ekonomi alanındaki ideolojiniz

kesinlikle liberalizm. sosyalizm falan her ne kadar övülse ve pohpohlanmaya çalışılsada liberalizm bir gerçektir. ve zaten insanların özgür olması ve devletin piyasadan oldukça el çekmesi insanlık onuruna daha uygundur. zaten amerika-sovyet tarihini okuduğunuzda bunu net görebilirsiniz. gerçi tarih okumanıza da gerek yok dönüp baktığınızda sovyetlerin silinmiş olmasıda yeterli bir nedendir.

karışık kuruyemiş

ekonomi iki temel üzerine kurulur. üretim ve tüketim. insanların sayısı az ya da kaynaklar daha fazla olsaydı üretim ve tüketim denkliği daha kolay sağlanırdı.

eskiden mukayeseli üstünlükler teorisi diye nitelendirilen bir anlayış vardı. bu anlayış ulaşım imkanlarıyla birlikte tarihe karışmış olabilir ama pandemi döneminde görüldüğü üzere her ülke sınırlar kapandığında kendi kaderiyle baş başa kalıyor.

elbette orta çağın derebeylik dönemi kapalı ekonomisi kadar keskin bir şekilde ayrılmış olmasa da özellikle söz konusu temel gıdaysa küresel iklim değişikliği ve rusya - ukrayna savaşı gibi gelişmeler ile gördük ki kendine yetemeyen yani üretmeyen bir ülkede ekonomi siyaseti yani ulusal bağımsızlığı bile doğrudan etkiliyor .

özetle tam bağımsız güçlü türkiye için askeri teknoloji kadar yerli üretimin de güçlü olması şart.


ülkesini besleyemeyen bir devlet girdiği her savaşta kaybetmeye mahkumdur. yarın kıtlık olsa ve yabancı unsurlar ayaklansa bu kadar adamı nasıl durduracağız çok merak ediyorum.

entry basindaki arkadasa katilaraktan, bireyci ekonomik sistem, uretim araclarinin ozellestirilmesi, serbest piyasa, iktisat islerindeki inkilapcilik... bu ve bunun gibi sebeplerden dolayi diyorum ki: ekonomiyi okuyan sosyalist ekonomik sisteme okey der ama okuyup anlayan liberalizm basar der(cok ciddiye almayin lutfen bizim kampuste dalga konusu olan bir konuydu).