okuyanlar hadi lan ordan dicekler. lise 1 sanirim olasiliklari isliyoruz matematik dersinde. hoca der ki bozuk parayi havaya attiginizda yere dik olarak dusme ihtimali var ama cok dusuk bir olasiliktir demesiyle beraber butun sinifca her derste hocalar ne zaman tahtaya yazi yazmak icin sirtlarini donduklerinde herkes yazi tura atmaya basladi. abi o hafta cuma gunu edebiyat dersinde o para yere dustu, dondu dondu ve dik olarak durdu. hepimizin gozleri faltasi gibi acildi sevincten, bunu yan siradaki pic arkadas basarmisti, sinifta bir senlik bir solen, meksika dalgasi yapiyoruz sevincten, bi sonraki ders matematik ve hocaya gostermemiz sart.
zil caldi kimisi disari cikti kimisi oyle takiliyor siniffta ben ve diger 2 arkadas bozuk paranin basinda nobet tutuyoruz dusmesin diye. cocukluk iste dusse tekrar koy dikelt ne olcak haha.
neyse matematik hocasi geldi sinifa, siz dedi niye dikilyorsunuz oturun artik hadi dedi. hocam yazi tura attik ve para dik geldi, gelin bakin dedik, hocanin gozunde nasil bir imaj cizdiysek artik kadin inanmiyor, hocam edebiyat hocasina sorun isterseniz diye yalvariyoruz falan.
kadin bir turlu inanmamisti bize, ben olsam ben de inanamazdim o eski bize. o para dik geldi ve bunu basardik, azimle!
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"dumura uğratan anlar" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim