duyulur dünyanın şakası

bir feride çetin kitabıdır.

bu kitap okuduğum feride çetin imzalı ilk ve tek kitap. ve açıkçası biraz kararsız kaldım. kitap toplam on öyküden oluşuyor ve bu öykülerden üç tanesini çok beğendim, diğerleri ise iyi gibiydi ama dediğim gibi çok emin değilim. yine de yazarın bir kitabını daha okumak için bana bir heves verdi bu kitap.

kitaba ismini veren duyulur dünyanın şakası kısacık bir öykü olmasına rağmen benim çok etkiledi. sakince akan ama insanı derinden etkileyen bir öyküydü. kitaba ismini vermesini çok mantıklı buldum.

sevdiğim diğer öykü cadı ağacındaki köstebek öyküsü oldu. zaten içindeki çocukların olduğu öyküler hep etkiler beni. bu öyküde de ayrıksı iki çocuğun uzun vadeye yayılan biraz zorunlulukla ortaya çıkan dostlukları anlatılıyor.

en beğendiğim üçüncü öykü ise yılların kapısında duran fil isimli öykü oldu. bu öyküde kitap boyu devam eden izleklerden birinin en açık ifadesini görüyoruz. beni en derinden etkileyen ve ne yalan söyleyeyim en çok yaralayan öykü de bu oldu.

eksiği gediği olsa da keyifle okunacak bir kitap.

feride çetin'i oyuncu olarak çok severim ama yazarlığı oyunculuğu kadar iyi değil. çok basit bir anlatımı var, seçtiği konular da öyle hiçbir yerde göremeyeceğimiz şeyler değil. öyküleri iyi bir okuyucu için tatmin edici değil. daha çok bir imza günü söyleyişisinde gelenlere anlatılacak tarzdan basit öyküler. kötü değil ama bana hitap etmemişti. bu kitaptan sonra yazarı bir daha okumama gerek yok diye düşünmüştüm. başka kitabı var mı ona bile bakma gereği duymadım açıkçası.