düşük maaşın sebebi emeklilerin ölmemesi
başlık "viva zapata" tarafından 24.10.2025 09:46 tarihinde açılmıştır.
21.
iki konuyu birbiriyle karıştırmış bu arkadaş.
emeklilik sistemi, ilk olarak almanya'da uygulanmaya başlandı ve o dönem ortalama insan ömrü 41 yıldı. yapılan hrsaplamalara göre, emekli olan insanlar hayatlarının son birkaç yılını rahat geçirsin diye emeklilik sistemi çıkarıldı.
teknolojinin hızla gelişmesi ve insan ömrünün çoğu ülkede ortalama 80 yıla dayanması, emeklilik sistemlerinin tüm dünyada zarar etmesine yol açtı ve açmaya devam edecek. özellikle sovyetler birliği ayaktayken batılı kapitalist ülkeler insanlara normal maaşlarından daha yüksek emekli maaşları vermeye bile başladılar. bu sistem sürdürülemezdi ve zaten sürdürülmedi. şimdi avrupa'nın genelinde emeklilik yaşı 65 ve daha yukarısıdır çünkü hem insanlar uzun yaşıyor hem de emekli sayısı fazla.
olaya bu açıdan bakarsak, türkiye'de popülist politikalarla insanların ikide bir erken emekli edilmesinin ekonomiye zararı çok büyüktür. bu tür bir emekliliğin ülke ekonomisine zarar vermemesi için o ülkenin katar kadar az nüfusa ve yine katar kadar çok doğal kaynağa ihtiyacı vardır. üretimle ayakta duran hiçbir ülke ki buna japonya ve almanya gibi dev ekonomiler de dahildir, böyle bir emeklilik sistemini sürdüremezler.
ancak almanya'da böyle bir emeklilik sistemi zaten hayata geçirilemez çünkü bunu halkın çoğunluğu kabul etmez. hatta bundan 6-7 yıl önce isviçre vatandaşlık maaşı için referanduma gittiğinde halkın çoğunluğu "bu maaş bizi tembelliğe iter" diyerek yasayı reddetmişti.
şimdi gelelim ikinci bölüme...
almanya ve japonya'dan örnek vermeye devam edelim ki haksızlık olmasın.
almanya'da hiçkimse ülkenin en büyük ve faal havalimanını durduk yere kapatıp, var olan ve değeri milyarlarca dolar tutan pistlerine dozerlerle yok edip, yerine dünyanın en pahalı havalimanını yapmayı aklından bile geçiremez.
yine almanya'da hiçbir vatandaş 20 yılda otoyollara, mevcut hastanelerinin yıkılıp yeniden yapılmasına, her köye havalimanı yapılmasına 1 trilyon dolar harcanmasını kabul etmez. üstüne bir de bu ihaleleri alanların milyarlarca dolarlık vergilerini affetmeye hiçbir almanya başbakanı cesaret edemez. sadece almanya'da değil dünyanın hiçbir normal ülkesinde, seçimle başa gelmiş adama 1 milyar 300 milyon dolara saray yapılmaz. o saray yetmezmiş gibi, 2-3 tane daha sarayın lafı bile geçmez. seçilmiş başkanın karısı profesörler için düzenlenen konferansta baş konuşmacı olmaz, oğlu devletin resmi açılışlarında kurdela kesmez, hiçbir resmi yetkisi olmayan damadı ordunun en kritik karargahlarına girip operasyon yönetmez.
neyse ki bunlar türkiye'de de olmuyor çünkü türkiye'de demokrasi var, bilinçli bir toplum var...
emeklilik sistemi, ilk olarak almanya'da uygulanmaya başlandı ve o dönem ortalama insan ömrü 41 yıldı. yapılan hrsaplamalara göre, emekli olan insanlar hayatlarının son birkaç yılını rahat geçirsin diye emeklilik sistemi çıkarıldı.
teknolojinin hızla gelişmesi ve insan ömrünün çoğu ülkede ortalama 80 yıla dayanması, emeklilik sistemlerinin tüm dünyada zarar etmesine yol açtı ve açmaya devam edecek. özellikle sovyetler birliği ayaktayken batılı kapitalist ülkeler insanlara normal maaşlarından daha yüksek emekli maaşları vermeye bile başladılar. bu sistem sürdürülemezdi ve zaten sürdürülmedi. şimdi avrupa'nın genelinde emeklilik yaşı 65 ve daha yukarısıdır çünkü hem insanlar uzun yaşıyor hem de emekli sayısı fazla.
olaya bu açıdan bakarsak, türkiye'de popülist politikalarla insanların ikide bir erken emekli edilmesinin ekonomiye zararı çok büyüktür. bu tür bir emekliliğin ülke ekonomisine zarar vermemesi için o ülkenin katar kadar az nüfusa ve yine katar kadar çok doğal kaynağa ihtiyacı vardır. üretimle ayakta duran hiçbir ülke ki buna japonya ve almanya gibi dev ekonomiler de dahildir, böyle bir emeklilik sistemini sürdüremezler.
ancak almanya'da böyle bir emeklilik sistemi zaten hayata geçirilemez çünkü bunu halkın çoğunluğu kabul etmez. hatta bundan 6-7 yıl önce isviçre vatandaşlık maaşı için referanduma gittiğinde halkın çoğunluğu "bu maaş bizi tembelliğe iter" diyerek yasayı reddetmişti.
şimdi gelelim ikinci bölüme...
almanya ve japonya'dan örnek vermeye devam edelim ki haksızlık olmasın.
almanya'da hiçkimse ülkenin en büyük ve faal havalimanını durduk yere kapatıp, var olan ve değeri milyarlarca dolar tutan pistlerine dozerlerle yok edip, yerine dünyanın en pahalı havalimanını yapmayı aklından bile geçiremez.
yine almanya'da hiçbir vatandaş 20 yılda otoyollara, mevcut hastanelerinin yıkılıp yeniden yapılmasına, her köye havalimanı yapılmasına 1 trilyon dolar harcanmasını kabul etmez. üstüne bir de bu ihaleleri alanların milyarlarca dolarlık vergilerini affetmeye hiçbir almanya başbakanı cesaret edemez. sadece almanya'da değil dünyanın hiçbir normal ülkesinde, seçimle başa gelmiş adama 1 milyar 300 milyon dolara saray yapılmaz. o saray yetmezmiş gibi, 2-3 tane daha sarayın lafı bile geçmez. seçilmiş başkanın karısı profesörler için düzenlenen konferansta baş konuşmacı olmaz, oğlu devletin resmi açılışlarında kurdela kesmez, hiçbir resmi yetkisi olmayan damadı ordunun en kritik karargahlarına girip operasyon yönetmez.
neyse ki bunlar türkiye'de de olmuyor çünkü türkiye'de demokrasi var, bilinçli bir toplum var...
devamını gör...
22.
harcamanın bölündüğü nüfus da olabilir ?
devamını gör...