elini taşın altına koymak

en zorlu ve gerekli yerlerde öne atılıp ben yaparım demektir.

bir alanda ya da konuda sorumluluk almak, üstlenmek. çoğu zaman bunu bir kez yapınca hep sorumluluk sizin üzerinize kalıyor ya da kilitleniyor mu demeliyim... öyle işte...

bizim güzel deyimlerimiz vardır. aslında bunlar deneyimdir. az söz ile çok şey anlatılan deyişlerdir. mesela bir tanesi "taşın altına elini koymak."
duyarlı davranmak. bak herkes bunu yapabilir böyle bir olasılık var ama çok az kişi bunu yapar. taşın altına elini koyar. hikaye bilinen bir hikaye. padişah tebası altında yaşayan insanları denemek ister. herkesin gelip geçtiği bir yola koca bir taş koyar falan. altına da bir kese altın bırakır. taşı kaldıran taşın altında ne olduğunu bilmeden, taşın altında bir şey olabileceğine ihtimal vermeden taşı olduğu yerden kaldırıp kenara bırakan kişi bu yaptığıyla bütün bir toplumun üstündeki yükü kaldırmıştır aslında. gunümüzde böyle cömert insana rastlamak neredeyse imkansızdır. senin yaşadığın haksızlığa kimse deyinmez. düşmüşsündür ama elini uzatan bulamazsın ezip geçerler. hikayene kimse inanmaz. çektiğin sıkıntıları hak etmişsindir bu yaşadıkların senin için az biledir. çoğunluk her zaman azınlık karşısında haklıdır ve daha bir çok alışılagelmişin dışına çıkılmaz. üstelik taşın altına elini koymak şöyle dursun yoluna taş koyarlar.

o el sadece size ait ise, diğer eller iteklerken sizin eliniz o taşın altında eziliyor ise, orada gerek fiziksel gerekse manevi olarak yaralanmanızdan daha büyük bir sorun var demektir.
o taşın altında ki tek el olmayın. başka ellerde giriyormu o taşın altına, arada bir kontrol edin derim ben.

elimi altına koymak istediğim taşlar var, evet.