sanıyorum iki yıl önce ekim ayı. eski bir mevzuyu kapatmak üzere ailemin gittiği tatil yerine okuduğum şehre döndüm. birkaç günün sonunda istediğim sonuca ulaşıp ailemin yanına geçecektim. uzadı da uzadı 1 hafta oldu ve henüz bir gelişme yoktu. içimi sıkan, bunaltan bir mevzu idi. perşembe günüydü. hani kış boyu açmayan meyve ağaçları, hanımeli çiçekleri baharın güneşini görür görmez açar ya, işte öyle oldu. perşembe günü akşamı tüm derdimi sıkıntımı çözdüm, içimi döktüm. resmen rahatlamış, hafiflemiştim. sokakta gördüğüm ve sırf yaşıyorlar diye özendiğim insanlar gibi artık ben de yaşayacaktım. 6 aydır yaşadığımı hissetmiyordum zira.

sırt çantamı alıp otogara gittim. resmen rahatlamıştım. sadece 2 saatlik uyku ile otobüsle yaklaşık 8 saatlik bir yolculuk beni bekliyordu. planım otobüste uyumaktı. içimin bu kadar rahatlayacağını bu kadar mutlu olabileceğimi hiç hayal etmemiştim.

yola çıktım. yol uzundu ama içim kıpır kıpırdı. aklım başımda olmadığından bu süre zarfında cebimde ne kadar para kaldığının farkında değilim. normalde tutumlu, gerektiği kadar harcayan ve kendini zora sokmayan bir öğrencilik geçirmiştim. ilk kez cebimde ne kadar kaldığını bilmiyordum. ayrıca umrumda da değildi. kuş gibiydim. gözümü kırpmadan eğlenceli şarkıların yer aldığı arkadaşımın playlistini dinleyerek* neredeyse deniz kıyısında bulunan otogara ulaştım.

playlist yol boyunca çalmaya devam etmişti ve hiçbir şarkıyı geçmemiştim.** tam otobüsten aşağı adımımı attığımda şarkının introsu bitip sözlerine geçti:


cebimde ucu ucuna yetecek bir para
ve içimde umutlar
bir çanta ve anılar koyuldum yola
akdeniz merhaba

hemen elimi cüzdanıma attım. 10 tl vardı. yolda susayıp bir şeyler içmek istesem içemeyecekmişim. dolmuş'a binecektim ve ucu ucuna yetecekti.

kaldırımın ortasında kalakaldım. şarkı çalmaya devam ediyordu ama beynimde sadece bu dört mısra yankılanıyordu...

peki ya gerçekten yeniden sevebilecek miydim?

devamını gör...
ramazan boyunca seziyordum, içimde kötü hisler vardı lakin hayra yoruyordum, ellerimi arka cebime sokup yolda başı eğik şekilde yürüyordum.

ramazan bitti, bayram geldi geçti akıbeti değişmedi...

geçemiyorum onun olduğu semtten, görmek istemiyorum o halini.

emin olmak için tekrar yemeksepeti'ne girdim ve en sevdiğim, favori restoranım olan kokoreçci kapalı... halen kapalı, 1 ayı geçti.

gugıla baktım, geçici olarak kapalı yazıyor, telefonunu çeviriyorum düşmüyor...

ben müdavimliği seven insanım, aidiyet kurarım. aynı yerlere takılır, aynı restoranlardan yemek yerim.

terk edilmiş gibi hissediyorum, bu benim kaderim mi?
devamını gör...
kartınızın kredi kısmında kalan borcunuzu, hesabınızdan otomatik çeken bankanın, üstüne teşekkür mesajı atması.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"dumura uğratan anlar" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim