elim yüzümden büyük mü diye bakarken yüze yumruk yiyen nesil
başlık "echabrenef7091" tarafından 12.09.2023 20:50 tarihinde açılmıştır.
1.
çocukluğunda yaşadığı binbir çeşit ilginçlikten biri de budur bu neslin. ben de dahilim bu nesle. hatta bir anım da var olayla ilgili, 12 yaşındayken durmuş diye bir arkadaş tanıştırmıştı beni bu acıyla. tak diye vurmuştu yumruğunu burnuma. ulan durmuş, öldün mü kaldın mı bilmiyorum ama az yaramaz değildin köftehor! seni az tanıdım, öz tanıdım. bana bir yaşanmışlık kattın.
bilirsiniz, çocukları kandırmak için envai çeşit rivayet üretilir. amaç biraz muziplik yaratmak, biraz da hayatın kandırmacalarına bizi yavaş yavaş alıştırmaktır. kahve içince kararmayacağımızı artık bilmeyenimiz yoktur mesela, tıpkı cami avlusunda bulunmayıp da bir ebeveynimizin bulunduğundan haberdar olmamız gibi. işte başlıkta konu edilen olay da çokça yaşanmıştır. sonuçları görülmüştür ve yıllar sonra tebessümle karışık bir karşı tarafın yapacağı işi sevme duygusu haiz olmuştur kişide.
arkadaşınız seslenir size en heyecanlı ve hinlik planladığını belli eden sesiyle. aranızdaki diyaloglar ve olaylar bu lânet sesten başlar.
arkadaşınız: ''fikreeeeettt, bir bilgi öğrendim çok önemli olum!''
siz de muhabbet daha bir hızlı bitsin de işinize gücünüze dönün diye ilgili davranırsınız.
arkadaşınız: ''olum elin yüzünden büyükse kanser oluyormuşun, bir kontrol et istersen sonra geç olmasın.''
siz: ''allah allah bir bakayım, emin misin lan nereden duydun bunu?''
arkadaşınız: ''eminim kanka babamın bir arkadaşı doktormuş o söyledi, hadi olm bak hemen!''
siz: ''iyi tamam bakalım.''
arkadaşınızın eli: ''bummmmm!!!''
siz: ''ananıskiii!''
ondan sonra siz o acıyla muzip arkadaşınızı küfürlere karışmış isyan ve bağırtılarla kovalarsınız. arkadaşınız da selena dizisindeki kötü karakter hades gibi döşer kahkahalarını ve kaçar sizden usain bolt edasıyla. yakalarsanız dövüp intikam alma fırsatı geçer elinize. yakalayamazsanız da bu kandırmacayı takdir eder nitelikte bir küfür daha çıkar ağzınızdan. birkaç saniye sonra konu da kapanır zaten. bazı olaylar böyledir, basittir ama karşı koyamazsınız. o an inanmak istersiniz koskoca kanser hastalığının el-yüz orantısıyla teşhis edildiğine ve onca doktorun 6 yıllık eğitimi boşuna aldığına. çağırırsınız o olayı beyninizle ve kalbinizle. artık üstüne bir bardak soğuk su içmeniz gerekmektedir olayın. ha, unutmayın! su yüzeyindeki köpük oranı %22,48'in üzerindeyse kansermişsiniz. babamın doktor arkadaşı söyledi olm :)
bilirsiniz, çocukları kandırmak için envai çeşit rivayet üretilir. amaç biraz muziplik yaratmak, biraz da hayatın kandırmacalarına bizi yavaş yavaş alıştırmaktır. kahve içince kararmayacağımızı artık bilmeyenimiz yoktur mesela, tıpkı cami avlusunda bulunmayıp da bir ebeveynimizin bulunduğundan haberdar olmamız gibi. işte başlıkta konu edilen olay da çokça yaşanmıştır. sonuçları görülmüştür ve yıllar sonra tebessümle karışık bir karşı tarafın yapacağı işi sevme duygusu haiz olmuştur kişide.
arkadaşınız seslenir size en heyecanlı ve hinlik planladığını belli eden sesiyle. aranızdaki diyaloglar ve olaylar bu lânet sesten başlar.
arkadaşınız: ''fikreeeeettt, bir bilgi öğrendim çok önemli olum!''
siz de muhabbet daha bir hızlı bitsin de işinize gücünüze dönün diye ilgili davranırsınız.
arkadaşınız: ''olum elin yüzünden büyükse kanser oluyormuşun, bir kontrol et istersen sonra geç olmasın.''
siz: ''allah allah bir bakayım, emin misin lan nereden duydun bunu?''
arkadaşınız: ''eminim kanka babamın bir arkadaşı doktormuş o söyledi, hadi olm bak hemen!''
siz: ''iyi tamam bakalım.''
arkadaşınızın eli: ''bummmmm!!!''
siz: ''ananıskiii!''
ondan sonra siz o acıyla muzip arkadaşınızı küfürlere karışmış isyan ve bağırtılarla kovalarsınız. arkadaşınız da selena dizisindeki kötü karakter hades gibi döşer kahkahalarını ve kaçar sizden usain bolt edasıyla. yakalarsanız dövüp intikam alma fırsatı geçer elinize. yakalayamazsanız da bu kandırmacayı takdir eder nitelikte bir küfür daha çıkar ağzınızdan. birkaç saniye sonra konu da kapanır zaten. bazı olaylar böyledir, basittir ama karşı koyamazsınız. o an inanmak istersiniz koskoca kanser hastalığının el-yüz orantısıyla teşhis edildiğine ve onca doktorun 6 yıllık eğitimi boşuna aldığına. çağırırsınız o olayı beyninizle ve kalbinizle. artık üstüne bir bardak soğuk su içmeniz gerekmektedir olayın. ha, unutmayın! su yüzeyindeki köpük oranı %22,48'in üzerindeyse kansermişsiniz. babamın doktor arkadaşı söyledi olm :)
devamını gör...
2.
beş dakika sürmeyen rüyayı yarım saat anlatan insanlardan esinlenilen mevzu.
evet ya, bunu ben de yaptım.
ama kaçmayı başardım o darbeden.
peki bu kadar saçma olmasına rağmen niye güldürüyor hatırlaması, come to me my childhood.
evet ya, bunu ben de yaptım.
ama kaçmayı başardım o darbeden.
peki bu kadar saçma olmasına rağmen niye güldürüyor hatırlaması, come to me my childhood.
devamını gör...