1.
1978 doğumlu blues ilahı.
annesinin sigara bastığı yanık vücudu ile irlanda ayazında "topum ben" diyerek 10 kilometre koşan, daha sonra mahalleden tanıdığı atari salonuna sığınan eşsiz yürek, seks manyağı, deli göt.
onun notalarında salt bir hüzün yoktur; minor gamın perdesinin sakladığı bir kader draması vardır.
ses tellerinden yayılan her tizde, kurban bayramında koyun kesen kasaba serzenen şehvetli bir lanet mırıldanır. vibrato tekniğiyle günahların içinden sızar, üzdüğü kadınların sütyen tozunu üfler.
sabah dağa çıkar ve yankının dönüş süresine bakmak için horoz gibi bağırırdı edward.
komşuları, "başladı yine deli o.... çocuğu" diyerek öfkelenirdi. o ise, bu seslere aldırmazdı. polis geldiğinde soyunurdu ve pipisini sallardı. sonra sigara yakar, nohutlu pilav istediğini söylerdi.
klasik shuffle kalıplarına meydan okur, "oda akustiği net değilse müzik de susmalı götelekler" derdi insanlara. dili argo ve sertti *. onu bu kadar hassas kılan duyguları, hortumla dayak yediği çocukluk çağlarına dayanıyordu. çarpım tablosunu 19 yaşında ezberlediği için ağzını yüzünü sitmişti babası . sadece notaların içinde yüzdü o. topluma karışamadı. gerizekalıydı biraz fakat sempatikti.
sevgilisi ile madalya yarışı yapardı edward.
ayrıldığı sevgililerine beste yapmaz, onların metabolizmasına tempo gönderdiğini söyleyerek, kendisine belden bağlamalı masaj aleti takıp titrerdi.
annesinin sigara bastığı yanık vücudu ile irlanda ayazında "topum ben" diyerek 10 kilometre koşan, daha sonra mahalleden tanıdığı atari salonuna sığınan eşsiz yürek, seks manyağı, deli göt.
onun notalarında salt bir hüzün yoktur; minor gamın perdesinin sakladığı bir kader draması vardır.
ses tellerinden yayılan her tizde, kurban bayramında koyun kesen kasaba serzenen şehvetli bir lanet mırıldanır. vibrato tekniğiyle günahların içinden sızar, üzdüğü kadınların sütyen tozunu üfler.
sabah dağa çıkar ve yankının dönüş süresine bakmak için horoz gibi bağırırdı edward.
komşuları, "başladı yine deli o.... çocuğu" diyerek öfkelenirdi. o ise, bu seslere aldırmazdı. polis geldiğinde soyunurdu ve pipisini sallardı. sonra sigara yakar, nohutlu pilav istediğini söylerdi.
klasik shuffle kalıplarına meydan okur, "oda akustiği net değilse müzik de susmalı götelekler" derdi insanlara. dili argo ve sertti *. onu bu kadar hassas kılan duyguları, hortumla dayak yediği çocukluk çağlarına dayanıyordu. çarpım tablosunu 19 yaşında ezberlediği için ağzını yüzünü sitmişti babası . sadece notaların içinde yüzdü o. topluma karışamadı. gerizekalıydı biraz fakat sempatikti.
sevgilisi ile madalya yarışı yapardı edward.
ayrıldığı sevgililerine beste yapmaz, onların metabolizmasına tempo gönderdiğini söyleyerek, kendisine belden bağlamalı masaj aleti takıp titrerdi.
devamını gör...