enkaz altında 182 bin insan olduğunu düşünüyoruz

şimdi kafamı duvara vura vura kendimden geçeceğim.

arkadaş bu nedir yahu?!

insanı dehşete düşüren bir ihtimal.

etkilenen nüfusun %10'u. bu nasıl bir facia?!

fazlası vardır eksiği yoktur. fatma şahin 60000 ev bulunan mahallenin yarısı yok demiş. 30000 evde ortalama 4 kişi kalsa 120000 kişi sadece antepte var. hadi iki kişi diyelim 60000 ölü demek.

edit: 1 kişi ölürse trajedi, 100000 kişi ölürse istatistiktir.

tarihin en büyük ölümlü depremi. umarız yanıltır ama görüntülerden ve insanların demeçlerinden anlaşılıyor ki tek haneli kalmayacak vefat sayısı. koordinasyon yok hakimiyet yok verilen sayılara inanmak aptallık olur.

2023 yılına gireceğimiz zaman, bu yıldan tedirgin olanlar ve 2022 yılını arayacağımızı öngören kişiler vardı. haklı da çıktılar. bu yıl çok kötü ve uğursuz bir giriş yaptı.

sayı doğru. görünenden çok üstünde bir yıkım var. hatay, maraş ve adıyaman da çok fazla yapı yıkıldı. elbistan'ın 3'te 1'i yıkıldı. hava soğuk ve yardım ulaşmıyor. hoca diyorsa doğrudur.

çok büyük bir sayı, çok büyük bir kayıp, çok büyük bir ihmal. etrafımdaki insanlar en sevdiklerini kaybetti, bunları görmek canımı yakıyor. nasıl dayanacak bunca insan bu acıya? daha ekim ayında memleketimde maden faciası oldu, onun bile üzüntüsü tam çıkamadan bunun üzüntüsü nasıl çıkacak? nasıl devam edecek insanlar hayatlarına? çok acı. ateş düştüğü yeri yakmıyormuş sadece, böyle zamanlarda bu çok net anlaşılıyor...

99 depreminden çok daha fazla kayıp vereceğimizi hissediyorum.

ülkenin bir köşesinde insanlar canıyla mücadele ediyor, öteki tarafında elimiz kolumuz bağlı oturduk izliyoruz. tıpkı pandemideki gibi sadece sağlıkçı, kolluk kuvveti vs için ise gitmeyi sağlayan, geri kalanını bir süreliğine durduran, o tarafa gitmeye teşvik edecek bir şey yapılamıyor mu? işyeri seni işe girmeye zorlayınca millet işe gidiyor. gitmese atacaklar. bunların önüne geçecek bir durum olmalı. ülke seferber olmalı. şu an tek amaç orası için bir şeyler yapmak olmalı. aciliyeti olmayan şeyler üretmek için iş yerlerine gitmek zorunda olmamalı insanlar.
güncel rakamı bilmiyorum ama eskiden 750 bin kadar askeri personelimiz vardı. bu çocuklar neredeler savaşta değiliz neden kışlada tutuyorlar gonderseler ya oraya akın akın. sadece vatandaşa bırakarak olmaz. o kurtarma ekipleri de dondu, acıktı, uykusu geldi neticede onlar da insan. devir daim yapabilecek sayıda insan olmalı orada. yığsana oraya halkı herkes el birliğiyle bir işin ucundan tutsun. geçen her zaman enkaz altindakilerin aleyhine.
kafam durdu düşünemiyorum hayal edemiyorum. o yüzden belki düşünmeden mantıksız yorumluyor bile olabilirim bazı şeyleri. aklım almıyor. tek istediğim bir an önce şu çilenin bitmesi.

artık düşünemiyorum gözümde yaş kalmadı maddi manevi elimden geleni yaptım yaptık yapmaya da devam ederim ama artık psikolojim kaldırmıyor ne haberleri ne paylaşılanları attık gözyaşım bile kalmadı.gözümün önünde sadece bir amca var cebinde bisküviyle dolanıyor çocuklarım çıkınca yerler diye sakladım kaç gündür çıkmadı kimse diye ağlıyor.
cezasız kalmazsınız umarım bile diyemiyorum acı çekiceğinizi çektinizi bilmek düşünmek bile içimi soğutmuyor affı yok özrü yok kelimeleri yok.
neden sadece neden bu olanlar neden niye hak mıydı yaşanması mı gerekiyordu böyle bir şeyin nasıl yaşanması gerekir ki hiçbir şeye kimseye inancım kalmadı artık.
nefes almak bile zulüm.

