elvis presley

müziğiyle ve özellikle ikonik giyimiyle dönemine ve sonrasına damga vurmuş bir kişidir elvis presley. elvis'i elvis yapan genel olarak durmak bilmemesiydi. kendi stilini yaratması da biraz pervasızlığından gelir ama rock'n roll yapmasına rağmen saygısını bozmazdı rahmetli.

elvis presley'in en büyük özelliği rock'n roll'u yeraltından çıkarıp popüler yapmasıdır. elvis'e kadar çok da benimsenen bir müzik değildi.

elvis presley'in kıyafetleri de dönemini değiştirmişti. o gelene kadar renksiz olan moda bir anda canlanmıştı. yanlış hatırlamıyorsam kızların kot giymesi de elvis'le olmuştur ama çok emin değilim.

amerikan halkı için ilk çıktığında şeytanın temsilcisi olarak görülmüş, yaptığı müzik de siyahi kökenli bir tarza dayandığı için ırksal, dinsel ve cinsi dejenerasyonun sebeplerinden kabul edilmiştir. elders react to elvis diye bir youtube videosunda şu an 60 ve 70'li yaşlarında olan insanlara elvis izlettirilip, tepkileri ölçülüyordu. tüm kadınlar genç kızlıklarının ilahı olan bu adamı hayranlıkla izlerken aralarından bir tanesi şöyle dedi : '' ailem yaptığım her yanlış için onu suçladı. ''

not: aslında roy orbison gibi sarışın olduğunu ama daha erkeksi görünmek için saçını siyaha boyadığını duymuştum. doğru mu bilmiyorum.

elvis is not dead; because he is now undead!

büyük şarkıcı. muhteşem şarkıları var, altın madeni gibi kazdıkça daha güzel şeyler çıkıyor ortaya.
youtube icat edilmeden 28 yıl önce ölmüş ama 4 milyondan fazla abonesi var. garip bir adam.
r.i.p

ben çocukkene kaseti vardı bu amcanın bizim evde. ve ben çocukken bakkala çok sık giderdik arkadaşlarımla. bakkalda bir gün elvis çalıyordu ve bakkal abi sordu bize "kim bu" diye. ve ben elvis diyemedim çünkü ona çok benzeyen bir başkası da olabilirdi ! "elvis presley bu. hohoho" yaptı bize...
*
ben çocukken amcamla tartıştık bir gün. skut füzesi değil o skat füzesi dedim. bütün tv'ler skut diyordu oysa ve ben anadolu lisesinde ortaokul öğrencisiydim. tartışma uzayınca kendimden şüphe ettim ama geri adım atmadım. (skad füzesiymiş....)
*
büyüdüğümde emin olmadığım bir bilgiyi genellikle "emin olmadığım" gerçeğiyle söylerim. ama ya kendimi "emin" zannediyor isem ?
hatırlamamak ve yanlış hatırlamak
anlamamak ve yanlış anlamak
...
fark var mı yok mu ...
çiftestandart olmaksızın ama.