duygular vs mantık

aradaki ince çizgi derim.

(bkz: oralet)
(bkz: oralet'e inanıyom ben)

ortak nokta ama çok zor duruma göre bazen mantık öne çıkar bazende duygular.

duygu hata yaptırır. mantık korur.

mantıklı bir hayat, duygulu bir sevişme.*

duygu deli işidir.
mantık zeki adamın işidir.
choose your destiny.

ikisi birbirinin altarnatifi olamaz, tamamlayıcısı olur.

çoğu insan bu soruya mantık der ve yine çoğu insan duygular ile hareket eder.
fazla söze gerek yok.

ne tez ne antitez yaşasın sentez.

sadece duygusal olursanız kırılırsınız.
sadece mantıklı olursanız robot olursunuz.

ancak ve ancak ikisini birarada yürütebilirseniz tanrisallik boyutuna ulaşırsınız.
mevcut krizlerin yegane sebebi budur zaten insanlar ya duygusal reflekslerle ya da duygudan yoksun oldugu icin mantikla hareket ederek etrafını çorak yere dönüştürüyor.

bir tohumun filizlenisini sadece mantıkla ya da sadece duyguyla anlayamazsınız.

insan genelde duygularıyla hareket eder. çünkü insan bilgisayar degildir.

şahsen %50-50 zaman zaman da duruma, konuya, olaya, kişiye göre bir tarafı daha baskın hale getirebiliyorum. olabildiğince kontrolcüyüm sanırım bu konuda. fakat olması gereken bu değil midir? ne hayvanlar gibi hormonlarımızın etkisiyle içgüdüsel davranmalıyız ne de makineler gibi tamamen analitik. bu aradaki dengeyi kurabildiğimiz seviyede insanız bence.

duyguları dinledik zamanında çok saf yerine koydular uzduler,artık mantıkla hareket etme zamanı.duygu muygu yok aldırdım duygularımı