ekşi manipülasyonları

en son işin sırrı bir melektir yavrum geyikleri.

nasıl mı yapılıyor. bak adam anlatmış. tam da anlattığı gibi. bire bir aynı yöntem uygulanmış.

aktroll masturbasyonudur. biz bu botların gerçek olmadığını çoktandır biliyoruz.

saat 20.30 itibarı ile kayyum geyiği başladı.

bir ürünü toplu halde bir anda 300 kişinin birden yememesi, midesini yaladıklarımın midelerinin yine yüzüncü kez bulanması, kusmaları, insanlık adına utanmaları, o ürünü yapana beddualar etmeleri.

şimdi bu avellerin çoğu, 75-100tl arasında para alan medya ajansı bebeleri. fiyat en son 2 ay önce 75 liraydı. o şekilde 50 tane özel mesaj aldım.

bazılarının olayı > salt kötülememek ya da salt övmemek. ortalarda bir yerde övmek veya gömmek, organik tartışma olarak göstermek. bu daha pahalı. bazılarının olay da salt övmek veya gömmek. bu iş için elemanlar ucuz. parti ilçe kolları elemanları ajanslara taabi de değil. onlar da çıktı son yıllarda.

kanzuk ve ssg'nin ekşi hesapları kitapları, muhasebesi tamdır bence. en son radore diye bildiğim serverları, datacenterları belli. belli olmak zorunda çünkü, polisin sık sık ziyaret ettiği bir nefret saçma yuvası. dışarıdan cukkalar vergiler şeffaftır.

şimdi bildiğimiz gibi, türkiye'nin en vizyoner ikilisi bunlar. ekşi sözlük moderator isyanlarını okursanız, geçmişten beri bu vizyonerlikte olduklarını görürsünüz. uzatsam 30 sayfa yazı olur.

bu nedenle, bu vizyonerlikleri yüzünden, bu ajans olaylarından da voleyi vurduklarını, komisyonlu dümenlerin döndüğünü ve bu paraların kayıt dışı olabileceğini, paravan şirketler üzerine masraf yazılacağını falan düşünmüyorum.

z kitlesinin aptal öforik tavırlarından para kazandıklarını düşünmememin nedeni, geçmişten beri bu ikilinin aşırı "vizyoner" ve "özgürlükçü" olduklarını bilmem.

the leopar'ın kuyruğu vardı bir ara. tutan yanıyordu. şimdi o kuyruk çok tatlış. herkes tutuyo maşallah.
iyi ki var bu "vizyoner" ikili. son kapatıldıklarında, deprem zamanı, sağcısı-solcusu herkesin ortak nefretini çekmişlerdi twitter'da. pek sinirlenmeyen ben, oradaki manüplasyona tükürmüştüm.
"biz bişi yapmadık ühühüh" demişlerdi. özgürlükten girmişlerdi. sedat hemen sağa sola saldırmıştı. başak'ta almıştı milgün cabas'ı, sırıta sırıta "haberim yok kiii" diyordu yine. buradan da anlayabilirsiniz bu ikilinin çok aşırı özgürlükçü yönetim tarzını. bu nedenle bayılırım ben bu ikiliye. vizyoner olmasalar sevmezdim.