“deprem vergileri nerede?
özel iletişim vergisi adını aldı ve bu gün enkazların altında ölen, ülkenin her yanında kahrından ölen bu halktan yaklaşık "39 milyar dolar" toplandı.
erdoğan; “harcanması gereken yere harcadık. bundan sonra da bu tür şeylerin hesabını vermeye zamanımız yok” diye açıklama yaptı.
nereye harcadı?”

şimdi ahmet ercan, bu bilgiyi sen bilemezsin. sen şehir planlamacısı değilsin. direkt olarak depremle ilgili bir akademik kariyerin bile yok. jeofizik mühendisisin sen.
bilgi doğru mu? olabilir. peki sen neden ismin gündemde kalsın, kanallar seni ekrana çıkarsın diye böyle bilgiler veriyorsun?

ya sen "marmara'da deprem olmayacak" diyen insansın. senin deprem hakkında konuşmaya hakkın yok.

çok daha fazlası vardır.

bölgede yaşayan arkadaşlarımdan çoğuna ulaşamadım. ulaşabildiklerimden biri aynen şöyle anlattı; "ben, ablam, annem ve babam depremden sonra aşağıya indik. sokakta bizden başka aşağıya inen çok az insan vardı, 2-3 dakika sonra tüm sokak çöktü. o sokakta evlerinden çıkan 10 kişi var yoktur. gerisini sen hesap et" maraşı az biraz gezdiysem biliyorum ki en az 500 kişi o sokakta enkaz altında. şehrin yarısı yıkıldığı konuşuluyor çevremde.

tv izlemezdim uzun zamandır ama gündem deprem olunca gittiğim her yerde izliyorum. dün akşam kadir diye bir vatandaş kurtarılmış sağ salim. kurtarılan bir kişi, onu ambulansa götüren 100 kişi. adam sedye üstünde yatıyor, tekbirlerle alkışlarla elden ele ambulansa taşınıyor. bakın bi sedye maksimum 4 kişi tarafından taşınır. geri kalan tamamen fazlalık ve insan gücüne bu kadar ihtiyaç varken orada bir kişinin başında bunca insanın ne işi var demeden edemedim. belki diyorum bozulan sinirlerimden dolayı olumlu şeyleri de olumsuz algıyorumdur, sonuçta biri kurtarılmış ve ben hala eleştiriyorum. galiba bu deprem benim psikolojimi bozdu.

hipotermi 24 saat içinde öldürür 72 saate girdiğimiz şu dönemde enkaz altından çok ekstrem bir durum olmadığı sürece kimsenin sağ çıkacağına inanmıyorum. açıkçası iş işten o kadar geçti ki ölüler yerine dirilere odaklanmak daha mantıklı.

maalesef acı gercekler bunlar. bunları yazdığım için bana kizabilir kufredebilirsiniz serbest acimiz var doğru. bu derece bir yikimda duygusal bakmak daha fazla ölüm getirir.

15-18 milyon insanın yaşadığı bir bölge.. düşünmesi bile kötü
bu beklenen felakette devlet olarak bu kadar aciz olunması akıl alır gibi değil.. en fazla 2-4 saat arası ulaşılması gereken enkazlara 36-48 saatte bile ulaşılamamak kader falan değil düpedüz cahillik iş bilmezlik yalancılık sahtekarlıktır.

özellikle şehircilikte ve sağlıkta dünya lideriyiz diye tvlerde kendisine inan insanları kandıranlara ilahi adalet tokatı çarpmıştır.

evet deprem kader ama deprem bölgesine saatlerce ulaşılamamak ,felaketi en aza indirmek için gereken tedbirleri almamak kader falan değil bildiğin iş bilmezliktir denetimsizliktir cahilliktir.

umarım halk olarak bu zihniyeti ve yancısı sarı muhalefeti ilk seçimde tarihe gömer.
enkaz altında soğukta aç susuz sıkışmış halde bekleyerek ölen insanlarımızın annelerin çocukların babaların kininde boğulun ey yöneticiler.. iş bilmezler cahiller

çok geç kalındı insanlar diri dirigömüldüler. çok yazık, çok.

rakamlar çok büyük ve hiçbir şekilde yardım ulaştırılamıyor.doğrusu ulaştırılmıyor arkadaşımın yanına gideceğini söyleyen kaç ekip gitmedi haddi hesabı yok.kayıplar büyük ekiplerin yardımcı olması gerekirken oturduğunu söyleyen vatandaşlar var,yardım tırlarının yolun köşesinde başka tırlara aktarıldığı söyleniyor.sadece çöken binalarla değil çöken ahlakla da savaşıyoruz oğuzhan uğurun dediği gibi.buradan olabildiğince yardım gönderiyoruz.umarım ki her şey yoluna girer çokta zor olmasına rağmen.

ölü sayısı en iyi ihtimalle en az 45.000 civarında olacak sanırım...

çok ağır konuşacağım da neyse.